1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Ağır Ceza Heyeti ‘4 ölümlü kaza’ ile ilgili kararı açıkladı
Ağır Ceza Heyeti ‘4 ölümlü kaza’ ile ilgili kararı açıkladı

Ağır Ceza Heyeti ‘4 ölümlü kaza’ ile ilgili kararı açıkladı

20 Ocak 2014’te meydana gelen ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına sebep olduğu suçlamasıyla yargılanan Çiğdem Altınfincan 5 yıl hapse mahkum edildi. Altınfincan kararı gözyaşları içerisinde dinledi

A+A-

Ayşe GÜLER

Lefkoşa-Güzelyurt anayolunda Türkeli kavşağında 20 Ocak 2014’de meydana gelen ve 4 öğretim görevlisinin hayatını kaybettiği trafik kazasına sebebiyet verdiği iddiasıyla yargılanan sanık Çiğdem Altınfincan 5 yıl hapse mahkum edildi.
Lefkoşa Ağır Ceza Heyeti, sanığı aleyhine getirilen 10 davadan suçlu bularak, mahkum etti.
Heyet, kazanın meydana geldiği sırada havanın açık olduğunu ve hiçbir dış etkenin etkisi olmadığını vurgulayarak, sanığın makul mazeretinin bulunmadığını, dikkatsiz ve acele ile halka tehdit arz edecek şekilde araç kullanarak 4 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olmasını ağırlaştırıcı faktör olarak dikkate aldı.
Bunun yanı sıra ülkedeki mevcut yolların ivedilikle gözden geçirilip kullanıma uygun hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Heyet, yolların trafik kazalarında vahim sonuçlar doğurmadan tadil edilmesinin şart olduğuna vurgu yaptı.
Heyet, birbiri ardına yaşanan trafik kazaları ve ölümlerin toplumsal bir yara olduğunu ifade eden ederek, sanığa ve başkalarına ibret verici, etkin ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini söyledi.

Sanık avukatı Arensavaş: “3 yıl sonra şartlı tahliyeden çıkabilir”
Öte yandan sanık avukatı Havva Arensavaş ise Yasa’ya göre her sanığın mahkum olduğu cezanın yarısını çektikten sonra şartlı tahliyeye başvurma hakkının olduğunu söyledi.
YENİDÜZEN’e konuşanArensavaş, sanığın şartlı tahliye başvurusunda bulunması halinde 3 yıl içerisinde serbest kalabileceğini açıkladı.
Ölümlü trafik kazaları ile ilgili hapislik cezasının üst sınırının 7 yıl olduğunu hatırlatan Arensavaş, sanığın hafifletici nedenlerin de göz önünde bulundurularak 5 yıl hapse mahkum edildiğini söyledi.

Kararı Güran okudu
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin baktığı davada, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Ergün Kızılokgil ve sanık avukatı Süleyman Dolmacı’yı temsilen Avukat Havva Arensavaş hazır bulundu.
Güran, mahkeme heyetinin sanık aleyhine getirilen davalardan suçlu bularak mahkum ettiğini açıkladı.
Sanığın,  masum ve her şeyden habersiz 4 kişinin hayatına, 2 kişinin de yaralanmasına neden olduğunu kaydeden Güran, sanığa ceza takdir ederken bu hususunun göz önünde bulundurulduğunu ve hapislik cezasının verilmesinin kararlaştırıldığını kaydetti.

5 tanık dinlendi, 23 emare sunuldu
Sanığın aleyhine getirilen ilk 4 davayı kabul ettiğini ancak diğer 6 davayı reddettiğini ve dava ile ilgili duruşmanın başladığını hatırlatan Güran, İddia Makamı’nın 5 tanık dinlettiğini ve mahkemeye 23 emarenin sunulduğunu açıkladı.
Güran, yapılan duruşmalarda sanığın ikrar değişikliği yaparak reddettiği 6 davayı da kabul ettiğini söyledi.  Dava ile ilgili duruşmalarda İddia Makamının mahkemeye olguları aktardığına, sanık avukatının da mahkemeye hafifletici sebepleri sunduğuna değindi.

“Kaza ile ilgili hiçbir dış etkenin etkisi yok”
Heyet Başkanı Güran, kazanın meydana geldiği sırada havanın açık, hiçbir dış etkenin etkisi olmadığını, sanığın makul mazereti olmamakla birlikte dikkatsiz ve acele ile halka tehdit edecek şekilde araç kullanarak 4 kişinin ölümüne sebebiyet vermesinin ağırlaştırıcı faktör olarak dikkate aldığını açıkladı.

“Kaza, normal, sıradan, olağan veya bir anlık dikkatsizlik sonucu olmadı”
Güran,  sanığın trafik kurallarını dikkate almadan araç kullandığını ve mevcut hız sınırının üzerinde seyrederken karşı şeride geçerek seyahat halindeki JU 850 ve FZ 484 plakalı plakalı araçlara çarparak 4 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olduğunu belirtti.
Güran, bu çerçevede sanığın yaptığı kazanın ‘normal, sıradan, olağan veya bir anlık dikkatsizlik sonucu’ olduğunu algılamanın mümkün olmadığını ifade etti.
Öte yandan Güran, sanığın fiilleri haricinde kazaya sebebiyet veren dış veya mekanik etki olmadığını, sanığın ihlal ettiği kurallar sonucu kazanın meydana geldiğini dile getirdi.

