
2012 KKTC’nin Çöküş Yılı
2012 yılının felaketler getireceği söylendi durdu. İnsanlar, herkesi etkileyecek, dünyanın batmasına neden olacak ortak bir felaket bekliyordu.
Bu faraziye doğru çıkmadı ama dünyanın her tarafında, toplumları etkileyecek olaylar yaşandı..Savaş, şiddet, a
2012 yılının felaketler getireceği söylendi durdu. İnsanlar, herkesi etkileyecek, dünyanın batmasına neden olacak ortak bir felaket bekliyordu.
Bu faraziye doğru çıkmadı ama dünyanın her tarafında, toplumları etkileyecek olaylar yaşandı..Savaş, şiddet, açlık, işsizlik, doğal afetler yaşandı.
2012 yılı AB ve üyesi olan bazı ülkeler için de hiç iyi geçmedi. Ekonomik kriz yaşandı, AB kurtarmaya çalıştı. Üyelerinin kurtulması için kredi verdi. Bunun karşılığında o ülke insanları için trajedi başladı..Kemerler sıkıldı, ücretler, sosyal haklar, sosyal yardımlar ya kaldırıldı veya sıkıldı. İşsiz kalan insanlar çoğaldı..
İsyan başladı, seçimler oldu ama batmış bir ekonomiden iyi haberler çıkmadı.
Birçok AB üyesi ülkenin yaşadığı ekonomik-sosyal çöküntüye sebep olan başta yöneticilerdir. Halka şirin görünmek, seçim kazanmak için bol keseden harcama yapıldı..
Peki AB ne yaptı? Üyelerini kontrol edebildi mi? Mali denetim sağlanabildi mi? Erken uyarı yapıldı mı? Hayır! Üyeleri, gözlerinin önünde mahvoldu gitti...
2012, AB için prestij kaybetme yılı oldu..
Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ekonomilerinin iflası bizler açısından daha önemli olmuştur. Bu ülkeler, Kıbrıs sorununun içinde olanlardır ve Kıbrıslıtürkleri etkilemektedir.
Bilhassa Kıbrıs Rum tarafının, Yunanistan’ın iflası ile daha hızlı bir ekonomik çöküş içine girmesi, Kıbrıslıtürkler’in yanıbaşlarında bulunan bir “refah” ülkesi hayallerini yıkmıştır. Türk kesiminde iş bulamayan insanların Rum tarafında iş bulma olanaklarını kaybettirmiştir. Rumlar’ın Türk tarafında para harcamasını kısıtlamıştır.
Gelelim KKTC’ye...Kurulduğu zamandan beri hiç bir başarı sağlayamadı..”Ekonomi” diye adlandıracak bir ekonomisi yoktur..Burda yaşayanları maaşa bağlayıp çek dağıtmak, fahiş dolaylı vergiye yüklenmek gibi bir ekonomi..
2012 de ekonomik çöküşe sosyal çöküş de katıldı..Hükümet partisi kurultay yapıyor ve kimin başkan seçildiğine tam karar veremiyor. Mahkemeye gidiyorlar, oradan çıkan kararı da uygulamıyorlar..
Başbakan ve hükümet, yasaları, mahkeme kararlarını uygulamzsa yukarıdan aşağıya herkes aynı tavırı takınır.
En saygın kuruluş olması gereken Kamu Hizmetleri Komisyonu rezalet içine gömüldü..Üyelerinden bazıları sahtekarlıkla suçlanıyor..Böyle bir kurum sınav yapıp kamuya insan alıyor!!
Lefkoşa belediyesi sorununu çözemeyen, belediye başkanına birşey söylemekten çekinen hükümet ülkeyi anarşiye sürüklüyor..Suçlular yüksek mevkilerde dururken, şaibeli hükümet başkanlığı sürerken, mahkemelerin kararları uygulanmazken, vatandaş da her isteddiğini yapabilir. Kanunsuz işler yapmanın tam sırası...
2012 sona ererken kuzey Kıbrıs mali, idari ve ahlaki yönden bitmiştir. 2013 yılında daha büyük kargaşa beklenmelidir.
Bu ülkede, bizler başka problemli ülkelerin eleştiri ve ihtiyaçlarının çok ötesinde konularla cebelleşiyor.
Lefkoşa’yı çöpten arındıramıyorlar..Yakında sularımız da kesilebilir. Defin işlemleri de durabilir. Sokak lambaları gibi tüm elektrikler kesilebilir.
Bu halde yeni yıl kutlamak olası mıdır?
Yeni yıl kabus yılımız olabilir..
Kara KKTC’den kara haber!!!!

















