1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Boş sloganlarla nesiller yetiştirdik”
“Boş sloganlarla nesiller yetiştirdik”

“Boş sloganlarla nesiller yetiştirdik”

Arkeolog ve Sanat Tarihçisi Anna Marangu, Kıbrıs sorunu, güncel konular ve Kıbrıs’ın güneyindeki eğitim sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

A+A-

Tünay MERTEKÇİ

Arkeolog ve Sanat Tarihçisi Anna Marangu, Kıbrıs sorunu, güncel konular ve Kıbrıs’ın güneyindeki eğitim sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Yanlışlarla, boş sloganlarla nesiller yetiştirdik. Farklılıklarımızın, ortak unsurlarımızdan daha fazla olduğunu insanlara aşıladık” ifadelerini kullandı.

“Bugün burada var olan eğitim sistemi son derece hastadır ve her gün gördüğümüz cehalet ve ilgisizliğin en büyük sorumluluğunu taşımaktadır” diye konuşan Marangu, Kıbrıslı Rum gençlerin büyük bir kısmının, “kendi vatanlarının” Latça’dan başlayıp Mutallo’da bittiğini düşündüğünü vurguladı.

 

“Kıbrıslı Türk lider inatçı tutumunu sürdürüyor”

Kıbrıs sorununun en zor dönemlerinden birinde olunduğuna dikkat çeken Marangu, 2017'de Kıbrıs sorununun çözümüne çok yaklaşıldığını anımsattı. Bugün gelinen durumun da ortada olduğunu ifade eden Marangu, “Kıbrıslı Türk lider, AB'nin asla iki devleti kabul etmeyeceğini ve bunun uygulanamaz olduğunu çok iyi bilmesine rağmen, inatçı tutumunu sürdürüyor” dedi. Marangu, “Görüşüme göre, Kıbrıslı Türk lider ısrarla ve azimle bu oyunu oynamaya devam edecek” ifadelerini kullandı. “İki devletli çözüm” politikasını Ankara'nın yönlendirdiğini dile getiren Marangu, “Bu politika, gelecekteki bir çözümden mümkün olduğu kadar fazla fayda elde etmek amacı taşıyor” dedi.

 

“2017 fiyaskosundan sonra güven kaybı ağırlık kazandı”

Kıbrıs sorununda uzun yıllardır yaşanan uzlaşmazlığın sorumluluğunun büyük bir kısmının da Kıbrıs Rum tarafında olduğuna değinen Marangu, “Kıbrıs Rum tarafı, geçen yarım yüzyıl boyunca sunulan çeşitli çözüm önerilerine yetinmedi” dedi. 2017 Crans Montana görüşmelerini “fiyasko” olarak niteleyen Marangu, “Türkiye’nin uzlaşmazlığı ve Kıbrıs Rum tarafının tavrının yanı sıra, özellikle 2017 fiyaskosundan sonra müzakerelerdeki güven kaybı ağırlık kazandı” dedi. Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğunun çözüm ihtiyacı konusundaki tutumunun nereden kaynaklandığına da dikkat çeken Marangu, söz konusu durumdan bugüne kadarki “hükümetleri” sorumlu tuttu ve “Hükümetler bugüne kadar federasyonun ne anlama geldiğini, vatandaşlara açıklamak için hiç vakit harcamadı” dedi.

 

“Kıbrıslı Türklerin ifadeleri, Kıbrıslı Rumlardan çok daha cesur”

Marangu, “Aynı şekilde, çözümün nasıl uygulanacağı ve çözümden sonra elde edilecek büyük faydaların neler olacağı konusunda da hiç vakit harcanmadı” ifadelerini kullandı. “Eğer bir noktada Kıbrıs sorununu çözmeyi başarırsak, uygun ve gerekli ön çalışma yapılmadığı takdirde, bir referandum bizi tekrardan sıfır noktasına geri getirecektir” diyen Marangu, tüm karamsarlığına rağmen, adanın tamamının Avrupa Birliği’nin (AB) bir parçası olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Kıbrıs’ın kuzeyindeki ve güneyindeki çözüm yanlılarının, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi çabalarıyla ilgili de konuşan Marangu, “Kesinlikle Kıbrıslı Türklerin ifadeleri, Kıbrıslı Rumlardan çok daha cesur, dürüst ve dinamik” diye konuştu.

 

“Halk 49 yıldır siyaset ‘dalgalanmalarından’ bıkmış durumda”

Anna Marangu, “Halk 49 yıldır siyaset ve parti “dalgalanmalarından” bıkmış durumda. Kıbrıslıların büyük çoğunluğu, ekonominin devasa sorunlarından kurtulmanın tek yolunun çözüm olduğunu da anlıyor. Çözüm olması durumunda Kıbrıslılar, Doğu Akdeniz'de önemli bir rol oynamak için tüm olanaklara sahip olacaklarını da biliyorlar” ifadelerini kullandı. Kapalı Maraş’taki gelişmelerle ilgili ise “Yaşanan gelişmeler beni sadece bir Mağusalı olarak değil, bir Kıbrıslı olarak endişelendiriyor” ifadelerini kullanan Marangu, Mağusa ile ilgili olumlu bir gelişmenin, Kıbrıs sorununa da olumlu yansıyacağının altını çizdi.