“Sanık avukatı, Altınfincan’ın aşırı süratli olmadığını iddia etmişti…”
Güran, sanık avukatı Mehmet Dolmacı’nın sanığın aşırı süratli olmadığının yanı sıra pervasızca ve hiçbir şey düşünmeden hareket eden bir sürücü olmadığını, aracın bir anda yoldan çıkarak kazanın meydana geldiğini iddia ettiğini belirtti. Güran, bununla birlikte sanık avukatının trafikteki eksiklerinin kazaya çanak tuttuğunu, konu kazanın vahim bir şekilde sonuçlanmasına koruyucu bariyerlerin olmamasının neden olduğunu söylediğini dile getirdi.

“İbret verici, etkin ve caydırıcı cezalar verilmeli…”
Öte yandan ülkede birbiri ardına yaşanan trafik kazaları ve ölümlerin toplumsal bir yara olduğuna vurgu yapan Güran, sanığa ceza takdir ederken kamu yararının da ön planda tutulması gerektiğine değindi.
Güran, sanığa ve başkalarına ibret verici, etkin ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini kaydetti.
Sanığa hapislik cezası verirken tüm hususların yanı sıra mevzuatın, sanığın suçunu kabul etmekle birlikte 1 yıldır hükümsüz olarak Merkezi Cezaevi’nde tutuklu kaldığını ve mahkemeden özür dilediğini değerlendirdikten sonra 5 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı.

“Suçlar, salt ceza artımı ile önlenemez”
Güran, bu tür suçlarda 2 yıla kadar hapislik cezasının öngörüldüğünü ancak yasada yapılan tadilatlarla cezanın önce 4 yıl, ardından da 7 yıl hapisliğe çıkarıldığını hatırlattı.
Suçların ‘salt ceza artımı’ ile önlenemeyeceğine vurgu yapan Güran, trafik suçlarının süratli ve hızlı bir şekilde artış gösterdiğine dikkat çekti.
Güran, bununla birlikte trafikte seyir halindeki araç ve kişilerin sayısının da hızlı bir şekilde yükseldiğini dile getirdi.

“Avrupa’daki yollar, trafik düzeyi ve eğitimi artırıldı…”
Avrupa Birliği ülkelerinde salt cezaların artırılması yönüne gidildiğinin gözlemlendiğini dile getiren Güran, bunun yanı sıra Avrupa’daki yollar, trafik düzeyi ve eğitiminin de artırıldığını, ülkemizde de bunların dikkate alınası gerektiğini söyledi.
Güran, mevcut yolların ivedilikle gözden geçirilip kullanıma uygun hale getirilmesinin, kazalar neticesinde vahim sonuçlar doğurmayacak veya onları önleyebilecek şekliyle gözden geçirilmesinin açık ve net bir şekilde bu davadan görülebildiğini söyledi.

“Yollar tadil edilmeli”
Tüm yolların trafik kazalarında vahim sonuçlar doğurmadan tadil edilmesi gerektiğine vurgu yapan Güran, bu tür suçlarda mahkeme huzuruna gelen sanıklara ceza verirken, söz konusu hususların da göz önünde bulundurulması gerektiğine değindi.
Güran, bununla birlikte hukuki açıya da bakmak gerektiğini ifade etti.

“Kişilerin daha basiretli ve tedbirli davranması gerekiyor”
Yasa’da kişilerin daha basiretli ve tedbirli davranması gerektiği belirtildiğine dikkat çeken Güran, bu tür ‘teksirli suçların’ ağır cezalar gerektirdiğini işaret ettiğine değindi.
Güran, teksirli suç işleyenlerin antisosyal kişiler olduğunu ve başkalarının hayatını hiçe saydığının aktarıldığını dile getirdi.

Kaza nasıl olmuştu?
20 Ocak 2014 tarihinde, saat 17.30 sularında, Lefkoşa – Güzelyurt istikametinde, LF 750 plakalı aracı ile seyir halinde olan Çiğdem Altınfincan; aşırı sürat ve dikkatsizlik sonucu, Türkeli kavşağında direksiyon hakimiyetini kaybederek aracıyla karşı şeride geçmişti. Çiğdem Altınfincan’ın kullandığı araç,  karşı şeride geçtikten sonra yükselerek, önce Ayşe Hadımcı Candemir yönetimindeki JU 850 plakalı araca çarpmış,  çarpmanın etkisiyle takla atarak, Naci Kanatlı yönetimindeki FZ 484 plakalı aracın tavanına da çarpıp, yol içerisinde ters şekilde durmuştu. Kaza sonrası Çiğdem Altınfincan yaralanırken, JU 850 plakalı araç içerisindeki Ayşe Hadımcı Candemir, İmge Kozok ve Figen Arkın kaza yerinde hayatlarını kaybetmişti. Dilek Yılmaz ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmış ancak 1 Şubat günü yaşam mücadelesini kaybetmişti. Altnfincan’ın ikinci olarak çarptığı FZ 484 plakalı araç içerisindeki Süheyla Kanatlı da yaralanırken, eşi Naci ve kızları Fethiye Kanatlı ise hafif yaralanmıştı.

Bu haber toplam 2786 defa okunmuştur