Tanju KONURALP

Makyaj, her ne kadar kadınların vazgeçilmez tutkusu olarak bilinse de, aslında hayatımızın birçok yerinde bizlerle birlikte olan bir unsur. Dikkatimizden kaçsa veya farkında olmasak da makyaj, izlediğimiz televizyon programlarından filmlere, reklamlardan dizilere, tiyatrodan konserlere kadar hayatın her anında bizlerin etkilenmesinde faktörü olan ve bizleri gerçekliğe bir o kadar daha yakınlaştıran bir etken. Bu hafta ADRES KIBRIS okuyucuları için konusunda uzun yıllar eğitim almış ve ülkenin tek profesyonel stüdyo makyözü olma özelliğine sahip Çiğdem Özbilenler ile makyaj ve makyaj sektörünün sınırları hakkında konuştuk

Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Üniversite Eğitimimi İşletme üzerine tamamladım. Ancak hobileri üzerine eğilen birisi olmam nedeni ile bu hobileri meslek hayatıma taşıma gibi bir fikrim oluştu. İşte bu noktada profesyonel makyöz olma kararı aldım. İki yıldır serbest makyözlük yanında, FOG TV’nin kadrolu makyözü olarak da mesleğimi sürdürüyorum.

Mesleğiniz ile ilgili ne tür eğitimler aldınız?

Üniversiteyi bitirdikten sonra fotoğraf, film-tiyatro, resim ve makyaj sanatına olan meraklarımın üstüne yürüdüm ve hepsini bir araya getirerek çalışabileceğim bir meslek sahibi olma adına araştırmalara başladım. Bu yönde çalışan ve bu sanat türlerini hayata geçiren profesyonellerin yanında çalışmak adına ilk adımı, Akademi İstanbul’da fotoğraf ve ışık eğitimi alarak attım. Bu eğitimin ardından Kroyolan Make Up Academy’de profesyonel makyaj eğitimi aldıktan sonra, freelance olarak makyözlüğe başladım. Plastik makyaj merakım her geçen gün daha da artarken, bu yönde birçok workshop’a katıldım. Bu çalışmaların da sonrasında, son adım olarak Toni and Guy Academy’de saç tasarımı eğitimi aldım. Eğitimlerin oldukça önemli olduğu bu meslek alanında, diğer önemli konu ise pratik. Bu nedenle ne kadar fazla yüz karakteri ve konsept çalışmalarda bulunursanız, o kadar başarı ve yaratıcılık elde edersiniz.

Makyaj ve makyaj sanatı insanlık ile nasıl tanıştı?

Makyajın tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır. Milattan önce Mısırlı ve Asurlu kadın ve erkeklerin sürme çekmesi ile başlayan makyaj, dünyanın sanat ile buluşması ve bu sanatın sahnelere taşınması ile esas yerini almış oldu. Elektriğin icadından sonra sahne gösterilerinin daha gösterişli olması, makyajın keşif yollarını arttırırken, 19. yüzyıl ile birlikte kadınlarda başlayan güzellik gayesi, günümüz ‘kozmetik sanayi’ olayını hayata geçirmiştir.

Makyözlük ve makyaj sanatının ülkemizdeki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ülkemizde makyözlük sanatı çok yaygın bir icra konusu olmasa da, kadınlarımız makyaj konusunda oldukça bilgili ve özenli diyebiliriz. Makyaj uygulamasını yapan ve bu yönde hizmet veren birçok yerin bulunduğu gibi ülkemiz, bu sektöre çok ciddi finansal yatırımlar da yapmaktadır. Ancak bunların yanında bir bireyin makyaj sanatçısı sıfatını alması kolay bir iş değildir. Makyaj sanatı ile makyözlük, birçok noktada yanlış bir şekilde birbirine benzetilmektedir. Aslında makyaj sanatı, bu konuda uzman ve uzun yıllar tecrübe sahibi olmuş kişilerin alanıdır. Bu tecrübe sahnelerde, stüdyolarda, gösteri sanatının çok yoğun yaşandığı yerlerde elde edilir. Maalesef ülkemizde henüz bu denli tecrübe elde edilebilecek bir sahne icraatı bulunmamaktadır. Öte yandan makyaj sanatçısı olabilmek için kendinizi bu mesleğe adamanızı ve tecrübe sayınızın çok fazla olmasını gerektirir. Sahne ve perde sanatçıları tarafından kullanılan makyaj ile yukarıda anlatılanlar birbirine karıştırılmamalıdır. Sanatçılar temsil ettikleri kişinin bütün fiziki özelliklerini canlandırmak için makyaj yaparlar. Kozmetik makyaj ise kusurları geriye çekmek, sadece güzelliği ortaya çıkarmak içindir.

