1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. ‘The İskemleci’
‘The İskemleci’

‘The İskemleci’

Aile yadigârı hasır sandalye atölyesi, 69 yıllık aile mirası, Surlariçi’ndeki yeni oluşuma kafe, restoran, bar ve butik otel olarak katıldı: ‘The İskemleci’

A+A-

Fehime ALASYA

1949 yılında Nevzat Öke tarafından açılan Surlariçi’ndeki dükkânlardan 'Sandalyeci'nin mirası niteliğinde olan ‘The İskemleci’, şimdilerde üçüncü kuşak olan torunları Melihat ve Gülfer Öke tarafından hayata geçirildi.

Aile yadigârı hasır sandalye atölyesi, 69 yıllık aile mirası, Surlariçi’ndeki yeni oluşuma kafe, restoran, bar ve butik otel olarak katıldı. Bir annenin hayali, iki kızı tarafından hayat buldu…

Hem dedelerinden kalan mirasın devamı hem de aile yadigârına duyulan saygının eseri olan bu proje, yerli ve yabancı birçok kişiden talep görüyor.

Kafe, restoran ve bar olarak hizmet veren mekân, aynı zamanda üç odası ile butik otel olarak da gelen talepleri karşılıyor.

Surlariçi'ne yeni bir butik otel ve restoran kazandıran, 'The İskemleci', ülke tarihine ve kültürel mirasa sahip çıkıyor.

Surlariçi’ndeki yeni oluşumlardan biri olan İskemleci, kapılarını ADRES okuyucularına açtı…

Bu yeni oluşumu anlatan Gülfer Öke, projenin nasıl doğduğunu, nasıl hayat bulduğunu anlatarak, genç bir kadın işletmeci olarak üretime soyunmak isteyen, iş kurma veya Surlariçi’ndeki oluşuma katılmak isteyip de tereddüt duyan gençlere de mesaj gönderdi:

“İş kurmak isteyen gençler kendilerine güvensinler ve korkmasınlar, Lefkoşa bizim, buraya sahip çıkalım. Genç girişimciler ve kadın girişimcilere çok fazla kredi imkânları var, araştırsınlar, ilgilensinler. Bir iş kurarken, geniş bir vizyon ve cesaret aslında olması gereken en temel maddelerdir.”

ADRES okuyucuları için İskemleci’yi anlatan Gülfer Öke’nin sözlerinden öne çıkanlar:


Dededen toruna; ‘The İskemleci’

“1949 yılında burası sandalye atölyesi olarak kurulmuş, iskemle (Hasır sandalye) yapılıyordu.

Babam İngilizce öğretmeniydi ama dedeme yardıma geliyordu. Daha sonra aile büyüklerimizin

vefatının ardından atölye atıl durumda kaldı. Sadece amcam Özkan Öke sandalye örme işini yapıyordu, hala daha da yapıyor…

Amcam çok duygulanıyordu, bu atölyenin önünden geçemiyordu bile. Babamın vefat ettiği tarihte burayı açtık. Onun anısına. Bu fikir annem Neşe Öke'den doğdu.

Babamla hep konuşurlarmış; Çiçekler ektiği, dostlarının geldiği bir kafe hayal ediyordu. Bunu bizimle paylaştı, biz iki kız kardeş de bunu gerçeğe dönüştürdük.

Ben aslen öğretmenim, ablam da işletme mezunudur. Ama benim esas mesleğim budur, sürekli buradayım, artık öğretmenlik yapmıyorum.”

“YEMEKLER DE ÇALIŞANLAR DA KIBRISLI…”

“Burası babamın vefat ettiği tarihte, sekiz Ekim’de açıldı. Bizim için çok anlamlı bir gündü.

Tadilatı çok zordu. Çukurova Destek Projesi’nden katkı aldık. Onlarla istişareli burayı bitirdik. Burası sadece kafe, restoran ve bar değil, aynı zamanda butik otel olarak da hizmet veriyor. Üç yatak odası bulunuyor. Butik otele de restorana da talep oldukça fazla, özellikle yabancı turistlerden.

Öğlen Kıbrıs mutfağına özgü yemekler çıkıyor, akşam ise alakart mutfak olarak hizmet veriyor. Misafirlerimiz hem kültümüzü görüyor hem de damak tadımızı tadıyor.

Sabah sekizden akşam bire kadar açığız. Sadece pazar günleri kapalıyız.”

“GENÇLERİMİZ YENİLİĞE AÇIK, BURAYI SAHİPLENİYOR”

“Bu işin çok zorlukları var. Bu benim ilk tecrübemdi ama annem ve işletmeci olan eniştem ile sorunların üstesinden gelmeye çalışıyorum.

Ülkedeki bazı işleyişlerin yolunda gitmemesi, zamanında olmaması veya zamansız olması bizleri zora sokuyor. Belediye bize çok destek veriyor.

Çevre zaman zaman yemek kokularından rahatsız olduğunu dile getiriyor veya gürültü oluyor diye kimi zaman geceleri şikâyet geliyor ama üstesinden geliyoruz. Bu yargıları insani ilişkilerimizle, daha dikkatli olarak en aza indirgedik.

Surlariçi yerleşim alanı olarak kullanılan yerlerde değişime çok fazla açık değil fakat gençlerimiz yeniliğe açık, burayı sahipleniyor. Yerleşim alanı olan yerlerde bu değişim çok kolay olmayabilir ama yine de karşılıklı anlayışla başa çıkılıyor.”

“GELENLER HEM YEMEKLERİMİZİ TADIYOR HEM DE İNSANIMIZI TANIYOR”

Gelenler çok memnun, çok olumlu geri dönüşümler alıyoruz. Özellikle yabancılardan... Çalışanlarımız da Kıbrıslı, gelenler hem yemeklerimizi tadıyor hem de insanımızı tanıyor. Amcam yan tarafta hasır sandalye örüyor, gelenler muhakkak ayrılmadan, ondan da küçük hasır sandalye alıyor.

Çalışan dört elemanımız var, hepsi de Samanbahçe evlerinde kalan, yerli insanımız.”

“YENİ OLUŞUMLAR ÇOĞALDIKÇA BİZE ÇOK GÜZEL DÖNÜŞLERİ OLACAKTIR”

“Bölge esnafıyla aramızda çok mükemmel bir uyum var, herkes birbirini destekliyor. Örneğin Valide Hanım Konağı bir müşterisini bize yemeğe yolluyor, biz köşedeki kafeyi ‘kahve nerede içebilirim?’ diye soranlara öneriyoruz. Örneğin otelimizde yer kalmadığında konağa yönlendiriyoruz. Yeni oluşumlar çoğaldıkça bize çok güzel dönüşleri olacaktır.”

GENÇLERE MESAJ

Bize gelip ‘nasıl yapabiliriz?’, ‘yapalım mı?’ diye sorular soranlar oluyor, öneri ve tavsiye istiyorlar, çok mutlu oluyoruz.

İş kurmak isteyen gençler kendilerine güvensinler ve korkmasınlar, Lefkoşa bizim, buraya sahip çıkalım. Genç girişimciler ve kadın girişimcilere çok fazla kredi imkânları var, araştırsınlar, ilgilensinler. Bir iş kurarken, geniş bir vizyon ve cesaret aslında olması gereken en temel maddelerdir.”

 

Bu haber toplam 7180 defa okunmuştur
Etiketler : ,
Adres Kıbrıs 422 Sayısı ISSN 2672-7560

Adres Kıbrıs 422 Sayısı ISSN 2672-7560