1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. DETAYLAR İLK KEZ YENİDÜZEN'DE
DETAYLAR İLK KEZ YENİDÜZENDE

DETAYLAR İLK KEZ YENİDÜZEN'DE

Yeni Eğitim Programı’nı yazacak proje ekibi, ilk medya ziyaretini YENİDÜZEN’e yaptı EĞİTİM SİL BAŞTAN! “Temel Eğitim Müfredat (1-8) Eğitim Programı Geliştirme Projesi”ni yürütecek Proje Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Pehlivan ve

A+A-

 

 

Yeni Eğitim Programı’nı yazacak proje ekibi, ilk medya ziyaretini YENİDÜZEN’e yaptı

EĞİTİM SİL BAŞTAN!


“Temel Eğitim Müfredat (1-8) Eğitim Programı Geliştirme Projesi”ni yürütecek Proje Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Pehlivan ve DAÜ Eğitim Fakültesi Dekanı, Proje Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Yalçın; YENİDÜZEN Yazı İşleri Müdürü Cenk Mutluyakalı, eğitim yazarlarımız Hasan Alicik ve Salih Sarpten’le görüştü.


 


Okul öncesinden itibaren 8 yıllık eğitim programı yeniden yazılıyor.
Bu amaçla Eğitim Bakanlığı ile Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) arasında imzalanan protokol sonrası, “Temel Eğitim Müfredat (1-8) Eğitim Programı Geliştirme Projesi” ile tüm ders kitaplarının yeniden, Kıbrıs’ın kuzeyindeki uzmanlarca yazılması hedefleniyor.
Yeni Eğitim Programı’nı yazacak proje ekibi, ilk medya ziyaretini YENİDÜZEN’e yaptı, uzmanlarımızla görüştü.
YENİDÜZEN’de yaklaşık 2 saat süren bilgilendirme toplantısı, proje hedeflerine ışık tuttu.
Proje, “ezberci” sistemden uzak; 11 ders kitabının 1’inci sınıftan 8’inci sınıfa kadar yeniden yazılmasını hedefliyor.
Türkiye’deki 4+4+4 sisteminin adaya taşınmayacağı konuşulan sohbette, “Program tüm üniversitelerin, akademisyenlerin, sendikaların, siyasi partilerin, ortak bir üretimi ile hazırlansın istiyoruz” dendi.
Böylesi bir çalışma, 2005 yılında CTP-DP Koalisyon Hükümeti döneminde yine uygulanmış, ancak sonrasında sürdürülmemişti.

Hedef: 2015-2016 Ders Yılı

·        Cenk Mutluyakalı: Proje ne kadar sürecek, ne zaman uygulamaya geçecek.

·        Halil İ. Yalçın: 2 senelik bir çalışma olacak. Daha sonra pilot uygulamaları… 2015-20016 ders yılında yeni programa geçilmesi ön görülüyor. Bakınız bu 2 yıl içerisinde ne yapılacak onu izah edeyim ben sizlere… Derslerle ilgili komisyonlar oluşturuyoruz. Bu komisyonlar Kıbrıs’ın insan kaynaklarından oluşacak, akademisyenler, farklı üniversitelerden… Ayrıca öğretmenler olacak, tabii yüksek lisans gibi özellikler aranacak. Öncelikle, insan yetiştirme konusunda iddialı ülkelerin müfredatları ile karşılaştırmalar yapacağız. İhtiyaç analizi de olacak. Biz ne tür insan yetiştirmek istiyoruz, bu soruya yanıt aranacak. Ben girişimci bir insan istiyorum. Sorun çözebilen, yaratıcı bir insan istiyorum, iletişimi güçlü bir insan istiyorum… Bu komisyonlar içerisinde 2 ayrı uzman daha var, program geliştirme ve ölçme değerlendirme uzmanları, birlikte çalışacak bu uzmanlarımız.

·         Hasan Alicik: Peki bunlar kamuoyu ile paylaşılacak mı? Süreç nasıl bir şeffaflıkta ilerleyecek?

·         Ahmet Pehlivan: Doğrusu bizim düşüncemiz bu, her aşamasını, sürekli kamuoyu ile paylaşmak, bilgilendirmek; bakanlık portal açacak, oradan da paylaşılacak. Hem de paneller yapılacak, bilgilendirme toplantıları yapılacak. Daha sonra çalıştaylar da olacak.

 

·        Salih Sarpten: Ders kitaplarını biraz açabilir misiniz?

·        H.İ.Y: Ders kitabı 3 ayaktan oluşuyor… Ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitabı… Amerika’daki İngiltere’deki sistemin aynı. Türkiye’de de aynı… Ve tabii eğitim materyalleri. Özellikle de web üzerinden öğrenme sistemleri. İşte bu müfredatla paralel deney setleri, materyaller ve en sonunda da gerçek pilot uygulamayı yaparak, kamuoyu ile paylaşmayı, ortak bir uzlaşı sonrasında da yürümeyi istiyoruz.

·        C.M: Eğitim sendikaları neresinde olacak bu çalışmanın?

·        Tabii ki, komisyonlarda isterlerse yer alacaklar. Şeffaftır komisyonlarımız, katkı sağlamak isteyen herkes, sendikalar, öğretmenler… Kimi ön yargılar vardı, ancak biz kafalardaki soru işaretlerini çözdüğümüze inanıyoruz.




