1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Yunanistan seçimleri 4
Yunanistan seçimleri 4

Yunanistan seçimleri 4

Mülteci meselesi ile ilgili olarak Avrupa genelinde olduğu gibi Yunanistan’ın da karnesi pek parlak değil.

A+A-

Mertkan HAMİT

Yunanistan’da İnsanlığın Krizinin İzinde…

Yunanistan krizi o kadar derinlemesine yaşamış ki, artık ekonomi neredeyse herkesin uzmanlık alanı. Bir emeklinin size yapısal reformların gündelik hayata olası etkileri üzerine mini bir ders vermesi artık şaşırtıcı değil. Seçimlerden önce de, seçim sürecinde de durum değişmiş değil. Ancak Yunanistan’ın sorumluluğundda olmasa da coğrafi konumu nedeniyle karşılaştığı daha ciddi bir mesele daha var: mülteciler.

Mülteci meselesi ile ilgili olarak Avrupa genelinde olduğu gibi Yunanistan’ın da karnesi pek parlak değil. Özellikle SYRIZA iktidara gelene kadar, durumun çok daha vahim olduğu çeşitli kaynaklarda bahsedilmişti. Önceki hükümetin Evros’ta mültecilerin geçişini engellemek için oluşturduğu geçilemez seti, SYRIZA’nın geçilebilir hale getirmesi bile kayda değer adımlarından biri olarak kayda geçmek mümkün. Ancak mülteci meselesi Evros’da atılan adımla sona ermiyor.

Avrupaya gelmeye çalışan mülteciler, kurtuluşları için tek bir yolu izlemiyor. Güzergahlardan biri de Pire Limanı. Bugünlerde Pire limanı civarında binlerce zor durumdaki mülteciyle karşılaşmanız çok olağan. Denizleri aşmayı başarabilen göçmenler için Yunanistan’a varmak yolun sonu değil. Ülkelerindeki zor koşullardan kaçan mülteciler için özellikle tavan yapmış işsizlik koşulları, ekonomik problemleri olan ve organize ırkçı unsurları barındıran bir ülke kurtuluş için uygun bir ülke olmaktan çok uzak.

Yunanistan, insan onuruna yakışır bir hayat bulmak için erişebildikleri ilk kara parçasının olmasından fazla bir şey ifade etmiyor çoğu mülteci için.

Atina’da bir arkadaşımın yanında Agios Panteleimonas diye bir bölgede kalıyorum. Çoğu turistin yolunun düşmeyeceği bir yer. Faşist Altın Şafak örgütünün merkezi, kerhaneler ve bilinmeyene yolculuk yapan mültecilerin tümü aynı bölgede. Geceleri otobüsler beliriyor. Kimin, nasıl organize ettiğini bilmiyoruz ancak çocuklu kadınlar, yalın ayak insanlar sokaklardan otobüslere atlayarak Makedonya sınırına taşınıyor. Kaba bir tahminle günde en az bin kişi bu şekilde taşınıyor. Ortada pek polis görünmüyor bu süreç olurken, “görünmez bir el” her şeyi yönetiyor. Gerçek ötesi bir manzara.

Sabah akşam gördüklerimi düşünüp, yürüyüş yaparken Atina’yı tepeden görebileceği noktalardan biri olan Lykavitos tepesine gidiyorum. Kolonaki -Atina’nın zengin mahallesi- bu bölgede yer alıyor. Bir anda krizdeki bir ülke ortadan kalkıyor. Pahalı markaların satıldığı dükkanların içi tıklım tıklım. Dün gece yalın ayak yürüyen insanların manzarasından, elinde pahalı marka alış veriş çantaları taşıyan insanların arkasından bakıyorum. Ekonomik krizi hissetmedikleri kesin. Belli ki insanlığın krizini de herkes aynı biçimde hissedemiyor.

 

Bu haber toplam 1956 defa okunmuştur