Geçtiğimiz akşam UBP Parti Meclisi toplantısı öncesi şiddetli bir tartışma yaşandı. Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları ile KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Asım Karaderi arasında yaşanan tartışma hayretlerle dinlendi.

Konu, sokak lambalarının elektriklerinin kesilmesi…

Bulutoğluları, Karaderi’ye, “Bıraktınız insanları karanlıkta, 70 yaşındaki kadın düştü gece ayağını kırdı” diye veryansın ediyor,  Karaderi, “Biz bu elektriği para ile alıyoruz ve satıyoruz. Ödenmezse kesilecek” diye karşı yanıt veriyor.

Bulutoğluları bu kez, “Alacam bıçkıyı kesecem o sokak lambalarını kökünden. Bana ait olmayan bir şeyi ben neçin ödeyim?” diyor ve yanında bulunan Türkay Tokel’e dönerek, “Zamanın birinde çağırdılar beni Haspolat’ta tören yapıldı, sokak lambası yapılmış diye, gittik, açılış yapıldı. Bir baktım elektrik faturası bana gönderildi” diye anlatıyor.

Karaderi, “Ödeycen” diye söze girince, “Cemal onu bunu boşver sen belediyeyi ne yaptın” diye laf atınca, konu seviyesiz söylemlere giriyor.

13. maaş neden ödenmiyor?

Devletten maaş alan çalışanlar, 13. Maaşı bekleyedursun…

Maliye Bakanı Ersin Tatar, uzun çalışmaların ardından, ilk önce Cuma günü ödeme yapılacağını açıklarken, Cuma olmadı, Pazartesi ödeyebilmeye çalışacağını duyurdu.

Maliye’nin başarısıyla övünen Tatar, ne yazık ki, tutarlı bir açıklama yapamadı.

Şimdi Cuma günü ödenmeyecek bir paranın Pazartesi ödenmesi çarşıya ne kadar yarar sağlayacak?

Önceki gün Maliye Bakanı Tatar’ın çalışma arkadaşıyla sohbet ettik, “Mesele paranın güneye kaymasını önlemek. Pazartesi ödenirse güneye geçmeye fırsat olmayacak” dedi.

E peki bizim çarşıya ne olacak? Hadi diyelim Pazartesi ödendi, hangi arada derede bu para çarşıya akacak? Hem çalışanın hem de esnaf umudunu 13. Maaşa bağlamışken neden bu eziyet?

Hükümet ev hapsinde…

BES Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Yalınkaya, “Yılbaşında hükümet yetkilileri hangi eğlence mekanındaysa bulup, basacayık” diye açıklamıştı.

BES’in açıklamasıyla, hükümet eve kapandı. Kıbrıs Gazetesi’nden Ali Cansu’nun haberiydi dün… 

Başbakan İrsen Küçük, evde torunlarıyla, Maliye Bakanı Ersin Tatar evde, Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları, evde kebap yaparak yeni yıla girme hazırlığındaymış…

Her hafta Türkiye’den gelen sanatçıların sahne aldığı otellere giden, kadeh kaldıran hükümet yetkilileri, yeni yılı evde tombala oynayarak geçirecek anlaşılan…

Downer'in yeni planı!

“Başlıkların 'tek tek görüşülmesine' dur denilmesini isteyen ve 'bütün başlıkların birlikte görüşülmesini' isteyen BM, 'buluşma' ile birlikte sürecin 'olumlu' sonuçlanabileceği umudunu taşıyor.

BM'nin 'başlıklar birlikte görüşülsün' önerisine verilecek destek ile birlikte Kıbrıs'ta sorunun çözümüne bir adım yaklaşmak kolay olacaktır.

Yoksa yıllardır 'başlıkların ayrı görüşülmesi' formülü süreçleri sürekli uzattı.

Yeni seçilecek Rum liderin, 'ben yeni geldim, bir bakayım neler konuşulmuş' gibi bir yaklaşımı da olursa, Kıbrıs sorunun çözümü başka bir bahara kalır!

 Bu da Kıbrıs Türk tarafının B planına geçmesine neden olur!

 Ki kimse 'hani Türk tarafının Temmuz'dan sonra B planı devreye sokulacaktı ne oldu?' sorusunu sormasın!

 Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmeler bir 'Es'e neden olmuş olabilir!

Ancak B planı hazır!

Sadece zamanı bekleniyor!

Yani konjektür uygun değil!”

SEFA KARAHASAN

Elde kalanı kurtarmak için hâlâ geç değildir

“Bir yandan ormanlık alanlara, dağ yamaçlarına, dere yataklarına kadar yayılan betonlaşma…

Diğer yandan bitkilerin kökünün kurutulması…

Başta zeytin ve harnup olmak üzere ağaçların acımasızca kıyımı…  

13 bin avcının çoğunun, “Av kalmadı, bir şey vuramadım” demesine karşın yine de her av gününde ava çıkmadan edememesi…

Kaçak avlananların yasak bölgeleri bile tanımaması…

Toprak kaymaları…

Ve daha yığınla olumsuzluk doğamızı ne yazık ki büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktı.

Bu gidişat, ivedilikle önüne geçilmemesi halinde doğamızı bitirir.

Uygulanabilecek yasalarla, sıkı denetimlerle, caydırıcı önlemlerle ve en önemlisi toplumsal duyarlılıkla elde kalanı kurtarmak için hâlâ geç değildir.”

BİLBAY EMİNOĞLU

Ülkemize sahip çıkmak

“26 yıldır önümüzde var olan ancak hükümetlerce uygulanmayan çok sayıda ekonomik program bugün ülkemizde katlanılması gereken maliyetleri artırmıştır. Programı uygulamak yerine aksine bu maliyetlere bir de kurultay ve seçim dönemleri dağıtılan devlet imkanlarının maliyeti de eklenmektedir. Hükümetten menfaat bekleyenler ise kurultay ve seçim dönemlerini özlemle bekler hale gelmiştir.

Bu nedenle, bu noktadan sonra kesinlikle , sahiplenip yürüteceğimiz , kredibilitesi olan "Sürdürülebilir Kalkınma Programına" ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Bundan kastım sadece dengeleri iyi oluşturulmuş bir Ekonomik program değil ayrıca tüm devlet politikalarımızı ele alan sosyal ve siyasi yeniden yapılanmayı içeren "Sürdürülebilir Kalkınma" seferberliğinden bahsediyorum.”

AYŞE DÖNMEZER

“ Emir Emirkanı öğretmen olarak okula atandı. Nasıl? Tam bize göre. Müstahakımızz... Yazık bu topluma”

Hüseyin EKMEKÇİ’nin profilinden

***

“Gavvolem ne memlekete galdık be ama?Cumaya Tatar maaşları öderse iş başarmış olacak sanki. Maşları ödemek başarıysa hay sizin başarınıza?”

Alper BARKINAY’ın profilinden

Ülkemizin, halkımızın yüce menfaatleri neyi, neleri yapmamızı gerektiriyorsa bizler o yönde gerekli kararları severek alır ve halkımızın önüne gururla çıkarırız. Çünkü Ulusal Birlik Partisi halktır. Halkın iradesine sonuna kadar saygılıdır. Siyaset tarihimiz bu gerçeklere tanıktır.

Fuat Namsoy (UBP Genel Sekreteri)

“Böylesi bir durumda makam aracının 5 bin EURO’luk servisi mi olur? Bulutoğluları’nın makam aracına el koyuyoruz.”

Mustafa YALINKAYA (BES Yönetim Kurulu Üyesi)

FOTO YORUM