Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi, yine talihsiz açıklamalarda bulundu. Asgari ücreti belirleme noktasında bir toplantı yapma becerisi dahi gösteremeyen Ünverdi, sorulan sorulara da ‘çalışmalar devam ediyor’ yanıtını verdi.

Anladığımız aylardır Ünverdi, bir çalışma içerisinde ama bu çalışmadan ne işverenin ne de işçi kısmının haberi var.

2 yıldır asgari ücreti belirlemek için çaba sarfetmeyen, tarafları toplantıya çağırmayan Ünverdi neyin çalışmasını yapıyor?

Asgari ücreti baştan yaratacak, adına da sefalet ücreti mi diyecek?

Yoksa bu açıklamalar ile işçiyle kafa mı bulmaya çalışıyor?

Bozat’ın açıklamaları şok etti!..

Lefkoşa Belediyesi’ndeki hak arama kavgası, televizyon programlarında BES ve BES Başkanı’nın sorgulanmasına dönüştü.

Yapılan talihsiz açıklamalar, BES’i bu noktaya getirirken, yaşanılan olayların ardından ‘soğukkanlılık’ da bir anda yok oldu.

BES Başkanı Savaş Bozat, dün Genç TV’de katılığı programda yaptığı açıklamalar ile tepki topladı.

Bozat, 6 yıldır Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları tarafından çalıştırılmadığını söyledi.

Yaklaşık 100 çalışanın da bu şekilde çalıştırılmadığını ifade etti.

Genç TV'de Poli Vizyon programına telefonla katılan Bozat, Cemal Başkan'ın daha ilk günlerinde kendisini yanına çağırdığı, bundan böyle çalıştığı bölümde olmayacağını belediyenin diğer çalışanlarına abilik yapmasını istediği belirtti.

Bozat, belediyede kendi gibi çok sayıda çalışan ama çalışmayanın olduğunu ifade etti.

Bozat, 'çalıştırmayan utansın' diye de vurguladı.

Bu arada TV ekranındaki bu tartışmadan sonra bir grup belediye çalışanı Genç TV önüne gitti.

Çalışanlar açıklama bekliyor…

Lefke Avrupa Üniversitesi’nde müdür maaşlarına yapılan maaş artışlarını önceki gün gündeme taşımıştık. Çalışanın bu olaya tepkisini dile getirmiş, hem Lefke Avrupa Üniversitesi’nde örgütlü Memur-Sen başkanı hem de LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Zafer ile konuşmuştuk.

Ancak, Zafer’in açıklamaları çalışanı tatmin etmedi, dün arayan çalışanlar, “Madem 1 yılda 1 kez artış yaptılar ispatlasınlar” dedi.

“Bize barem içi  artış dışında artış yapılmadı” diye de ekleyen çalışanlar, “LAÜ yönetimi lütfen bize bir açıklama yapsın” ifadesinde bulundu.

Kaşif-YDÜ ilişkisi kafa karıştırıyor!

 “Burada İrsen beye de sormak isteriz;
Geçtiğimiz günlerde bir resepsiyonda uzak durduğu Suat hoca ile birkaç gün önce baş başa görüşmüştür?
Bu görüşmede neler konuşulmuştur?
İrsen bey, Suat hocadan hesap mı sormuştur?
Sitem mi etmiştir, yoksa bazı ricalarda mı bulunmuştur?
Bu görüşmeden hemen sonra basına servis edilen haberlere göre artık hükümet ile YDÜ arasında hiçbir sorun kalmadığı ima edilmeye çalışılmıştır?
Ne olmuştur da, daha iki gün önce ülkenin sağlık bakanı YDÜ’nün üstünü çizerken ve kesin konuşurken, şimdi bir yumuşama olmuş ve işbirliğinin devam edeceği yazılır olmuştur?”

LEVENT ÖZADAM

Eylemleri kaymak tabakanın sefahat merkezlerine taşımak...

“Ancak baktılar ki;

Bulundukları yerlerde yaptıkları eylemler, rejimi ve kaymak tabakayı rahatsız etmiyor.

