Yeni yıla nasıl girdiniz?

Nasıl girdiniz derken evde mi, dışarıda mı, meydanda mı anlamında sormuyorum.

Siz nasıldınız, mutlu muydunuz, sıkıntılı mı, umutlu mu, umutsuz mu?

***

Yılbaşı gecesi her şeye rağmen eğlenmeye çalışırken ertesi günü hiç düşündünüz mü yoksa o anı mı yaşadınız?

O anı yaşabileyene bravo…

Herşeye rağmen senede bir gün olsa bile, bir gece bile o anı yaşayabilmek…

Bunu yapabilene aşk olsun.

***

Yanlış anlaşılmasın, elbette ki yapabilmek lazım. Çünkü biraz eğlenmek, o anı yaşamak insana en gerekli olan şeylerden biri… Ne geçmişi, ne geleceği düşünmeden, olanı, olacak olanı hesaplamadan sadece o anı yaşayabilmek…

Yılbaşıların bir anlamı da o değil mi ki zaten!!..

Yanındakilerle beraber eğlenmek, coşmak, her şeyi unutmak….

Ancak unutmak mümkün mü!!!

Yarını düşünmemek olası mı!!!

Sen eğlenirken maaşını alamayan, eylemde olan, çocukları harçlık bekleyen insanları düşünmemek var mı!!!

Kurumları özelleştirilmesin diye aylarca mücadele veren elektrik çalışanlarını akla getirmemek olur mu?

Halkın malı Ercan havaalanı satılırken 100 milyon euroluk çekin yanında poz veren satanların mutlu! hallerini gözünüzün önüne getirmemek mümkün mü?

Sövüp sayıp partilerinden kaçan siyasilerin ondan sonra yeniden aynı yere dönmelerini hazmetmek, onların bu hazım hallerini görmek unutulur mu?

Başbakan’ın Ankara’ya gidip olanı biteni hemen rapor etmesini, yeni emirler alıp gelmesini yılbaşı gecesi de olsa unutmak, konuşmamak ne kadar olası!!!

***

İşte böyle bir eski yıl daha bitti.

Yeni yıla girerken her zamanki dilekler dilendi.

Sağlık, mutluluk, umut…

İnsan inanmasa da, ummasa da, beklemese de yine de ‘olur ya’ diyerek diler bu dilekleri…

‘Belki gerçekleşir’ umudu veya umutsuzluğuyla…

***

Ülkede Başbakan diye geçinen ama kendi partisinin bile başkanı olamayan…

Bugün hakkında mahkemenin karar vereceği bir adam…

Kurultay’da partisinin yarısı, belki şimdi de daha çoğu kendisini desteklemezken…

O, kararlar almaya devam ediyor…

İthal vekiller alıyor ama parti tabanı onları da istemiyor…

O rapor veriyor, ‘tamamdır’ abi diyor, arkası sıvazlanıyor, 7.5-8’ini hakediyor!

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da maaş, 13. maaş komedisi sürüyor… Ha bugün maaşlar, ha yarın 13’ler… Yok bugün 13.’ler, öbür gün maaşlar…

Bir komedidir gidiyor… Sendikalar geçmişteki eylemleri, grevleri ile sıfırı tüketmişler.

Yoğun katılımlar yok eylemlerde, yapılan grevlerde çarşılar geziliyor.

Ne maaş artışı, ne hak, ne hukuk…

***

Yeni bir yıla girdik.

Müstahakkımız olanı çekmeye devam ediyoruz.   

*Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza