Credit West Bankası’nda 2006 yılında Banka Müdürü olan Ülfet Berktuğ ve Müdür Yardımcısı Feray Ulunay, müşteri hesaplarında sahtekarlık yaparak zimmetlerine para geçirdikleri gerekçesiyle 8 yıl sonra hüküm giydiler. Sanıklar 216 davadan yargılanarak suçlu bulundular

Didem MENTEŞ

Credit West Bankası’nda 2006- 2007 yılları arasında Banka Müdürü olan Ülfet Berktuğ ve Müdür Yardımcısı Feray Ulunay, müşterilere ait hesaplardan ‘izinsiz’ olarak para çekip, çek düzenleyerek sahtekarlıkla 242 bin 940 TL’yi zimmetine geçirmek suçlarından 8 yıl sonra yargılandı. ‘Çek sahteleme ve tedavüle sürme’ suçu başta olmak üzere toplam 216 davadan yargılanarak suçlu bulunan sanık Ülfet Berktuğ ve sanık Feray Ulunay, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar sonrası mahkeme salonunda gözyaşlarına boğulan sanıklar, 8 yıl sonra cezaevine gönderildi.

8 yıl sonra yargılandılar
2007 yılında meydana gelen sahtekarlık olayıyla ilgili olarak sanıklar dün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Tacan Reynar’ın baktığı davada, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına davada Kıdemli Savcı Ergül Kızılokgil ve Savunma Avukatları mahkemede hazır bulundu. 216 davadan yargılanan sanıklarla ilgili kararı Heyet adına Kıdemli Yargıç Melek Esedağlı okudu. Esendağlı, her ki sanığın; “Çek sahteleme ve tedavüle sürme, müstahdem tarafından sirkat, sahtekarlıkla para temini, sahtekarlık yapma, şirket hesaplarında yalan ve hile yapmak, başkasının kimliğine bürünmek ve imzalamak suretiyle çek sahteleme” suçlarını kabul ettiğini açıkladı. Yargıç,  sanıkları kendi ikrarları ve İddia Makamı’nın ileri sürdüğü olgular ve emareler ışığında aleyhlerine getirilen davalardan suçlu bularak mahkum ettiklerini açıkladı.

242 bin 940 TL zimmetlediler
Yargıç Esendağlı, davayla ilgili olgulara değinerek, sanıkların işlemiş olduğu suçların içeriğine vurgu yaptı. Esendağlı, 2006 Aralık ayı itibariyle bazı banka müşterilerinin bankada ‘teminat’ olarak tutulduğu çekleri sirkat ederek, tedavüle sürdüğü, bazı banka müşterilerin hesaplarından başka müşterilerin hesaplarına aktarma yaparak zimmetlerine 242 bin 940 TL geçirdiklerini söyledi. 216 davada yer alan suçları tek tek değerlendirdiklerine değinen Yargıç, sanıkların birçok müşteriyi ve bankayı mağdur ettiğini söyledi. Bir banka yetkilisinin olayı fark etmesi üzerine sanıkların tespit edilerek 4 Ocak 2007’de tutuklandığını söyleyen Yargıç, her iki sanığın 10 Şubat 2007’de de teminata bağlanarak serbest kaldıklarını söyledi.

Müebbet hapis içeren suçlar
Olayın 2007’de yargıya taşınmasına rağmen davalarla ilgili ilk dosyalama işlemenin 2009 yılında yapıldığını vurgulayan Melek Esendağlı, tüm dava dosyalarının hazırlanıp toplanması için oldukça uzun bir süre geçtiğine dikkat çekti. Esendağlı, ‘çek sahteleme ve tedavüle sürme’ suçlarının müebbet hapis ön gören suç türlerinden olduğunu belirterek, müstahdem tarafından sirkat ve sahteleme suçlarının da 7 yıla kadar hapislik içerdiğini dile getirdi.
Çek sahteleme, tedavüle sürme ve müstahdem tarafından sirkat suçlarının oldukça artış gösterdiğinin, mahkemelerdeki dava dosyalarından da görüldüğünü belirten Esendağlı, bu tür suçlara caydırıcı cezalar vererek kamu menfaatinin korunması gerektiğinin önemine dikkat çekti.
Davanın esasına değinen Kıdemli Yargıç Melek Esedağlı, sanıkların hayli gizli işler içerisinde sirkat ve sahteleme suçlarını, zincirleme olarak mükellef ve zamana yayarak işlediklerini ve bu durumun aleyhlerine olduğunu söyledi. Olaydan dolayı bankanın mağdur olan müşterilere 242 bin 940 TL’yi ödediğini söyleyen Yargıç, sanıkların bugüne kadar mağdur olan müşterileri tazmin etmediklerini de aleyhlerine bir durum olarak dikkate aldıklarını aktardı.

Geç kalanmış bir adalet
Olayın 2007’de yargıya intikal etmesine rağmen, davaların 2009’da dosyalanmaya başladığını ve sanıkların tüm davalarında hazır bulunduğunu aktaran Esendağlı, bu durumun sanıkların yargı sürecini ciddi bir gecikmeye uğrattığının görüldüğünü ifade etti. Yargı sürecindeki belirsizliğin 8 yıl boyunca sanıkla için baskı ve tedirginlik hissetmelerine neden olduğunu söylememenin adaletsizce olacağını belirten Yargıç, davaların dosyalanmasında neden geç kalındığına dair makul bir sebep sunulmamasının da sanıklar lehine bir durum olarak değerlendirildiğini ifade etti. Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı, sanıkların kişisel durumlarına da değinerek, lehine ve aleyhine olan durumları dikkate alıp oy birliğiyle sanıklar Ülfet Berktuğ ve Feray Ulunay’ın 3’er yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.