Kimse kusura bakmasın.

Eğri oturalım doğru konuşalım.

Bugünkü UBP iktidarında mecliste temsil edilen CTP dışındaki diğer partilerin katkısı var.

Mesela şimdilerde “Geliyoruz, sizi UBP’den kurtaracağız” diyen DP’ye bir bakın.

Yerel seçimlerde UBP ile kol kola girmiş, anlaşmalı adaylar çıkarmıştı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de meşhur sözü söyleyen de DP’lin lideri Denktaş değil miydi?

“Bükemediğim eli öperim” diye açıklama yapıp Derviş Eroğlu’na seçimlerde destek olan Denktaş’ın ta kendisiydi…

Hadi bunları geçtim, partinin genel sekreteri dahil diğer milletvekilleri şimdi nerededirler?

Ertuğrul Hasipoğu, Ejder Aslanbaba, Mehmet Arif Tancer UBP’de değiller mi?..

Tüm bunlar DP’nin mührü ile olmadı mı?

Ne yazık ki öyle oldu.

Gelelim diğerlerine.

ÖRP mesela…

2009’dan sonraki dönemde UBP’ye hiç vurmadı, hiç eleştirmedi, hatta çoğu kez destek bile oldu.

UBP, kendi muhalifleri yüzünden meclis açamazken yanında hep ÖRP’yi buldu, onla toplantı açtı, onla yasa geçirdi.

Yani ÖRP denen şey aslında UBP’nin ta kendisiydi.

DGP denen safsataya ne demeli?..

Tahsin Bey bir efe edasıyla kurdu partisini…

Etrafındaki birçok kişiyi de kandırdı.

Gerçekten bizi bile inandırmıştı, yanılmışız!

Efelenmek yetmedi tabii, siyaset sadece imajla da olmazdı.

Bir ara UBP ile koalisyon da konuştu, olmadı.

Şimdi onca kavgaya rağmen yeniden UBP’ye geçti.

Yani DGP denen komedi de aslında UBP’nin bir uydusuydu.

Geldi geçti…

Peki TDP?..

Kendi parti içi krizini de yaşamasına neden olan 'UBP ile koalisyon' ısrarı değil miydi?

TDP Gençlik Kolları ile başkanın basının önünde tartışmasına yol açan, TDP Parti Meclisi’nin UBP ile koalisyon kararı değil miydi?

Mehmet Çakıcı o kadar istekliydi ki, basında UBP ile neler yapılabileceğini anlatıyordu.

Tabii İrsen Bey’in bundan da cayacağını bilmiyordu.

Öyle de oldu, İrsen Bey, TDP ile koalisyon meselesini de basında kullandı, sonra bir kenara attı.

DP, TDP, ÖRP, DGP…

Tümünün 2009’da başlayan süreçte UBP ile bir flörtü oldu.

Kimi uzun sürdü, kimi kısa…

Kiminde pazarlıklar sonuç verdi, kiminde sonuçsuz kaldı.

Özür dilerim ama, bir tek CTP’nin UBP ile flörtü olmadı.

Ve bunca çirkinlik içinde çıkıp  birisi “UBP-CTP koalisyonu” gibi bir saçmalığı yaymayı kendine görev edindi.

Birilerini UBP ile aynı pencerede göstermek isteyenlerin, kendi mazisine bakmasında fayda olduğunu bilmeliydi oysa…

Sahi, ne oldu bu konular?

Öyle acayip bir ülke ki bizimki…

Hele hele de 2009’dan sonra başımıza gelenleri hayretle izliyorsunuz.

Bir skandal daha, bir skandal daha derken eskilerini unutuyorsunuz.

Sonra da “Sahi o konu ne oldu?” diye aklınıza geliyor birden.

Mesela, Ejder Aslanbaba’nın 200 bin TL’lik elektrik borcu ne oldu acaba?

Günlerce yazdık, çizdik.

Hiçbir yetkili açıklama yapmadı.

Defalarca belgeler yayınladık.

Unutuldu, gitti…

Diğer yandan 15 Kasım 2010’da çekileceği açıklanan ve ederi 10 TL’den binlercesi satılan ve çekilmeyen UBP Piyangosu ne oldu?

Bilen var mı?

Son olarak Hasipoğlu “Kurultaydan sonra halledeceğiz” demişti.

Bir daha gündeme gelmedi.

Ne UBP Piyangosu çekildi, ne de Aslanbaba elektrik borcunu ödedi.

Millet de bu tiyatroyu izlemeye devam etti.

Bize de yazması kaldı.