Fehime ALASYA

Minareliköy’de bahçesinde hem ek gelir desteği, hem de kültürümüzün bir parçasını devam ettirmek maksadıyla molehiya ekip biçen Alkan Çoban, bu bitkinin yemeğinin de, toplu ayıklanmasının da ülkede bir kültür olduğunu ifade etti.

Bu yılki verimi değerlendiren Çoban, bereketli bir kışın ardından geçen yıla oranla yine kaliteli ürünleri piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Molehiya üretiminde son yıllarda yaşanan en büyük sıkıntının giderek keskinleşen hava şartları ve yağışların yoğun olmasına bağlı olarak artan sarmaşık otların olduğuna dikkat çeken Çoban, kendi ilaçlama yöntemi ile doğal yollardan mücadele verdiğini anlatıyor.

Sarımsak ve acı biber karışımından elde ettiği doğal ilaçla, her yıl molahiyaların bakımını yaptığını anlatan Çoban, bu sayede ürünlerinin çok lezzetli olduğunu ve her geçen yıl taleplerin arttığını ifade ediyor.

Ayıklanmış ve kurutulmuş molehiyaya talep arttı

Molehiya üreticiliğini sadece ek gelir ve kültürümüzün bir parçasını devam ettirmek maksadıyla icra eden Çoban, “40 yıllık elektrikçiydim, şimdi birkaç yılda usta molehiyacı oldum, her şeyin başı bakım ve doğallık…”  diyor.

Çoban, ayıklanmış ve kurutulmuş molehiyaya olan talebin son yıllarda giderek arttığını anlatıyor.

Bu talebe trajikomik bir ifadeyle yaklaşan Çoban, “Tembelleşiyoruz” diyor ve gülümsüyor…

Çoban, genç neslin çok yoğun ve uzun süren iş saatleri olduğundan ötürü veya kurutulması için sağlanacak mekânı olmadığı için ayıklanmış ve kurutulmuş molehiyaya talepte bulunduğunu da sözlerine ekliyor.

Kültürümüzün bir parçası olan molehiyanın ülkede çok fazla tüketildiğine değinen Çoban, son yıllarda ‘molehiya ayıklamanın’ birçok kadına ekmek parası kazandırdığını da belirtiyor.

Çoban, “Kadınlarımız mahallede toplanıp birlikte ayıklıyor, sohbet ediyor, vakit geçiriyor. Hatta molehiya ayıklamak, bazı kadınların geçim kaynağı olmuş durumda…” diyerek, her akşam komşularıyla molehiya ayıklamalarını ‘kültürümüzün bir parçası’ olarak değerlendiriyor.

Çoban, bunun giderek yok olmaya yüz tuttuğunu anlatıyor.

“Yılardır sebzeye para vermiyorum”

“Hiç ilaç kullanmadan her şey ekiyorum, ilacımı da kendim yapıyorum, yılardır sebzeye para vermiyorum” diyen Alkan Çoban, ektiği mevsim sebzeleri ile mutfağının ihtiyacını karşılıyor, torunlarına sağlıklı besinler yedirebilmenin mutluluğunu yaşıyor.

Ürünlerinin hormonsuz olduğunu bilerek gönül rahatlığıyla tüketen Çoban, özel işinin dışında arda kalan zamanlarını bahçesinde uğraşarak değerlendiriyor.

Çoban, bahçesine ektiği kabak, biber, patlıcan gibi birçok mevsim sebzesi ile kendi sofrasını zenginleştiriyor.

“İşçilik giderler arasında büyük pay”

Molehiya tohumunu dahi kendi bahçesinden yetiştiren ve dışarıdan satın almayan Çoban, dıştan tohum satın almadan kendi ihtiyacı kadarını stokluyor.

Kendi bahçesinde olan verimin güzel olmasına karşın bölgede çok fazla üretim yapılmadığına dikkat çeken Çoban, fiyatların geçen yıla oranla 2 TL civarında arttığını anlattı. Damlama sulama sistemi ve diğer giderlerdeki zamların yarı yarıya olduğuna dikkat çeken Çoban, bu yıl işçiliğin de giderler arasında büyük bir pay tutuğunu kaydetti.

“Verimli bir yıl geçirdik, çok yağış oldu, haliyle otlar da köpürdü. Bunun için kadın tuttuk, otları düzenli temizlettik, aksi halde başa çıkamazdık” diyor.