Yıllardır söylenen ve günümüzde güncelliğini koruyan bir söz vardır. “Tarih Tekerrür etti.” Devamında “ibret alınsaydı, tekerrür edermiydi?”

İşte, dün Cihangir’de oynanan ve üçüncü yıldır Cihangir’de K.Kaymaklı’nın Cihangir’i yenememesi veya diğer bir söylemle Cihangir’in K.Kaymaklı’ya kendi sahasında yenilmemesi bu tekerrürün en büyük göstergesiydi.

Aslında, bu maça gelene kadar düne kadar yenilgsiz lider K.Kaymaklı’nın gittikçe yükselen, Cihangir’in ise, inişli-çıkışlı bir grafiği vardı.

Sakatlıklardan ve cezalıardan bir türlü kurtulamayan Cihangir’in bu maça çıkarken, Debola oynamasına rağmen, Mustafa Yaşinses, sezonu kapatan Bayram’ın sakatlıkları ile Cihangir’den aşağı kalan tarafı yoktu.

Geçmiş haftalarda aldığı kötü sonuçlar ile birden ligin alt tarafına  doğru yol alan Cihangir için bu maç ya lige dönüş maçı, ya da alt sıralara olan yola devam maçı olacaktı.

Dün, belki de sezonun en kötü maçını yöneten ve yedisi Cihangir ile üçü K.Kaymaklı olmak üzere 10 sarı kart ve bir de kırmızı kart gösteren Kerem Eran’ın başlama düdüğü ile start alan karşılamanın daha 20. saniyesinde Etheme’nin golü Cihangir’in oyuna deta 1-0 önde başlamasına neden oldu.

Bu sezon, gelecek vaad eden hakemler katagorisine koyduğumuz Kerem Eran öylesine dengesiz kartlar gösterdi ki, bir anda Cihangir’ın hızını kesmeyi başardı. Çünkü, oyunun daha 63. dakikasında Cihangir’in beş tane sarı kartı vardı.

Hele hele, bir ikili mücadelede Sezer’e gösterdiği kırmızı kart vardı ki, bir hakem bu kadar insafsız olmazdı. O pozisyonda Bilal’e yapılan bir hareket vardı ama olsa olsa bu pozisyon sarı kart olurdu.

Ner var ki, orta hakem Kerem Eran’ın Cihangir aleyhine verdiği kararlar, Cihangir üzerinde adeta doping etkisi yaptı. Böylece orta hakem Eran’a rağmen,  oyuna yüreklerini koyan “Canova’nın Aslanları” hak ettikleri bir maçı aldı götürdü.

Burada, Cihangir futbolcularına o ünlü şarkı ile seslenmek istiyorum “Daha önceleri neredeydeniz?”     

Neyse, bir hakemin maçın önüne bu kadar geçmesi, o hakem ve de maç için iyi bir referans değildir. Bu nedenle, biz maça geçelim.  Merkez Hakem Kuruluna bir sevgiler de Cihangir’den gönderelim.

Oyuna adeta golle başlayan Cihangir’de Ferda yönetimindeki defans hemen hemen hatasız oynadı. Sağda, ilk golün mimarı Hasan Yaşinses’in bindirmeleri Sezer, Fırat ile Can Özsoy ve Kaan’ın presleri K.Kaymaklı’nın en iyi yeri olan orta sahasının oynayacak alan bulmamasına neden oldu. Hücumda ise, Etheme ile Halil Turan’ın hücum presleri  K.Kaymaklı defansını hata yapmaya zorladı.

K.Kaymaklı, golle gelen Cihangir baskısını ancak 20. dakikadan sonra frenleyerek, orta sahada oyun üstünlüğünü elde etmeye çalıştı. Ne var ki, orta sahada rakip atakları kesen Hamis ile Hüseyin Adal oyuna sokmaya çalışırken,  Çağrı Kıral, Taner Bingöllü ile Yasin Kurt ayakta durmaya çalışan futbolculardı.

Bu maçta  penaltıdan golü atmasına rağmen, en kötülerden biri olan Jacques hücumda K.Kaymaklı ataklarını yavaşlatan futbolcu idi. Carlos’un yerine oyuna giren Debola forvete hareket getiririken, bu hızlanmaya ayak uyduramayan Jaques net bir-iki pozisyonu da harcadı.

K.Kaymaklı, bu maçta oynayabileceği şekilde oynadı. Ancak, geçmişte Carlos,  Mustafa Yaşinses ile Çağrı Kıral ile Yasin Kurt’un kanat bindirmeleri yoktu.

Sonuçta, şampiyonluğun en büyük adaylarından K.Kaymaklı  sadece bir yenilgi aldı. Kaybedilen bir şey yok. Kendisine çok güvendiğim Simavi ve öğrencilerine şu ünlü sözü anımatmak istiyorum. “Daha ileri adım atmak isterseniz, bir adım geri atıp, sıçrayacaksınız.” Ben, Cihangir maçını özetle böyle yorumluyorum.