1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Adanın kuzeyi ve güneyindeki herkes memnun”
“Adanın kuzeyi ve güneyindeki herkes memnun”

“Adanın kuzeyi ve güneyindeki herkes memnun”

Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) Sözcüsü Aleem Siddique, Tufan Erhürman'ın adanın kuzeyindeki Türk yönetiminin lideri seçilmesini değerlendirdi.

A+A-

Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) Sözcüsü Aleem Siddique, Tufan Erhürman'ın adanın kuzeyindeki Türk yönetiminin lideri seçilmesini değerlendirdi.

Lefkoşa'daki ofisinde BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Siddique, Erhürman için, "Adanın kuzeyinde ve güneyinde konuştuğum herkes son derece memnun" dedi.

Adada "ihtiyatlı bir iyimserlik havası" olduğunu belirten Siddique, "Herkes müzakere edilmiş bir çözüm istiyor. Bu, fırsat anlamına geliyor" diye konuştu.

Siddique, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs Temsilcisi Maria Angela Holguin'in yakında adaya dönerek Kıbrıs'ta iki tarafın liderleriyle görüşeceğini belirtti.

Holguin'in daha sonra Guterres ile birlikte iki tarafın ve garantör devletlerin (Türkiye, Yunanistan ve İngiltere) katılacağı gayri resmi toplantının hazırlıklarına başlayacağını söyledi.

Siddique, "Bu toplantının yıl bitmeden yapılmasını umuyoruz" dedi.

 

“Tufan Erhürman'la görüşme çok yapıcı bir havada geçti”

UNFICYP Sözcüsü Aleem Siddique, Tufan Erhürman ile UNFICYP Misyon Şefi Khassim Diagne'nin 1 Kasım'da yaptığı görüşmeye katılanlar arasındaydı.

Aleem Siddique, bu görüşmenin hemen ardından Lefkoşa'daki tampon bölgede, Yeşil Hat'taki ofisinde, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

Erhürman ve Diagne arasındaki görüşmenin çok yapıcı bir havada geçtiğini söyleyen Siddique, Erhürman'ın göreve seçilmesinin, Kıbrıs sorununa müzakerelerle çözüm bulunması konusunda fırsat yarattığını söyledi, "Fırsat iki tarafa da sorumluluk yüklüyor" dedi.

Kıbrıs'ta daha önce birçok kez umutların yeşerdiğini ancak sonuç alınamadığını belirten Siddique, doğal olarak herkesin yeni döneme de temkinli yaklaştığını söyledi.

 

“Kıbrıs'a barış sadece yukarıdan aşağıya dikte ettirilerek gelmeyecek”

Aleem Siddique, her iki taraftaki hayalkırıklıkları nedeniyle barışın tesisinin en zor şey olduğunu söyledi.

Siddique'ye göre, Kıbrıs'ta barış sadece yukarıdan aşağıya dikte ettirilerek gelmeyecek ve halklar arasındaki, özellikle de gençler ve kadınlar arasındaki bağlantılar önemli rol oynayacak.

Siddique önümüzdeki haftalarda ve aylarda, Kıbrıs'ta iki toplumun katılacağı aktivitelerin sayısını artmasını ve bunun da barış ve istikrar ortamını tesis ederek siyasi süreci yeşertmesini umuyor.

 

“Çoğu insan adadaki askerleri unutuyor”

UNFICYP, BM'nin en uzun süreli misyonlarından biri.

Kıbrıs da adadaki sorunun bir türlü çözülememesi nedeniyle, bazı çevrelerce "diplomasi mezarlığı" olarak nitelendiriliyor.

Siddique bu konudaki yorumunda "Gerçek şu ki, yıllar boyunca pek çok temsilcinin gösterdiği onca çabaya rağmen bu sorun hâlâ çözülemedi" dedi ve ekledi:

"Buradaki BM gücü, barış ve istikrarın korunmasında, her iki tarafta da gerilimin artmasını önlemekte hayati önem taşıyor. Çoğu insan, adanın kuzeyinde binlerce Türk askerinin ve güneyinde binlerce [Rum] Ulusal Muhafızı'nın olduğunu unutuyor.

"Barış gücü askerlerimiz, iki toplumu ayıran tampon bölgede her gün devriye geziyor. Karşılıklı ortaya çıkan küçük yangınları, uluslararası güvenlik krizine dönüşmeden önce, en alt seviyede, yerel düzeyde söndürüyoruz.

"Adada olmasaydık, küçük olayların yeniden çatışmaya yol açma riski oldukça fazla olurdu."

 

“Kıbrıs'ta olmamızın nedeni 60 yıldır burada bulunmak istememiz değil”

"Burada bulunmamızın nedeni, bize ihtiyaç duyulması. Altmış yıldır burada kalmak istememiz değil" diyen Siddique, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BM'nin görevi, herhangi bir yere gidip sorunları çözmek ve ardından oradanm ayrılmaktır. Ancak bizim buradan ayrılmamamızın tek nedeni, Kıbrıs sorununun hâlâ çözülememiş olması."

"Evet, yıllar içinde burası diplomatlar için adeta bir mezarlık haline geldi ama artık durum böyle değil. Şimdi yeniden umut dolu bir dönem yaşanıyor.

"Adanın her iki tarafında da ilerlemenin mümkün olduğunu görüyoruz. Biz Birleşmiş Milletler olarak bu süreci kolaylaştırma görevini üstleniyoruz."

"Burada bulunmamızın nedeni, her iki tarafı da müzakere edilmiş bir çözüme ulaşmaları konusunda desteklemekte kararlı olmamız. İşte bu yüzden, bunca yılın ardından hâlâ buradayız."

Bu haber toplam 1294 defa okunmuştur