 

KOLEJ SINAVLARI NE OLACAK?


·        Salih Sarpten: K.T eğitim sisteminde yaşadığımız ciddi bir sorun, kolej sınavları… Ülkedeki çocukları yarıştırıp, çağ nüfusunun yarısını alarak, iyi dediğimiz bazı okullara yerleştiriyoruz. Siz diyorsunuz ki üst düzey düşünme becerisine sahip öğrenciler yetiştireceğiz. Ancak yeni eğitim programı, kolej sınavlarının baskıladığı bir yapıda nasıl uygulanacak? Sizin programınız ile mevcut sistem nasıl örtüşecek?

·        H.İ.Y: Salih bey çok samimi söylüyorum, sizi tebrik etmem gerekir. Bu sistem dediğiz şey bir bütündür, herhangi bir uzvunu dışlarsanız, aynen saatlerin içerisindeki yelkovan gibi. Yelkovanı çıkarırsanız, saat isterse altından olsun bir değeri yok.. Şimdi kolej sınavı diye geçmemek gerek… Ancak; takdir edersiniz ki biz bir müfredat çalışması yapacağız, kolej sınavlarını da kaldıracağız gibi bir erkimiz yok. Türkiye’deki en önemli sıkıntılardan biri de bu… Çocuklar sürekli test çözerek başarı sağlamaya uğraşıyor, öğrenciler de öğretmen ve aile de sınav baskısını yaşıyor. Peki ne olacak? Bunu tartışacaksınız. Ne zaman ki gerekli baskı unsuru oluşacak, o zaman, inanıyorum ki yeniden gözden geçirilecek.

·        Salih Sarpten: Tüm kitaplar yeniden mi yazılacak? Çünkü, daha önce yazılan ve çok da takdir edilen kitaplar var.

·        H.İ.Y: Güzel her zaman güzeldir. Gelişmiş ülkelerle kros karşılaştırmalar olacak. Elbette bizim mevcut müfredatımız da karşılaştırılacak. Belki de daha önceki bir çalışma için çok güzel oldu, uygulansın da denecek.

 

EĞER ‘MÜDAHALE EDİLİRSE’

 

·        Hasan Alicik: Peki hocam, eğer size siyasi ya da bir başka yerden müdahale olursa, “şunu çıkar, şunu dahil et” gibi?

·        A.P: Biz bilim insanlarıyız. Eğer komisyondaki insanların da yetkinliğine güveniyorsak, elbette buna izin vermeyiz, kabul edemeyiz. Öyle sanıyorum ki “Kıbrıs Tarihi” ve “Din Kültürü” derslerinde kimi sıkıntılar olacaktır. Ancak, ortak bir anlayışla, eğer iyi niyet de varsa, bunları aşacağımıza inanıyoruz.

·        C.M: Yabancı dil öğrenimine bakışınız nedir?

·        H.İ.Y: O da çok önemli. Bizim temel yaklaşımımız şu, komisyonların şeffaf ve katılımcılığa açık olması. Başkaları nasıl yapmış, biz nasıl ondan daha iyi nasıl yaparız, yeniden tekerleği keşfetmeye kalkmanın bir anlamı yok! Hep birlikte karar vereceğiz bu süreçlere… 4 ayrı çalıştay hedefliyoruz. Siyasi partilerdeki arkadaşlarla, toplumun tüm katmanları ile görüşülecek yani. Burada örtük bir amaç olmadığı için herkesle görüşülecek. Y

·        S.S: Din dersi… Tabii dersin içeriği önemli. Tüm dinlere açık genel bir kültür mü yoksa Müslümanlığın ağır basacağı bir öğreti mi?

·        H.İ.Y: Vallahi o konuyla ilgili de benim söyleyebileceğim şu… Ancak toplumsal bir uzlaşıyla olabilecek bir durum söz konusu. Tartışmalı konulardan birisi de din dersi konusu olacak gibime geliyor. Ben Kıbrıslı değilim, Türkiye’den geldim ama sizi kendi özümden ayrı gören bir insan değilim. Buranın her şeye layık olduğunu, birinci sınıf, birinci kalite bir eğitimle örnek olabileceğini düşünüyorum. Böylesi bir potansiyeli de görüyorum. Bu çekişmeler ortadan kalksa, küçük bir ülke, burada yapamıyorsak başka hiçbir yerde yapamayız; neden diye soracak olursanız… Türkiye, karman çorman, karmakarışık bir ülke, 750 bin öğretmen, 16-17 milyon öğrenci… Oysa Kıbrıs çok daha küçük,  toplasan 4 bin öğretmen var, hizmet içi eğitim çok daha başarılı oluyor. Önemli olan iyi niyet.

·        C.M: Peki tam gün eğitim?

·        H.İ.Y: Bizi ilgilendirmiyor, bizi ilgilendiren boyutu müfredat çerçevesinde… Müfredat için ne kadar bir zaman gerekli, öğretmeni ile akademisyeni ile diğer dünyadaki uygulamalar ile karşılaştırmak gerekiyor.



 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1196 defa okunmuştur