Eylemler sırasında meydana gelen olaylardan da, yine kendilerinin yaşadıkları semtler ve insanlar mağdur oluyorlar.

 Üstelik ülkedeki iktidar da, eylemler oralarda kaldığı sürece, varoşlardaki insanların sorunlarıyla ciddi bir şekilde ilgilenmiyor, çözüm bulmakta ayak sürüyor, işi sürüncemeye sokuyor.

 Bu durum, varoşlarda öfkeli eylemler yapan kitleleri uyandırdı...

 Ve bu kez eylemlerini Paris’in göbeğine;

 Yani şatafatlı moda merkezinin bohem ve sorunsuz hayat yaşayan kaymak tabakasının eğlendiği ve eğleştiği semt ve merkezlere taşıdılar.

 İşte o zaman siyasi iktidar ve rejim açısından deyim yerindeyse “film koptu”...

 Öfkeli kalabalıklar, üstelik bizim buradaki çöp dökme eyleminden çok daha radikal eylemlerle parfüm kokan kentin kalbine yönelince;

 Yani kaymak tabakayı rahatsız etmeye başlayınca;

 Rejimin iktidarı da şimşek hızıyla;

 Paris’in varoşlarındaki insanların hayatlarını iyileştirmek ve taleplerini karşılamak için harekete geçti.

 24 saat içinde de;

Paris’in merkezine akan kitleler mahallelerine ve evlerine geri döndüler.

Hadise budur işte...”

ALİ TEKMAN

KKTC’de insanın solungaçları olmalı…

“21 Aralık’ı bir kenara bırakırsak, 22 Kasım gecesi öyle bir iklim travması yaşadık ki, fiziksel anatomik değişime ihtiyacımız olduğu ortaya çıktı. Yağan yağmurlar sonrasında her taraf sular altında kaldı. Trafik durdu. Evler su doldu. İşte o anda biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti insanları farklı DNA’lara ihtiyaç duyduk.

Hepimiz, su içinde yaşarken, balıklar gibi oksijen ihtiyacımızı karşılamak için solungaçlarımız olmasını istedik. 22 Kasım 2012 günü ve gecesi halk olarak kıyameti yaşamamıza ramak kaldı. Öyle ki “Galiba Mayalar takvimde bir ay saptılar” dedirtecek korkuyu tattık. Sanırım biz KKTC vatandaşları evrimsel olarak solungaç oluşturma yolundayız. Yoksa bu yağışlar, seller, su baskınları sonumuz olacaktır…”

BÜLENT DİZDARLI

“Sahtekarlıkla ilgili hakkında ceza davası açılmış bulunan komisyon üyesinin KHK toplantılarına  katılmasının ahlaki ve hukuki sakıncaları dikkate alınarak toplantı yapılmadı”

Çetin UĞURAL (KHK Başkanı)

“Çalışanlardan sendikaya kesilen paralar böyle günlerde destek yapabilmesi içindir. Bu noktaya gelinmesinde tabi ki sendikanın büyük rolü olmuştur. Herhalde sendika yöneticileri de bu konuda bir düşünce içerisindedirler. Bu sıkıntıyı kendileri çözecek”

İrsen KÜÇÜK (Başbakan)

“Yani beleş para alanları bilmiyorlar mı bu baştakiler. Başta kim varsa ve bunlara onay verildi hepsi sorguya çekilmeli. Mahkemede hesap vermelidirler. Maaşı kim veriyorsa onlar hesap verecek. Ne be ama biz ödeyeceğiz, iş yapmaya çalışacağız ve baştakiler paralarımızı bedavadan dağıtacak. Yok öyle yağma.ondan sonra da batmış memleket.

 Utanmadan ne yapacaklarına karar veremiyorlar. Ben söyleyeyim hep beraber istifa edeceksiniz ve mahkemeye çıkacaksınız hesap vermeye.”

Raif Toluk’un profilinden

FOTO YORUM 

Her kesim eylemde…