İçişleri Bakanı demiş ki, “Yurttaşlık işleri, tarihte olmadığı kadar şeffaf!..”

Öyle…

O kadar ‘şeffaf’ ki, önce kimliği veriyor, sonra araştırıyorlar “suçu var mı” diye!

Sonra, cinayete azmettirmekten içeri girince “yurttaş”, bir panik iptal ediyorlar hemen!..

***

Hani önce yurttaş yaptıkları, üç hafta sonra da kamuda istihdam ettikleri  “kabin amiri” kızlar var ya... Biz manşete çekince, bunları eve göndermişler, öfkeyle daldılar benim odaya...

- “Bu bizim hakkımız, ayıp ettiniz.”

“Hakkımız” dedikleri yurttaşlık da değil, “devlet işi…”

Yani “çıta yükselmiş” daha da (!)

“Neyin hakkı bu” dedim...

- “Kıbrıs Türk Hava Yolları battı, çalışanlar istihdam edildi, yasa var, bizim de hakkımız…”

- “Siz, yurttaş değildiniz ki” deyince…

Hemen kızdılar:

- “4-5 senelik bütün pilotlar yurttaş oldu, hepsi yurttaş oldu, biz 10 senedir çalışıyoruz niye olmayalım ki!..”

***

Ülkeye, ada dışından gelen pek çok insanın ‘yurttaşlık’ amacı, aslında ‘çalışma yaşamı’na dair avantajlardır, yoksa ‘iradeye’ müdahale falan değil.

Ama ne oluyor!..

Siyasetçi, yurttaşlığı, ilk seçimde “garanti oy” gibi görüyor…

Yani diyor ki, “Sana kimliği verdim, gebe bıraktım, bana çalışacaksın!..”

Bu kadar şeffaf işte…

notcuklarım

·        Lefkoşa’da CEMAL başkan istifa etmiş!.. Oysa Küçük, ‘dönüşü muhteşem olacak’ demişti :)

·        Hükümet de Haziran’a erken seçim kararı alsa, ‘cuk’ oturur, iki seçim birlikte olur.

·        Birkaç gün evvel sendika-başbakan-başkan-bakan ‘güle oynaya’ basın toplantısı yapınca, öfkelenmekte haklıymışım yani.

·        Lefkoşalı artık sahip çıkmalıdır şehrine ve son vermelidir bu oyuna. Unutulmasın ki, şehrin fareleri, ‘UBP’li CTP’li  DP’li ayırmadan dalacaktır evlere...

·        Bir gazeteci olarak tavrım nettir. Önce Lefkoşa’daki ENKAZIN suçluları yargılanmalı. Çalışan “çalıştığı” günün parasını kuruşuna kadar almalı... Ama artık BELEDİYEDE hizmete  başlamalı, sahip çıkmalı belediyeye.

·        BELEDİYEYE adım atmadan, yani ÇALIŞMADAN para alan her kim varsa, SENDİKA deşifre etmelidir İSİM İSİM...