Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs sorunu çözülmeden sözde “Rum” doğal gazını boru hatlarıyla Türkiye üzerinden ihraç etme diye bir şeyin söz konusu olmadığını; İsrail doğal gazını Türkiye’ye taşıyacak boru hattının Kıbrıs üzerinden geçmesine de müsaade etmeyeceğini açıkladı.

Politis “Nikolas Papadopulos: Türkiye’ye Gaz Asla...” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yukarıdaki mesajını 2015 bütçesinin Kıbrıs Rum Meclisi Maliye Komitesi’nde görüşülmesi sırasında Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis aracılığıyla verdiğini yazdı.

Gazete, Kıbrıs Rum Meclisi Maliye Komitesi Başkanı Nikolas Papadopulos’un ise “Rum” doğal gazının boru hattıyla Türkiye’ye taşınmasının yansıra İsrail doğal gazının Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye aktarılmasına onay vermediğini bildirdi.

Gazeteye göre, “Rum Yönetimi’nin Türkiye üzerinden doğal gaz ihracatını Kıbrıs sorunu çözülse bile kabul etmemesi gerektiği” görüşünü ortaya koyan Papadopulos, “Türkiye’nin bir düğme ile Kıbrıs gazının ihracını istediği zaman durdurup, Kıbrıs’a zarar vermesine müsaade etmemeliyiz” dedi.

Elektrik üretimi için sözde “Rum MEB”inden doğal gaz

Aynı gazete “Yerinden Gaz... Noble ve ENI-KoGas İle MEB’ten Doğal Gazın Yerel Kullanım İçin Taşınmasıyla İlgili Temaslar” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin elektrik enerjisi üretiminde petrole bağımlı kalmaya ekonomik açıdan daha fazla dayanamayacağı; doğal gaz ile üretimde ise çıkarına olacak bir ‘ara çözüm’ bulamayınca, “kendi MEB’indeki” gazı değerlendirmeyi hızlandırmayı gündeme getirdiğini yazdı.

Gazeteye göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Elektrik İdaresi (AİK) ve Güney Kıbrıs Rum ekonomisinin geneline doğal gazın, Doğu Akdeniz’de “münhasır ekonomik bölge” ilan ederek parsellediği alandaki yataklardan sağlanması maksadıyla ortak paydada buluşmak maksadıyla gerek Noble Energy ve İsrailli ortağı Delek, gerekse ENI-KoGas konsorsiyumu ile görüşmeye başladı.

Şirketlerin meseleye ilgi gösterdiği ancak her birinin, saptadığı veya aramakta olduğu yatakları ticari açıdan değerlendirme konusunda farklı öncelikleri bulunduğu belirtilen habere göre, doğal gaz, elektrik üretimi dışında bütün sektörlerin kullanımına yönlendirilse dahi Rum piyasası, Vasiliko’ya boru hattı döşenmesi ve diğer altyapılar için gereken büyük harcamalara değmeyecek kadar çok küçük. Bu nedenle Rum Yönetimi’nin şirketlerle, her birinin yataklarının tamamıyla ilgili ticari istifade işbirliğini genişletmek için uzlaşması da gerekecek. Neredeyse gazın  “Rum MEB”inden veya İsrail’den Güney Kıbrıs’a taşınması için yapılacak yatırımın, doğal gazın uluslararası piyasalarda değerlendirilmesi için gerekecek geniş altyapıların parçası olması yöntemi bulunması gerekiyor.

Lakkotripis’in önceki günkü Kıbrıs Rum Meclisi Maliye Komitesi toplantısında söylediklerinden, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “Rum MEB”inden doğal gazı değerlendirme yönünde çalıştığının anlaşıldığını vurgulayan gazete, başka kaynaklardan edindiği bilgilerin de bunu doğruladığına işaret etti.
Fileleftheros “Sürdürülebilir Terminal İçin 10 Trilyon Ayak Küp... Lakkotripis, Birinci Önceliğin Doğal Gazın Değerlendirilmesi Olduğunu Doğruladı” başlıklı haberinde, Lakkotripis’in dünkü Maliye Komitesi’nde bakanlığının 2015 yılı bütçesi görüşülürken söylediklerini okurlarına aktardı.

Gazeteye göre, Kıbrıs için birinci öncelik doğal gazın satılmasıdır. Kara terminali kurulması ise ikinci önceliktir. Kara terminali, birinci önceliğe stratejik boyut katacaktır. Ancak Afrodit’teki doğal gazın ilk tahmin edildiği gibi 7 değil 4 trilyon ayak küp olacak. Bu da terminal için yeterli değildir. Doğal gaz sıvılaştırma terminalinin sürdürülebilir ve rekabet edebilir olabilmesi için 10 trilyon ayak küp doğal gaza ihtiyacımız var.” (tak)