21 Ekim 2012’de yapılan UBP kurultayında, başbakanın, başkan seçilip seçilmediğine koca hükümet partisi karar veremedi.

Konu Lefkoşa kaza mahkemesine götürüldü. Mahkeme davanın esası görüşülene dek başbakanın başkanlık görevini yürütemiyeceğine dair ara emri kararı verdi.

3 Ocak Perşembe günü, Lefkoşa Kaza Mahkemesi, davanın esası hakkında karar vererek, kurultayda İrsen Küçük’ün başkan seçildiğine dair kararı iptal etti ve 10 gün içinde, 21 Ekim kurultayında oy kullanma hakkına sahip orijinal delegelerle 2.tur seçim yapılmasını hükme bağladı.

Aylardır başbakan sorunu nedeniyle, acil ve içinden çıkılamayan bir sürü problem açıkta duruyor. Mahkeme kararı bekleniyor..LTB sorununu çözemeyen hükümet, iktidarda kalmak uğruna herkesi perişan ediyor.

Dün alınan mahkeme kararından sonra, UBP’nin 2.tur seçimi yapıp yeni bir hükümet oluşumu beklerken, dünkü mahkeme kararını istinafa götürecekleri haberi geldi..Pes doğrusu! Buna, “güç politikası” için her şey mübah da diyemeyiz..Bu resmen pişkinliktir. Kazanamıyacağını bilip de koltuğa yapışma ihtirasıdır..

Ne demokratik kurallara uyar, ne etik davranışa uyar ne de halk sevgisine...

İnsan kulaklarına inanamıyor..Küçük’ün avukatı, mahkemenin verdiği 10 günlük süreyi Yüksek mahkemeye gidip uzatma isteyeceklerini, istinaf dosyalamak için 42 günlük süreleri olduğunu söylüyor.

Kaosu engelleyecek sevinci yaratan  mahkeme kararına karşı yapılan bu yeni pişkinlik girişimi, ülkeyi belirsizliklerden krtarmaması bir yana  yeni bir kaosa sürükleyecek gibi görünüyor.

Bu saygısızlık, sevgisizlik ve aşağılık kompleksi, güçsüzlerin güç politikası tavırları, vurdumduymazlık, sıcak çatışmalara kadar götürebilir bizi..

Bu anlayıştaki insanlar toplumun sorunlarını çözebilir mi? Başbakan kalmak için her yolu deneyenlerden bu halk ne bekleyebilir?

Başbakan ve başkan kalmak istiyıorsa, 2.tur seçime girer ve gücünü gösterir.

Demek ki, seçilemiyeceğini farzediyordur..Kendi partisine güvenmeyen bir hükümete halk nasıl güvensin?

Zaten bir siyasi örgüt, kendi iç işleyişini, başkanlık seçimlerini mahkeme mahkeme süründürürse, işi bitmiş demektir.

Bunu biliyor ve zorla, mahkeme sürelerinin uzatmalarına bağlayıp koltuğa yapışıyorlar..

Toplum, böyle bir olayle ilk kez tanışıyor. Yasa ve tüzüklerden habersiz veya doğru yorumlayamayan bir idare ile karşı karşıyayız.

Nereye gidiyoruz?

Kendi partililerine böylesi hoyratça ve pişkinlikle davrananlar, muhaliflerine neler yapabilir?

Artık, yasalara aykırı davranmak mübah mı sayılacaktır?

Bu yolu büyükler tutmuşken, herkes, her konuyu mahkemelere götürüp zamana mı oynayacak?

Bu hükümet, bu UBP başkanı, hükümeti, destekleyicileri, transfer oyuncuları, ve yaşananlar hiç unutulmıyacak...

Tarih ve halk onları affetmiyecek..

Yazık, çok yazık!!!