1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Çamurla sanat terapisi
Çamurla sanat terapisi

Çamurla sanat terapisi

Çamurla sanat terapisi

A+A-

Stella Aciman

Toprağa hayat vermek… Ellerin toprakla buluşması, parmaklarla toprağın dansı, renkler ve renkler. Sonuç,  bir sanat eseri, Akdeniz gemileri ve yelkenleri… Ve seramik sanatçısı Pembe Gaziler!
Yaşam nerede başladı ve devam etti?

Sidney’de doğdum ama dört yaşında Kıbrıs’a döndüm. İlk ve orta öğretimimi Türkmenköy’de, liseyi Mağusa’da bitirdim. Ortaokul yıllarında sanata olan ilgim ortaya çıkınca çizim derslerine başladım. Liseden sonra Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin seramik bölümünü kazandım. 1999 yılında lisansımı tamamladıktan sonra aynı fakültede yüksek lisansa başvurdum ve üç yılda bitirdim. Akdeniz uygarlıklarında kayık ve yelkenli gemilerin plastik değerlendirmesi başlıklı bir tezim oldu. Dokuz yılım Ankara’da geçti.

Kıbrıs’a döndünüz…
Eğitimimi bitirip Kıbrıs’a döndükten ve bu ortamı oluşturduktan sonra derneğimizin bünyesinde sanat terapisini sürdürmeye başladık. Çocuklarla ve büyüklerle çalışmayı planlıyorum, hamileliğimden önce çalıştığım gruplar vardı onlar bekliyor şu anda. Yetişkinlerden oluşan bir grubum vardı, bireysel çalıştığım bir arkadaşım oldu. 

Neden seramik sanatı?
Ortaokuldan itibaren seramikle uğraşmak istiyordum ve iyi bir tercihti benim için ancak ciddi anlamda heykele de ilgi duyduğum için şu anda yaptığım tüm çalışmalarım seramik ve heykel içerikli oldu. Seramiği hep başka malzemelerle kullanıyorum. Yüksek lisansımı yaparken hep bir hedefim vardı, Avrupa’da bir sanat eğitimi alabilmek… Evlendikten sonra bu hedefim yarım kaldı, eşime “AB’ye başvuralım ve burs alalım” dedim. Başvurduk, ikimiz de burs aldık ama bazı teknik ve ekonomik sıkıntılardan dolayı birimizin gitmesi gerekiyordu, giden ben oldum.

SANAT TERAPİSİ

Nereye gittiniz?
Barselona’da sanat terapisi üzerine eğitim aldım.

Sanat terapisi nedir? 
Genel anlamıyla söylersem; insanların sanat yoluyla terapi edilmesi diye anlatılıyor, Amerika ve İngiltere’de başladı önce. Bizde henüz çok yeni, bildiğim kadarıyla bu eğitimi alan iki kişiyiz. Plastik sanatlar kısmından söz ediyorum çünkü sanat terapisinin sanatın diğer alanlarında –müzik, dans, pantomim, edebiyat gibi- da sanat terapisi yapılabiliyor. Ben plastik sanatlar terapisi yapıyorum çünkü o eğitimi aldım Barselona’da. Sanat terapisinde kullandığınız sanat dalı ne olursa olsun o süreçte çıkan işin değeri çok önemli değil. Sanat eseri yaratmak durumunda değilsiniz. Önemli olan o süreçte o materyalle uğraşan kişinin edindiği tecrübe ve aldığı yolda öğrendikleridir. Yani ben bir tür rehber oluyorum, kendi yetenekleri, ihtiyaçları ile girdiği bu sanat dünyasında kendini sorgulaması, kendiyle bulduğu bağlantılar, sıkıntı duyduğu konularla çalıştığı malzemelerin birlikte değerlendirilmesi gibi… Bir meditasyon süreci aslında.

