
Akdeniz (Ayirini) köyünün 'kayıplar'ı...
Akdeniz yani Ayirini, Kıbrıs’ın en güzel bölgelerinden biri... Kızıl toprakları, yemyeşil ormanları, tarihi kalıntılarıyla, denizin eteklerine kurulmuş bu köy tam bir doğa harikası...
1974’e kadar karma bir köy olan Akdeniz’e (Ayirini)
Akdeniz yani Ayirini, Kıbrıs’ın en güzel bölgelerinden biri... Kızıl toprakları, yemyeşil ormanları, tarihi kalıntılarıyla, denizin eteklerine kurulmuş bu köy tam bir doğa harikası...
1974’e kadar karma bir köy olan Akdeniz’e (Ayirini) 2 Kasım 2012’de Kayıplar Komitesi yetkilileri Murat Soysal ve Ksenofon Kallis’le birlikte gidiyoruz...
Akdeniz (Ayirini) köyünde “kayıp” Kıbrıslıtürkler ve Kıbrıslırumlar var... Bu “kayıp” insanların öykülerini 2007 yılından başlayarak bu sayfalarda kaleme almış, “kayıp” insanların aileleriyle konuşmuş, olası gömü yerleri göstermiş, bunları yazmış, “kayıplar”ın nerede gömülü olabileceğini bilen şahıslar hakkında Kayıplar Komitesi yetkililerine bilgi vermiştik... Bazı Kıbrıslırum ve Maronit okurlarımız bazı olası gömü yerlerinden söz etmişler, 2009 yılında onları da Kayıplar Komitesi yetkilileriyle temasa geçirmiştik...
Bu cennet parçası köy de, savaştan ve savaşın getirdiği kötülüklerden nasibini almıştı: İlk “kayıp” 1963’te Sami Hüseyin Arap’ın motosikletiyle birlikte Prastio (Aydınköy) yöresinde bazı Kıbrıslırumlar tarafından alınıp “kayıp” edilmesiydi...
1974’teki savaşta ise Erdoğan Mustafa ve Fikret Mehmet Kalyoncu, bazı EOKA-B’ciler tarafından öldürülerek “kayıp” edilmişti... Erdoğan Mustafa ile Fikret Mehmet Kalyoncu’nun, Aya İrinili A. tarafından öldürüldüğü anlatılıyordu... A., 1974 öncesi de azılı bir EOKA-B’ci imiş ve şirosu da varmış... Erdoğan Mustafa ile Fikret Mehmet Kalyoncu’yu köyün ortasında öldürüp – herhalde yanında başka silahlı Kıbrıslırumlar da vardı – sonra da onları şirosunun kepçesine koyarak “Palyo Kastro” (Eski Kale) denen bölgeye götürüp orada biryerlere gömmüşmüş... Bu alan, “Kral Mezarı” denen bölgede bulunuyor...
1974’te köyde Hüseyin Mustafa Tarabulus da öldürülmüştü...
20 Temmuz 1974’te köye Yorgoz’dan (Tepebaşı), Livera’dan (Sadrazamköy), Siyanohori’den (Kumköy) ve belki Omorfo’dan (Güzelyurt) silahlı 20 civarında bir EOKA-B grubu gelmiş ve köyü kuşatmış... Onlara Aya İrinili (Akdeniz) bazı EOKA-B’ciler de katılmış... Bu EOKA-B’cilerden izin alan Hüseyin Mustafa Tarabulus, üstüste üç gün süreyle mandrasına giderek hayvanlarını dışarıya çıkarıp otlatmaya götürmüş... Ancak üçüncü gün onu öldürmüşler... Hüseyin Mustafa Tarabulus, öldürüldüğü yere ailesi tarafından gömülmüş ve mezarı yaptırılmış...
Yaklaşık 20 kişilik bu silahlı gruptan 3-4 tanesinin çok fanatik olduğunu anlatmıştı bize Kıbrıslıtürk bir şahit... Köylülere eziyet etmeye meraklıymış bunlar ve hatta Omorfo Polis Müdürü bir Kıbrıslırum, onların bu eziyetlerinin önüne geçmeye çalışmışmış...
Köyde, daha önce bu sayfalarda öyküsünü yazdığımız “Mustafali” yani Mustafa Çakmak da öldürülmüş, o da yaşlı bir çobanmış ve aynı silahlı grup tarafından öldürülmüş...
1974 yılında Aya İrini’de Kördemenli (Kondemenos) baba-oğul Takis Panteli ve Pantelis Hacıhristoforu ile Liveralı (Sadrazamköy) Andreas Şekeris de bazı Kıbrıslıtürkler tarafından öldürülerek “kayıp” edilmişti...
Bazı Kıbrıslıtürkler, köyde yatalak olarak yaşamını sürdüren yaşlı Kıbrıslırum kadın Vasilu Biberari’yi ve yine köyde geride kalan yaşlı Haralambos Celebeşis’i öldürerek “kayıp” etmişlerdi... Ayrıca Hristodulos ve Maria Çakka adlı yaşlı çift de köyde kalmıştı ve onlar da öldürülerek “kayıp” edilmişti...
Bu köyde Kayıplar Komitesi bazı olası gömü yerlerinde kazılar yürütmüş ancak hiçbir ize rastlanmamış, bazı olası gömü yerleri de henüz kazılmamış...

















