
Devlet neden mahkemeye verilmiyor?
El-Sen, borcu olan devlet daireleri ve belediyelerin elektriğini kesmeye devam ediyor… Eylem sürüyor… Özel sektörde de borcu olan oteller, işyerleri gibi yerlerin de elektriğini keseceğini söylüyor. Belediyelerin elektriklerinin de kesilmesi n
El-Sen, borcu olan devlet daireleri ve belediyelerin elektriğini kesmeye devam ediyor… Eylem sürüyor… Özel sektörde de borcu olan oteller, işyerleri gibi yerlerin de elektriğini keseceğini söylüyor. Belediyelerin elektriklerinin de kesilmesi nedeniyle çoğu sokaklar ve caddeler karanlık içinde kaldı. Yollar, sokaklar ışıklandırılmış haldeyken bile insanlar artık can güvenliği nedeniyle dışarıya çıkmaya korkarken şimdiki halde yani karanlıkta kalmış sokaklara çıkmak daha da zor.
Peki El-Sen ne yapsın? Vatandaş madem ki korkuyor, elektriği geri mi versin? El-Sen’in sorununa kim çare bulacak, vatandaş mı? Elektrik Kurumu çalışanları geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Bunu yaparken herhangi bir özelleştirmenin vatandaş yararına olmayacağını da söylüyor. Kurumun aslında zararı değil, eğer alacaklar toplanırsa kârı olacağını da söylüyor ve hükümetin aksine kendileri yani El-Sen, bu paraların toplanması için elindeki gücü kullanıyor.
Bu yazı yazılırken sosyal medyadaki paylaşımlarda El-Sen’in bazı otellerde ve devlet dairelerindeki elektrik kesintileri devam ediyordu. Bazı yerler, bakiye borçların peşin miktarını ödemeleri nedeniyle elektrik akımları tekrar bağlattılar. Demek ki fazla miktardaki alacakların üzerine gidilmesi durumunda alacaklar toplanabiliyormuş. Niyet olması önemli tabii…
Bu arada belediyelerin borçları nedeniyle kesildiği söylenen sokak lambaları konusunda El-Sen bir daha düşünebilir belki…
***
Mazbata borçları… Hükümet mazbata borçlarının affedilmesi ile ilgili bir yasa çalışması yaparken avukatlar “hükümet yargıya karışıyor” gerekçesiyle yürüyüş yaptılar, meclise gittiler. Ardından dün de mazbata borçluları yürüdü, ‘mazbata hapisliklerinin affı ve yapılması gerekenlerin yapılması’ gerekçesiyle yürüdüler. Avukatlar gerekçelerinde mazbata borçlularının borçlarını ödemedikleri için değil, mahkeme kararlarına uymadıkları için hapiste olduklarını söylüyor. Mazbata borçluları ise ekonomik krizin, işsizliğin, üretimsizliğin ve borç faizlerinin borçları ödeyemeyecek duruma getirdiğini belirtiyorlar.
Her iki tarafa da bakarsak kendileri açısından gerekçeleri haklı… Gerçekten de mahkemenin verdiği kararları tanıyamayan veya tanımayan borçlular var. Hatta bazen borçlu olan kişilerin alacaklının mahkemeye gitmesi için zorladığı durumları da yaşıyoruz. Çünkü borcun mahkemeye gitmesi demek borç ödemesinin uzaması, sonunda taksitlendirilmesi anlamına gelir ki bu durum çoğu zaman borçlu için bir kurtuluş yolu olabilir.
Diğer yandan ise gerçekten de faiz sisteminin azizliği yüzünden bir türlü bitirilemeyen borçlar var. Borçlu kişi iyi niyetli olarak ödese de faizler o kadar yüksek ki ‘öde öde bitmiyor’ duruma gelebiliyor.
O zaman faiz sistemi üzerinde çalışılmalı, düzeltilmeli, bu süre içinde de mazbata borçlularına geçici bir süre için bir rahatlama sağlanabilmeli…
***
Bu noktada bir soru; Yukarıdaki iki konuyu birleştirirsek, mazbata borçluları, borçlarını ödemedikleri takdirde madem ki hapse dahi atılabiliyorlar, elektrik borçlarını ödemeyen devlet daireleri hakkında neden aynı sistem çalışmıyor? Neden borçları ödemeyen devletin yetkilileri mahkemeye verilemiyor, neden taksitlendirilmiyor, yine ödenmezse neden hapse atılamıyor?

