Ne gibi materyaller kullanıyorsunuz bu süreçte?
Ben çamur kullanıyorum… Aslında gelen insanın içinde olduğu duruma göre değişiyor, büyük mü, çocuk mu, hangi materyalden hoşlanır, bütün materyalleri kullanabilir miyiz? Bir kuralı yoktur bunun. O anki durumla değişebilir, iyi tanıdığım insanlarla görüştüğümde durumuna uygun bir plan çıkarabiliyorsam materyal programı bile çıkarabiliyorum. Materyal olarak çok zengin, kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortam sunmak zorundasınız.

Atölyeniz var mı?
Evet, atölyem hep oldu ama farklı dönemlerde ve farklı yerlerde; mesela Türkmenköy’de nenemin evinde bulunduğumuz bu mekan benim hem özel çalışmalarımı sürdürdüğüm ve sanat terapisinin yanı sıra çocuklarla yaptığım geri dönüşüm çalışmalarını yaptığım yer. 

GERİ DÖNÜŞÜMDEN SANAT

Geri dönüşüm çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Devlet okulunda teknoloji ve tasarım öğretmenliği yapıyorum. Esas mesleğim sanat ama sanat yaparak hayatınızı kazanamadığımız için eğitim bilimleri üzerine üçüncü bir mastır yapıp öğretmen olmaya karar verdim. Kıbrıs’ta yaşamayı kabul ettiğimde ve bir şekilde para kazanmam gerektiğini fark ettiğimde bunun sanatla olamayacağını da kabul etmek zorunda kaldım. Teknoloji ve tasarım üzerine araştırmalar yaptım ve okulda geri dönüşümü müfredata koydum. Ailelerin gelirleri çok iyi değildi, dolayısıyla bu fikir oraya çok uygundu. Bir yıllık program çıkardım, okulun müdürü beni çok destekledi. Bir yıl boyunca o çocuklarla imkânsızı başardık. Hem okulumuza, hem evlerimize hem de çevreye geri dönüşüm adına sıfır parayla gerçek anlamda estetik, manevi değerleri yüksek şeyler ürettik.

Ne gibi malzemeler kullandınız?
Aklınıza gelebilecek her şeyi… Mesela araba lastiklerini boyayarak çiçeklikler, oturma grupları, kola kutuları ve kapaklarından perdeler, atık kumaşlardan masa örtüleri gibi… Dört yıl boyunca aynı çalışmaları tekrar yapmadan ve hiç para harcamadan muhteşem üretimler yaptık.

O kadar çok atık var yani…
O kadar çok atık var ama değerlendirmeyi biliyorsanız ki çocuklar çok büyük keyif alıyor bunları yapmaktan. Müdürümüz sponsor oldu, duvarlara grafiti yaptık. Dört yıl boyunca yaptığımız bu geri dönüşüm çalışmalarını dosyaladım ve facebook’a yükledim ki isteyen öğretmenler ve çocuklar faydalansın. Bu dört yılda geri dönüşümün ne olduğunu çocuklara öğrettiğime inanıyorum ve bu süreç içinde elde ettiğimiz bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Sadece bizim değil AB’nin yaptığı duyurularla da geri dönüşüme karşı çok büyük bir duyarlılık oluştu. Teknoloji ve tasarım okumayan öğretmenler de bunları yapmaya başladı. Ama ben hatırı sayılır bir öncülük yaptığımı düşünüyorum. Bu konuya heyecanım hala sürüyor, okulumu değiştim, bu okuldaki profil daha farklı. Burada da bu olayı sürdürebilir miyim bilmiyorum. Kendi hayatımda da uyguluyorum bunu çünkü bana çok uyuyor,  zaten ondan dolayı başarılı olduğumu düşünüyorum. Bu bir günlük olay değil, bir şeyi atmayı değil, nasıl değerlendireceğimizi, kağıtlarımızı toplayıp nereye götüreceğimizi, bir çocuğun çöp olarak gördüğü şeyin aslında evine yapılacak bir nesneye nasıl dönüşeceğini öğrenmesi çok önemli.

