BAKANLAR KURULU’NUN “GÖREVDEN ALMA” GİRİŞİMİ

‘GÖREVDEN ALMA ANAYASA’YA AYKIRI’

Bakanlar Kurulu’nun ‘LTB Başkanı ve Meclis Üyeleri’ni görevden almaya’ ilişkin kararı, UBP’nin ‘Anayasa tanımaz’ tavrını bir kez daha ortaya koydu. DAÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının görevden alınmasının da, geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının da anayasal kaynağı olmadığına vurgu yaptı, “Böyle bir karar Anayasa’yı ihlal etmektir” dedi.

Bakanlar Kurulu’nun ‘LTB Başkanı ve Meclis Üyeleri’ni görevden almaya’ ilişkin kararı, UBP’nin ‘Anayasa tanımaz’ tavrını bir kez daha ortaya koydu.

Bakanlar Kurulu Sözcüsü, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu, önceki günkü toplantı sonrasında işbaşı yapmayacak LTB çalışanları hakkında soruşturma açılacağının yanı sıra, 5 Kasım 2012 tarihinden itibaren toplanıp görevlerini yerine getirmeyecek Başkan ve Belediye Meclis Üyeleri’ni de görevden alacak yasal düzenlemenin yapılacağını açıklamıştı.

DAÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Anayasa’nın ‘Hiçbir organ, makam veya merci kaynağını bu Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz’ maddesine işaret ederek, yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının görevden alınmasının da, geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının anayasal kaynağı olmadığına vurgu yaptı.

“HİÇBİR ORGAN, MAKAM VEYA MERCİ KAYNAĞINI BU ANAYASADAN ALMAYAN BİR YETKİ KULLANAMAZ”

“Hiçbir organ, makam veya merci kaynağını bu Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz” diyen Anayasa’nın 3. maddesinin (4). fıkrasına dikkat çeken Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman,  öncelikle belediye başkanının ve belediye meclisi üyelerinin herhangi bir organ, makam veya merci tarafından görevden alınabilmesinin anayasal bir kaynağı olup olmadığına bakılması gerektiğini işaret etti.

‘SEÇİMLE GELEN, SEÇİMLE GİDER’

“Eğer bu konuda anayasal bir kaynak yoksa, yasayla böyle bir yetki verilmesi durumunda, bu yasa Anayasa’ya aykırı olacaktır” diyen Erhürman, durumu daha iyi kavrayabilmek adına TC Anayasası’nın 127. maddesiyle KKTC Anayasası’nın 119. maddesini karşılaştırmasını yaptı.

Erhürman’ın ifadeleri devamla şöyle:

“TC Anayasası’nın 127. maddesinde de, KKTC Anayasası’nın 119. maddesinde de birinci fıkrada yerel yönetimlerin karar organlarının seçimle belirleneceği düzenlenmiş, bu organların görevden alınmasına ilişkin herhangi bir düzenleme ilgili maddelerde getirilmemiştir. Hukukun genel ilkelerinden biri olan yetki paralelliği ilkesine göre, bir işlemi yapmaya kim yetkiliyse, aksi bu yetkiyi düzenleyen normda açıkça düzenlenmedikçe, o işlemin tersi olan işlemi de ancak o makam yapabilecektir. Yani, yerel yönetimlerin seçimle belirleneceği (halk tarafından seçileceği) Anayasa’da açıkça düzenlenip de, görevden alınmaya ilişkin herhangi bir düzenleme yine Anayasa’da getirilmediğine göre, bu organlardaki kişilerin görevden alınması da yalnız ve ancak seçim yoluyla olabilecek demektir.”

“SEÇİLMİŞ ORGANLARIN GÖREVDEN ALINMASININ ANAYASAL KAYNAĞI YOK”

TC Anayasası’nın 127. maddesinde, birinci fıkraya ek olarak, mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, belli koşulların oluşması durumunda İçişleri Bakanı tarafından geçici olarak görevden uzaklaştırılabileceğinin de düzenlenmiş olduğuna işaret eden Erhürman, buna karşın KKTC Anayasası’nda benzer bir düzenleme olmadığına dikkat çekti.

“Bu durumda TC Anayasası’nda, mahalli idarelerin seçilmiş organlarının görevden alınmasının anayasal kaynağı yokken, bunların geçici olarak görevden uzaklaştırılmalarının anayasal kaynağı vardır” diyen Erhürman, KKTC Anayasası’nda, yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının görevden alınmasının da, geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının da anayasal kaynağı olmadığına işaret etti.

“YASAL DEĞİŞİKLİKLE GÖREVDEN ALMA ANAYASA’YA AYKIRIDIR”

Erhürman, “Bu şartlar altında, yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının görevden alınmasına ilişkin bir yasal değişiklik yapılır ve bu değişiklikle yerel yönetimlerin seçilmiş organlarını görevden alma yetkisi herhangi bir organ, makam veya mercie verilirse, böyle bir düzenlemenin Anayasaya aykırı olacağı kanımca açıktır” şeklinde konuştu.

TEK YOL İSTİFA ETMELERİ…

Tufan Erhürman’ın değerlendirmeleri devamla şöyle:

“Anayasa’daki düzenlemeler çerçevesinde yorum yaparsak, bugün belediye başkanının ve belediye meclisi üyelerinin görevden ayrılmasının tek yolu vardır. Bu da istifa etmeleridir. Bu konudaki görev, belediye başkanının ve belediye meclisi üyelerinin mensubu oldukları siyasi partilere düşmektedir. Bir siyasi partinin kendi mensubu olan belediye başkanını ve belediye meclisi üyelerini, bu şartlar altında istifa konusunda ikna etmesi siyasi parti olmanın gereğidir. Bunu yapamamaları durumunda, siyasi partinin disiplin mekanizması işletilir ve ilgili kişi veya kişilerin partiyle ilişkisi kesilir. Siyasal süreçlerle halledilebilecek ve halledilmesi gereken bir işin, Anayasa ve hukuk zorlanarak ve ihlal edilerek halledilmeye çalışılmasının, böyle bir alışkanlık yaratmak suretiyle, anayasanın üstünlüğü prensibinde ve hukuk devleti ilkesinde ciddi tahribat yaratacağı asla unutulmamalıdır.”