1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. SOLİNA OSMAN: Sula’nın Zamane Evi
SOLİNA OSMAN: Sula’nın Zamane Evi

SOLİNA OSMAN: Sula’nın Zamane Evi

Feminist Atölye: Spor ile çok yakından ilgilendiğimi söyleyemem. Hatta yazılı ve görsel basını takip ederken nedense spor haberlerini göz ardı etmeye çalışıyorum. Lakin spor dalları içinde en favorim(?) kesinlikle futbol!

A+A-

Feminist Atölye (FEMA)

[email protected]

 

 

Spor ile çok yakından ilgilendiğimi söyleyemem. Hatta yazılı ve görsel basını takip ederken nedense spor haberlerini göz ardı etmeye çalışıyorum. Lakin spor dalları içinde en favorim(?) kesinlikle futbol! Futbol sevdalısı bir babanın evdeki tek televizyon önünde hafta sonları ve dünya kupası dönemlerinde hiç hareket etmeden konuşlanması ve belki de yemeden içmeden kesildiği hatta bazen adrenalin seviyesi ile kalp ritimlerini zorladığı bir evde, istemeden de olsa futbolu takip etmenin o engin coşkusunu’ yaşamışlığım vardır! İtiraf etmeliyim ki, Türkiye’de futbol maçlarının dijital yayıncılık ile evlerimize taşınmaya başladığı dönemlerde, teknoloji meraklısı bendeniz için futbolun yeri ve önemi ister istemez değişmişti! Zira futbola dair bilgisi olmayan bendenizin, dijital kalite ile ırkçılık, milliyetçilik, cinsiyetçilik, homofobi ve nefret söylemleri ile bezenmiş futbol maçlarını daha billur kalitede takip etmesi artık mümkündü. Saha kenarlarına yerleştirilen mikrofonlar aracılığı her fikir ayrılığında futbolseverlerin hakemlerle akrabalık ilişkileri veya hakemin erilliğine dair değer yargıları nedense topun arkasında koşan futbolcuları takip etmekten daha kolay geliyordu.

 

Söylemesi inanın ki kolay değil, henüz nedenini bilmediğim bir sebeple, sosyal ortamda futbol ile ilgili, kanaatimce çoğu zaman gereksiz olan, konuşmalara katılmadım ve uyarına da gelirse bir yolunu bulup ortamdan hemen ayrılma yolunu seçtim. Eğer sizler için de uygun ise, bunca yıllık suskunluğumu Radikal Gazetesi’nde yer alan bir haber sonrası bozmak istiyorum. Radikal Gazetesi’nde yayımlanan Yorgo Kirbaki’nin haberine göre, amatör futbol takımı olan Vukefalos, 8 yıllık futbol deneyimine artık yeni bir sponsorla devam edecekmiş. Deneyimlediğim kadarıyla, futbol takımlarının ilginçlikler barındıran sponsorları olabiliyor. Hatta bu sponsorlar sağlığı bozan ürün sahibi şirketler olsa dahi, önemli olan çoğu zaman takımın elde edeceği gelir oluyor. Kanaatimce, Radikal Gazetesi’nde yayımlanan haberle birlikte futbol camiasının yeni bir boyuta taşınmış olduğunu öğreniyoruz. Zira, Vukefalos takımının önümüzdeki dönemde sponsoru Yunanistan’ın ünlü genelevlerinden biri olan Sula! Yeni sezonda Vukefalos takımı formaları üzerinde "Sula'nın Zamane evi" yazacakmış.  İtiraf etmeliyim ki, futbol her zaman beni şaşırtmaya devam edecek gibi duruyor. İngiltere’de ırkçılıktan arındırılmış bir futbol için çalışmalar yapılırken, biz hala Fenerbahçe – AEL maçına ırkçı fanatiklerin korkusu nedeniyle katılma konusunda korku yaşıyorsak; Almanya’da eşcinsel futbol oyuncularının görünürlüğünün artırılması için özel projeler hazırlanırken bizim coğrafyada futbol cinsiyetçi nefret söylemleri ile bezeli ise tüm bunlar bizler için ve özellikle futbol camiası için mesajlar barındırıyor olmalı! Şayet, bet ofislerde kazanılanlar insan ticareti mağduru kadınların insan haklarını ihlal etmek için kullanılıyorsa, birileri eğlenirken bir diğeri insan olmaktan çıkarılıyorsa, futbolculara prim olarak ücretsiz genelev ziyareti vaat ediliyorsa, futbolseverlerin futbolun geleceği ve destekledikleri sporun spor değeriyle ilgili düşünmeleri bence kaçınılmazdır! Şayet, birileri eğlenirken’ nefret söylemi/cinsiyetçilik ile ötekileştirilen diğerleri’ olacaksa iyi ki futbolu takip etmiyorum demeye devam edecek daha niceleri olacaktır....