 

“Mağusa, çözüm çalışmalarında bir kilittir”

Marangu, “Mağusa, çözüm çalışmalarında bir kilittir” dedi. Kıbrıs’ın güneyindeki eğitim sistemini de gazetemize değerlendiren Marangu, günümüzde var olan eğitim sistemini “hasta” olarak nitelendirdi ve “Bugün burada var olan eğitim sistemi son derece hastadır ve her gün gördüğümüz cehalet ve ilgisizliğin en büyük sorumluluğunu taşımaktadır” diye konuştu. Kıbrıslı Rum gençlerin büyük bir kısmının, “kendi vatanlarının” Latça’dan başlayıp Mutallo’da bittiğini düşündüğünü vurgulayan Marangu, “Yanlışlarla, boş sloganlarla nesiller yetiştirdik, farklılıklarımızın, ortak unsurlarımızdan daha fazla olduğunu insanlara aşıladık” ifadelerini kullandı.

 

“Federasyonda eğitim, merkezi devlette olmalı”

Eğitimde değişiklikler yapılması gerektiğini söyleyen Marangu, “Hakikat Komisyonu bu değişikliklerin yapılmasına ve tarihi gerçeğin aydınlatılmasına yardımcı olacaktır” dedi. Anna Marangu, Kıbrıs’ın güneyinde eğitim sisteminin, yarım asırdır inşa edilen, milliyetçilik, korkutma, yalan ve yanılsamalarla dolu bir anlatıdan kurtulması gerektiğine vurgu yaptı. Eğitimin önemine işaret eden Marangu, “İki bölgeli, iki toplumlu federal çözüme ulaştığımızda, eğitim konusunun, kurucu devletlere değil, merkezi devlete ait olması gerektiğini vurgulamak da önemlidir” diye konuştu. Arkeolog ve sanat tarihçisi olarak Kıbrıs’taki arkeolojik kazıları da değerlendiren Marangu, Kıbrıs’ın kuzeyinin söz konusu alandaki son durumu hakkında da konuştu.

 

“Ada arkeolojisi için mevcut durumu yeniden incelemek gerekiyor”

Marangu, “Arkeologlar için buradaki sorun, savaş bölgelerinde kazı yapılmasının yasaklanmasına ilişkin Lahey Sözleşmesi'ne yapılan atıflardır. Prensip olarak doğru olduğunu düşünüyorum ama aradan yarım asır geçtikten sonra bu konunun tüm adanın arkeolojisinin yararına olacak şekilde yeniden incelenmesi gerekiyor” dedi. Kıbrıslı Türk Arkeolog Müge Şevketoğlu başkanlığında Tatlısu-Çiftlikdüzü’nde (Akanthou-Arkosyko) yürütülen kazıyı örnek gösteren Marangu, “Kıbrıs'ın kuzeyindeki bu kazı, adanın arkeolojisi açısından bir dönüm noktasıdır. Elbette Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmazsa, bunların hepsine çözüm bulunmayacak, engeller her zaman olacak” dedi.

 

“Ülkemizin Avrupa’ya ayak uydurması gerekiyor”

Kurdukları “Kıbrıs için Mağusa” partisiyle ilgili de bilgi veren Marangu, Avrupa Parlamentosu seçimlerine “Avrupa Volt” çatısı altında gireceklerini kaydetti. Marangu, iki örgütlenmenin oluşturacağı yeni bir hareketle Avrupa Parlamentosu seçimlerine girebileceklerini kaydetti ve “Bu hareketin Kıbrıslı Türk temsilcilere de sahip olması ve böylece geleceğin zorluklarına birlikte göğüs germesi ümit ediliyor” dedi. Marangu, “Ülkemizin kesinlikle eski partizanlığı aşması ve 21’inci yüzyılda Avrupa'ya ayak uydurması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Sözlerini, Kıbrıslı Türklere mesaj göndererek son veren Marangu, “Geleceğe ancak, Kıbrıslı Türk yurttaşlarımla kuracağım samimi dostluk ve eşit işbirliğiyle bakabileceğime inanıyorum. Kıbrıslı Türkler, sadece trajik aksiliklerin hepimize getirebileceği güvensizlikler olan milliyetçilik ve ırkçılık olmadan, Kıbrıs’ın kendi ayakları üzerinde durabilmesi için verilen bu mücadelede en önemli müttefiklerimizden biridir” dedi.

yd-destek-gorseli-2-20231026111013.jpg

Bu haber toplam 2961 defa okunmuştur
Etiketler :