1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. DNA sonucu bekleniyor
DNA sonucu bekleniyor

DNA sonucu bekleniyor

Sır perdesi aralanacak mı?

A+A-


 

18 Haziran’da cinayete kurban giden Polis Müfettiş Muavini Mehmet Bayraktar cinayeti ile ilgili sır perdesinin aralanması için, cinayetle ilişkisi olduğu düşünülen emarelerle ilgili DNA testlerinin sonucu bekleniyor. Cinayetin 1 numaralı zanlısı olarak görülen Bayraktar’ın kayın pederi M.V’nin önceki gün çıkarıldığı mahkemede 8 gün tutukluluk almasının ardından gözler kan izi bulunan kıyafetlerin DNA sonuçlarına çevrildi. Polisin olayla ilgili çok yönlü soruşturması sürüyor.


Su kuyuları ve evler arandı
Anımsanacağı üzere, Kuruova köyünde Müfettiş Muavini Mehmet Bayraktar’ı öldürmekle suçlanan zanlı M. V almış olduğu tutukluluk süresinin dolmasının ardından önceki gün yeniden Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkarılmıştı. “Taammüden adam öldürme” ve “Adam öldürme” suçlamasıyla yeniden mahkemeye çıkarılan zanlı M.V’nin tutukluluk süresi 8 gün daha uzatılmış, meselenin tahkikat subayı Baş Müfettiş Aslan Coşkun, zanlı M.V’nin 18 Haziran tarihinde Kuruova köyünde meydana gelen “Taammüden adam öldürme” ve “Adam öldürme” suçlarından dolayı 19 Haziran tarihinde tutuklandığını anımsatmıştı. Olayın polise intikal etmesinden sonra olay yerinde ve çevresinde çok yönlü bir araştırma yapıldığını belirten Coşkun, tahkikatın ilk aşamasında Kuruova, Kaleburnu ve civar köylerde 110 kişinin sorgulandığını, 88 kişinin ise ifadesinin alındığını söylemişti. Kuruova ve çevresindeki bölgelerde bulunan su kuyuları ile Kuruova’ki evlerin arandığını belirten Coşkun, Kuruoava’da zanlı olabileceği düşünülen kişilerin evlerinden toplam 45 adet av tüfeğinin emare olarak alınıp incelemeye gönderildiğini, birçok kişinin cep telefonu dökümlerinin alındığını ve halen incelenmesinin devam ettiğini ve birçok kişiden de kan örneği alınarak DNA incelemesinin yapıldığını ve halen devam ettiğini açıklamıştı.

Türkiye’den tahlil sonuçları bekleniyor…
Baş Müfettiş Aslan Coşkun, 107 kalem emarenin gerekli incelemeler için Türkiye’ye gönderildiğini dile getirerek, gönderilen emarelerden 59 kaleminin sonuçlarının geldiğini belirtmişti. Coşkun, 28 Haziran tarihi itibariyle mesele ile ilgili olarak bölgedeki arama çalışmalarını genişlettiklerini belirterek Avtepe-Yeşilköy orman yolunda 1 çift spor ayakkabı bulunduğunu ve bölgede arama başlattıklarını açıklamıştı. Avtepe-Yeşilköy orman yolu bölgesinde yapılan aramada olayla ilgisi olduğunu düşündükleri 1 adet eşofman altı, 1 adet gömlek, 1 adet atlet, 1 adet külot ve 1 çift çorap bulduklarını belirten Coşkun, bulunan eşofman altında yoğun miktarda sıçramış kan lekesi ile doku ve organ örnekleri, gömleğin üzerinde ise yine yoğun şekilde kan lekesi ve atlet üzerinde de sıçramış kan lekeleri bulunduğunu açıklamıştı.
Coşkun, konu eşofman altı, atlet, külot, gömlek, çorap ve spor ayakkabının DNA çalışması, barut artığı çalışması ve ayakkabı izi çalışmasının yapılabilmesi için Türkiye’ye gönderildiğini dile getirmişti.

-------------------------------------------------


İlk hafta neler yaşandı?

Hatırlanacağı üzere olayla ilgili olarak polis Kuruova’da delil incelemesi yaparken, ilk 24 saat içerisinde köy halkı ve yakın akrabalar dahil pek çok kişi sorgulanarak, ifadeler temin edilmişti. Bu ifadeler içerisinde Bayraktar’ın 4 yıldır ayrı yaşadığı eşi A.B’nın da yer aldığı öğrenilmişti. İleri soruşturma neticesinde Mehmet Bayraktar’ın ‘gönül ilişkisi’ yaşadığı belirtilen M.Y isimli kadın, olay gecesi birçok kez Bayraktar ile telefon görüşmesi yaptığı gerekçesiyle şüpheli olarak tutuklanmış ve mahkemeye çıkarılarak hakkında 3 gün tutukluluk emri alınmıştı. Ancak yürütülen ileri soruşturma neticesinde kadın M.Y’nin cinayetle ilgili bağlantısı bulunmadığı anlaşılarak serbest bırakılmıştı.
Polisteki ifadeler doğrultusunda bu kez oklar uzun zamandır Mehmet Bayraktar ile aralarında husumet olduğu iddia edilen kayınpeder M.V’ye çevrilmişti.


Bilgehan: “Zanlının anayasal hakkı çiğnenmiştir…”
Avukat: Zanlıya işkence yapıldı!

Öte yandan zanlı M.V’nin avukatı Tağmaç Bilgehan, önceki günkü duruşmada, 8 gün tutukluluk süresi talebine itiraz ederek, zanlının anayasal haklarının olduğunu ancak polis teşkilatı tarafından bu anayasal hakkın çiğnendiğini ve zanlıya işkence edildiğini ileri sürmüştü. Bilgehan, zanlının hasta olduğunu polisin ise zanlıyı aç ve ilaçsız bıraktığını iddia ederek, zanlının tutukluluğunun sürmesi halinde hayatının tehlikeye gireceğini söylemişti.

Bu haber toplam 2147 defa okunmuştur