 


 

Hindistan’dan Notlar- Asya Güvenli Kürtaj Ortaklığı Savunuculuk Eğitimi

 

 

Feminist Atölye olarak, 31 Ekim - 4 Kasım tarihleri arasında ASAP(Asia Safe Abortion Partnership-Asya Güvenli Kürtaj Ortaklığı) tarafından Hindistan Bombay’da düzenlenen Güvenli Kürtaj Hakkı ve Cinsel Sağlık savunuculuk eğitimine katıldık. ASAP 2008 yılında, Kürtaj için Uluslar arası Konsorsiyum (International Consortiom for Medical Abortion-IMAC) destekleri ile özellikle güvenli olmayan kürtajı engelleyerek kadınların cinsel sağlık ve üreme haklarını geliştirmek amacı ile kurulmuştur. ASAP, kadınların cinsel sağlık ve üreme haklarını koruma, desteklemek ve sırası geldiğinde de bu hakları geliştirmek için ayrıca güvenli olmayan “merdiven altı” kürtajı engellemek için mücadele vermekte ve yasal düzenlemelerle güveli kürtaja ulaşımı geliştirme hedefini benimsemiştir.

Savunuculuk eğitimine Asya ve Orta Doğu’dan birçok organizasyonun temsilcileri katılmıştır. İran, Lübnan, Filipinler, Vietnam, Çin, Sri Lanka, Hindistan, Nepal, Tayland ve Endonezya’dan gelen katılımcılar ile farklı coğrafyalardan olmamıza rağmen; ortak birçok sorunumuz olduğunu fark ederek, mücadele için global yöntemler arayışı içindeydik.

         Savunuculuk eğitiminin birinci gününde “patriyarka”  kavramı, ataerkinin insan hakları, cinsel sağlık ve üreme hakları üzerine olan olumsuz etkileri irdelendi. Konu üzerine katılımcı ülkelerin tecrübelerini paylaştığı interaktif sohbetler gerçekleştirildi. Kadının doğum kontrol hakkı üzerindeki kısıtlamalar, kadın bedeni üzerinde oluşturulan tahakkümün en büyük örneklerinden biridir. Bu bağlamda cinsel ve üreme haklarının, politikadan ayrı olarak bireylerin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulması gerektiği konuşuldu.

         Eğitimin ikinci gününde öncellikle kadın ve erkek cinsel organlarının anatomik özellikleri,  cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kısırlık, hamilelik gibi temel kavram irdelenip, daha sonra ise bu konulardaki mitler tabular konuşuldu. Doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj ile ilgili teknikler görüşüldü. Bu konuların irdelenmesindeki temel amaç, savunuculuk sırasında destek olacağımız kişilere yeterince açıklayıcı ve faydalı olabilmektir. Ayrıca doğum kontrol yöntemleri kullanımı konusundaki tabuları yıkarak, bu yöntemlerin kullanımının yaygınlaşması için yapılabilecekler tartışılmıştır.

         İletişim modüllerinin oluşturduğu üçüncü günde, insanlar arası iletişim yöntemlerini, gençlerle iletişim kurama stratejileri, vücut dilinin önemi gibi konular konuşulmuştur. Ayrıca iletişim sırasında yaratıcı oyunlar ve araçlar kullanımının önemi vurgulanmıştır.

         Eğitiminin son gününde ise önemli bir iletişim ve savunuculuk aracı olarak sosyal medyanın kullanımı konusu üzerinde durulmuştur. Farklı modüller süresince filmler ve kısa kliplere de yer verilmiştir.

 

 

 

Bu haber toplam 937 defa okunmuştur