Dünyada bu alanın bir sektör olduğunu biliyoruz. Ülkede bu sektörün şimdiki durumu ve geleceği ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Sanat ve görselliğin gelişmiş olduğu ülkelerde makyaj sanatçıları önemli işler icra etmektedirler. Bu yönde oldukça büyük bir sektör mevcuttur. Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de kozmetik makyaj satış ve uygulama alanları var. Hatta bunun için iyi eğitim veren yerler de var. Ancak üzülerek söylüyorum ki ülkemizde tiyatro sanatına çok yoğun bir ilgi yok. Bunun yanında devlet başta olmak üzere, bu sektörün gelişmesi için gerekli bütçeler ayrılmadığından, bu alanda çok geriyiz. Tiyatronun dahi ülkede bu noktada olması, dolaylı olarak sinema ve alakalı sektörlerin çok geride kalması sonucunu doğurmaktadır. Dolayısı ile benim de hep çalışmak istediğim sektör olan, fantezi (tiyatro-sahne) ve plastik efekt makyajı konusunda ülke, henüz çok geride diyebiliriz. Ancak bu konuda ben umutluyum.

Ne tür bir umuttan bahsediyorsunuz?

Şu anda çalıştığım kanal olan Fog Tv, ülkede kadrolu olarak tek profesyonel makyöz çalıştıran yayın organıdır. Yani bu sektörü de ciddiye alan ve gelişmesine öncülük eden bir organ mevcuttur. Kadrosunda, vizyonu geniş ve yüksek hedeflerini bu ülkede gerçekleştirme hedefi bulunan profesyonel kişiler vardır. Bu tip kurumların ülkeye kazandırılması, ister istemez bu sektörün de hayat bulmasını ve gelişmesini sağlayacaktır. Diğer bir konu ise sinema diyebiliriz. Geçmiş yıllara nazaran özellikle son bir yıldır ülkede, sinema konusunda da bir hareketlilik görülmekte. Kıbrıs adası havası, ışığı, doğası ve görsel zenginliği ile hikaye bakımından çok zengin bir yer. İnancım, ülkenin bu güzellikleri ile birçok sanat eserinin ortaya koyulabileceği fikrinin, her geçen gün daha da yayılacağı yönündedir. Bu da bahsettiğimiz sektörün zorunlu bir halde gelişmesi adına bir umuttur.

Makyaj sanatçısı olma hedefinize ne kadar yakınsınız?

Henüz bu hedefin çok başındayım diyebiliriz. Geçtiğimiz iki yıl boyunca oldukça değerli fotoğraf sanatçıları ile çalışma fırsatım oldu. Ayrıca çeşitli yönetmenler ile de birlikte çalıştık. Bunların yanında çok değerli makyaj sanatçısı olan Neriman Eröz’ün yönettiği bir projede asistanlık yapma şansını elde ettim. Bugün ise bu birikimler ile birlikte, HD yayın yapan bir kanalın makyözü olma hakkını elde ettim. Ama dediğim gibi makyaj sanatı konusunda, sevgili hocam Neriman Eröz’ün yolunda ilerlemek istiyorum. Onun adını duyurduğu gibi birçok film, tiyatro ve reklam filmi gibi projelerde yer almayı hedefliyorum.

Son olarak söylemek eklemek istediğiniz bir şey var mı? 

Hayalim, girişimci ve yetenekli gençlerin bu ülkede birlik olarak adımlar atmaya başlaması ve beraber yol almasıdır. Devletimizin sanatçıya ve sanata bağlı sektörlere gerekli bütçeleri ayırmaya başlayacağına pek inanmasam da, en düşük bütçeli tiyatroların bile kadrosunda makyözünden terzisine, dekorcusundan ışıkçısına, herkesin mesleğini profesyonelce icra ettiği bir Kıbrıs ve sanat yaşamı hayal ediyorum.