1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Eğitim görmeden sınav mı?
Eğitim görmeden sınav mı?

Eğitim görmeden sınav mı?

Ortaöğretimde öğrenciler sınav haftasına öğretmen eksikliği ve eksik kitaplarla başlıyor…

A+A-

Didem MENTEŞ

Ortaöğretimde öğrenciler sınav haftasına öğretmen eksikliği ve kitap eksikliği ile başlıyor.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, bazı okullarda öğretmen eksiliğinin devam ettiğini belirterek, Türkiye’deki Olağanüstü Hal nedeniyle gelmeyen ders kitapları olduğunu ve öğrencilerin bu eksikler içerisinde sınavlara gireceğini dile getirdi. Türkiye’den gelmeyen kitaplarla ilgili öğrencilerin sınava girip girmeyeceklerinin belli olmadığına işaret eden Gökçebel, özellikle okulların bütçelerinin sıfır noktasında olduğunu ve bazı okullarda sınav kağıtları bile bulunmadığını vurguladı.

“20 öğretmen, 40 denetmen ihtiyacı var”
Öğretmen eksikliğinin devam ettiğini, bazı okullarda ise bu eksikliklerin tamamlandığını söyleyen Gökçebel, toplamda 20 tane öğretmen eksiği yaşandığına işaret etti.

Gökçebel, genel anlamda sorunsuz bir eğitim yılının tamamlanmasıyla ilgili bir çabanın harcanmadığı, Hükümetin ve Eğitim Bakanlığı’nın tavrının, sorunsuz bir eğitim yılı olmadığının açıkça görüldüğünü vurguladı. Özellikle ders yılı başından itibaren, nakiller ve öğrenci dağılımları yapılırken, öğretmen, müdür, müdür muavini, sekreter ve hademe ihtiyacı tespitinin yapıldığına dikkat çeken Gökçebel, sendikanın da bu ihtiyaçlar doğrultusunda aktif rol oynadığını belirtti.

“Bakanlık kamuoyunda bu sene sorunsuz olacak şekilde reklamlar yaptı. Ama nakillerden sonra gereği yapılmadı” diyen Gökçebel, 3 müdür, 29 tane de müdür muavini yetkisi alındığını ancak yapılmadığını ifade etti.

Ortaöğretimde 60 tane denetmen olması gerekirken, 4-5 tane denetmen kaldığına vurgu yapan Gökçebel, denetmen yetkisi alınmasına rağmen ne sınav yapıldığı ne de bir adım atıldığını belirtti.

“Eksiklikler KHK’den de kaynaklanıyor”
Tahir Gökçebel, genel olarak 210 tane bölüm şefi, 40’dan fazla atölye şefi ve yaklaşık 20 tane öğretmen eksikliğinin halen devam ettiğini dile getirdi.

Gökçebel, şunları aktardı:
“Bu eksiklere Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yanlı ve şaibeli yaklaşım biçimi de çok etkilidir. Özellikle KHK’nin yaptığı usulsüz nakillerden sonra Bakanlık da yasadışı görevlendirmelerle var olan kadroları da verimli kullanmıyor, torpilli olanları istedikleri yere kaydırmak istiyor ve açık daha da büyüyor. Bunun yanında din öğretmenliği için sınavı yapılmış ve münhalı bitmiş olan ve mülakata çağrılacak olanlar yerine, hiçbir gerekçe ve yasaya uymayan şekilde ‘şeklen münhalı yanlış açtık’ diyerek sınavı iptal ediyor. Bugün zorunlu din dersine bağlı olarak 40’tan fazla münhala başvurulmasına rağmen 30’un üzerinde din öğretmeni Türkiye’den getirtilerek, istihdam ediliyor. Atanması gereken öğretmen de hiçbir yasal hiçbir gerekçe konulmadan atamıyor” dedi.

Okullardaki eksiklerin sadece öğretmen ve idareci eksikliği olmadığını söyleyen Gökçebel, binaların fiziki yapılarına da dikkat çekti.

Gökçebel, “Örneğin Girne’ye bir ortaokul, Lefkoşa ve Mağusa’ya birer lise ihtiyacı var. Bayraktar Ortaokulu gibi sözü verilmiş okullar halen duruyor. Tuvaletleri ve ergonomik yapıları ellemesi ve bir standart yakalaması gereken Eğitim Bakanlığı bunlarla ilgili hiç çalışmıyor. Diğer yandan okul bütçeleri ‘sıfır’ durumdadır. Temizlik malzemeleri yanında okullarda çocukların sınavlarda kullanacakları kağıtları yoktur” dedi.

“Türkiye’den gelmeyen kitaplar sınavlarda ne olacak bilinmiyor”
Bazı ders kitaplarının Türkiye’den gelmediğini ve öğrencilerin sınavlarda bu kitaplardan sorumlu olduğuna dikkat çeken Gökçebel, “Çok ilginçtir ki Türkiye sistemine paralel giden ucube bir eğitim sistemi, çok başarısız bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Örneğin kitaplarla ilgili olarak Türkiye’deki OHAL’den sonra FETÖ’cü suçlamalarıyla ortadan kaldırılan kitapların birçoğunun müfredatı yoktur. Türkiye’den gelmeyen bu kitapların sınavları olacak. Gelmeyen bu kitaplarla ilgili Talim Terbiye Müdürlüğü’ne ne olacağını sorduk ancak sınavlar gelip çatmasına rağmen hala daha okullara yazılı bir şey gitmemiştir” vurgusunda bulundu. 

“Uyuşturucu ve Çevre Dersi fiilen yok”
Gökçebel, şunları aktardı: “Yine baktığımız zaman eğitim sisteminde adaletin ve çalışma barışının sağlanması ile ilgili yapılması gerekenler var, oluşturulan yasalardaki anomali öğretmenler arasında yaratılan anomali, ders müfredatındaki anomaliyi çalışacak hiçbir makam yoktur. Eğitim Bakanlığı’nın kendi kadroları bile eksiktir. Mesela nakiller bitti, aniden Eğitim Bakanlığı ‘Uyuşturucu ve Çevre Dersi koydum’ dedi. Topluma popülistçe bir takım şeyleri anlattı. Ama fiilde bu dersin öğretmeni yok, hangi öğretmen bu dersi nasıl verecek? Okullarda uyuşturucudan intiharlar yaşanıyor, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmenleri artırılacağı yerde bu öğretmenler ya başka görevlerde çalıştırılıyor ya da ilkokulda olduğu gibi hiç kadro yoktur. Okullarda özel eğitim öğretmeni yoktur, kadro yoktur. Kalabalık sınıflar oluştu, öğrenci sayısı az olan okullar vardır. Okullara öğrenci dağılımıyla ilgili tüzük düzenlenmeli, siyasi irade bunun dirayetini göstermeli. Oysa bakınız bir okulda 40 kişilik sınıflar… Özel eğitim desteği yok, hiçbir şey yok ve orada ders yapılamaz durumdadır. Bunlar hep geçiştiriliyor. Okullarda çok ciddi problemleri var. Okul idareleri ve öğretmenler bu eksiklikleri çözmekle canla başla uğraşıyor. Her gün üzerlerine yük bindiriliyor. Moral motivasyon bakımında okullar çökertilmiştir”

Fotoğraf:Arşiv

Bu haber toplam 1585 defa okunmuştur