1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Erhürman’ın çözüm önerileri Türkiye’nin de destekleyebileceği nitelikte”
“Erhürman’ın çözüm önerileri Türkiye’nin de destekleyebileceği nitelikte”

“Erhürman’ın çözüm önerileri Türkiye’nin de destekleyebileceği nitelikte”

İki devletli çözüm fikrinin ilk kez dönemin Kıbrıslı Rum lideri Anastasiadis tarafından ortaya atıldığını hatırlatan Arısan, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın sunduğu çözüm önerilerinin Türkiye tarafından da desteklenebileceğini söyledi.

A+A-

TEPAV AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan, Kıbrıs Postası TV’de katıldığı programda Türkiye-AB ilişkilerinden Kıbrıs sorununa, Doğu Akdeniz'deki gelişmelerden çözüm modellerine kadar dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Arısan, AB ile Türkiye arasında karşılıklı güvensizliğin derinleştiğini, Kıbrıs Türklerinin statükonun en büyük mağduru olduğunu vurguladı.

İki devletli çözüm fikrinin ilk kez dönemin Kıbrıslı Rum lideri Anastasiadis tarafından ortaya atıldığını hatırlatan Arısan, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın sunduğu çözüm önerilerinin Türkiye tarafından da desteklenebileceğini söyledi.

 

"AB de Türkiye de birbirine güvenmiyor"

Arısan, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yaşanan ilişkisel tıkanıklığın temelinde Kıbrıs meselesinin yattığını belirtti. AB'nin, Türkiye ile herhangi bir adım atmadan önce Kıbrıs’ta olumlu bir hava oluşmasını şart koştuğunu ifade eden Arısan, bu nedenle bağların kurumsal düzeyde her yıl daha da zayıfladığını söyledi. Yine de göç ve güvenlik gibi başlıklarda Türkiye’nin AB için hâlâ kilit bir aktör olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin Brüksel nezdinde artık güvenilir bir ortak olarak görülmediğini, benzer şekilde Türkiye’nin de AB’ye karşı aynı düzeyde bir güvensizlik taşıdığını söyleyen Arısan, mevcut atmosferde kurumsal iş birliklerinin geliştirilmesinin giderek daha zor hale geldiğini kaydetti.

 

"İki devletli çözüm önerisini ilk dile getiren Anastasiadis’ti"

Kıbrıs konusundaki tartışmalara da değinen Arısan, iki devletli çözüm fikrinin ilk kez Crans-Montana sürecinde dönemin Rum lideri Nikos Anastasiadis tarafından gündeme getirildiğini hatırlattı. Arısan’a göre, Anastasiadis bu öneriyi, NATO şemsiyesi altında bir garantörlük modelini engellemek için Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na sunmuştu.

 

"Kuzey Kıbrıs, kara para ve organize suç için çekim merkezi haline geldi"

Kıbrıs Türk toplumunun mevcut statükodan en fazla zarar gören taraf olduğunu vurgulayan Arısan, adanın kuzeyinde ekonomik ve siyasi bozulmanın derinleştiğini belirtti. Kara para aklama faaliyetlerinin yoğunlaştığını ve bölgenin organize suç açısından cazip bir noktaya dönüştüğünü söyleyen Arısan, buna karşılık Güney Kıbrıs’ın Hindistan gibi ülkelerle uluslararası anlaşmalar yaparak Türkiye açısından tedirginlik yarattığını da dile getirdi.

 

"Erhürman’ın önerileri rasyonel, Türkiye’nin de desteklemesi mümkün"

Programın ilerleyen bölümünde çözüm modellerine dair değerlendirmelerde bulunan Arısan, yaratıcı ve BM parametrelerine dayanan yeni yaklaşımların önemine işaret etti. 2024 yılında düzenlenen bir konferansta CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman tarafından dile getirilen çözüm ön koşullarını örnek göstererek, “Bu öneriler hem Kıbrıslı Türklerin haklarını gözetiyor hem de taraflar açısından itiraz edilmesi zor başlıklar içeriyor” dedi. Arısan, Türkiye’nin de bu tür yapıcı önerilere destek vermesinin mümkün olduğunu belirtti.

Kıbrıs Rum liderliğinin çözümsüzlükten zarar görmediğini düşündüğünü aktaran Arısan, bu nedenle sürecin ilerlemesinde motivasyon eksikliği yaşandığını sözlerine ekledi.

Bu haber toplam 4614 defa okunmuştur
Etiketler :