MATEMATİK

Bir tür matematik sanki…
Evet, doğrudur çünkü bir lamba yapacaksam teknik olarak hangi malzemeyi kullanacağım, bu problemi nasıl çözebilirim? Bunun mantığını vermeye çalışıyorum çocuklara. Bunu çözerken hayattaki problemlerini, estetik ve teknik kaygılarını çözüyorlar.

Siz geri dönüşüm olarak neler yapıyorsunuz?
Ben takı tasarımı yapıyorum. Aslında dönüştürüyorum yani eski gibi görüneni yeni yapıyorum. Mesela tango kıyafetleri tasarladım hem kendim hem de Avrupa’ya dans için giden arkadaşlarım için. Eskilerden kalma kravatları topluyordum uzun zamandır. En son onları kıyafet tasarımında değerlendirdim. Bir daha aynısı olamaz, tek olarak tasarlandı. Yani bir kravatı en ufak parçasına kadar kullanarak dört tane tasarım yaptım. Çöplerden arınmamız lazım ve bu bilinci çocuklarımıza biz kazandırmalıyız. Çünkü görüyorum ailelerde yeterli eğitimi vermiyorlar çocuklarına dolayısıyla öğretmenlere çok iş düşüyor.

Geri dönüşüm için destek gerekiyor mu?
Büyük projeler için gerekiyor. Şu anda yeni bir projem var, yeni okulumdaki müdürümle görüşüyorum. AB’nin yarattığı fonlardan yararlanabilirsek, gezici sanat otobüsü yaratmak istiyorum. Yine geri dönüşümle ilgili olacak. Her hafta bir okula giderek önce geri dönüşümün ne olduğunu anlatmak lazım… İkinci hafta için çocuklara, örneğin tişörtlerinizi yanınızda getirin diyeceğiz ve tişörtlerinden çanta yapmayı öğreteceğiz. Her gittiğimiz okulda teknik bilgi, pratik uygulama yapacağız. Bizim minibüsümüz civar okullardaki geri dönüşüme yarayacak materyalleri toplayabilirse muhteşem olur diye düşünüyorum. Bu projeyi Haziran ayına kadar yapılandırmaya çalışıyorum.

SERGİLER

Seramik ve heykel çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Bu güne kadar üç kişisel sergim oldu. Tezim gemilerle ilgiliydi, Kıbrıs’a gelir gelmez sergiyi Saçaklı Ev’de açtım. İkinci sergimi Barselona’da Katalan seramikçiler derneğiyle kurduğum bağlantıların sonucunda orada açtım. Üçüncü sergimi ise Stokholm’da açtım. Konu Akdeniz uygarlıklarında gemiler ve kayıklardı. Çok uçsuz bucaksız bir konu oldu bu benim için. Üretimde seçilen konu aslında önemli değildir, önemli olan bize heyecan vermesidir. Ben bu tezi seçtiğimde beni buralara kadar getireceğini biliyordum çünkü her yeni sürece girdiğimde ‘bu nasıl bitecek, ben bunu bitirmek istemem’ diye çocuk gibi söylenirim. O yüzden hala gemi ve kayıklara çalışıyorum. Sadece format ve seneler değişti. Biraz sanata bakış açınız, biraz teknik, estetik kaygılarınız değişiyor.

Yeni bir sergi var mı?
Evet, Barselona dâhil bütün sanat yaşamımı toplamak çünkü sergileyemediğim çok eserim var. Toplam beş, altı tekniğin kullanıldığı bir sergi açmayı düşünüyorum bu yıl içinde. Benim düşündüğüm, beş tekniği uyguladığım bir sergi için mekân sıkıntım var. Böyle bir mekan yok ne yazık ki, o yüzden ya ben yardım edip hazırlayacağım ya da farklı bir konsept uygulayacağım.

Bu haber toplam 2448 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 213. Sayısı

Adres Kıbrıs 213. Sayısı