Ve LTB krizinde artık yolun sonuna gelindi.

Batmış durumdaki belediyede sorun çözülmedi, ama en azından inat ve ısrarla kaçılan sandık ufukta belirdi.

Sayıştay raporları sonrasında iyice ürken UBP’li meclis üyeleri, hükümetin aklına uymadı. Ziraat Bankası kredilendirmesine de, mezbahanın ipotek verilmesine de karşı çıktı. Muhtemelen bugün UBP’li meclis üyeleri ya toplu ya da kısmi istifa edecek ve artık belediye meclisi için de seçim süreci başlamış olacak.

Dün akşam Kanal SİM’de canlı yayında izledik. Toplantı sonrası Nazım Çavuşoğlu'nun ve Meriç Erülkü'nün açıklamaları ışığında LTB'de artık 'külliyen seçim'e doğru yol alınacağı söylenebilir. Bugün bir sürpriz olmazsa UBP'li üyelerin bir kısmı da istifa edecek ve belediye meclisi için seçimin önü açılacak. Bu durumda Mart ayı sonlarında bir seçime gidilmesi olasılığı yüksek.
Ancak seçim yasası değişmezse, Belediye Başkanlığı seçimi sadece Haziran'da yapılabiliyor. 
Bu durumda en mantıklı yol, Seçim Yasası'nı değiştirmek ve başkanlık seçimini de Mart'a çekmek olmalı. Bütün partilerin bu konuda uzlaşıyla yasal değişikliği yapabileceğini tahmin etmek güç değil.
Belli ki mezbaha konusunda da, Ziraat Bankası'ndan alınacak kredi konusunda da UBP'li meclis üyeleri ile hükümet uyum sağlayamadı.
Dünkü toplantıdan çıkan tek olumlu haber ise, 6 milyonun aktarılması konusunda nihayet adım atılması oldu. Gelecek belirsiz kalmaya devam etse de, birkaç gün içinde emekçilerin evine birkaç somun ekmek gidecek olması, ‘züğürt tesellisi’ olsa da olumlu…
Yoksa belediyedeki kaos bitmedi.

Oysa bunca zamandır inat edilmese ve kaosun bu kadar büyümesine imkan vermeden erken bir seçime gidilseydi, muhtemelen LTB’nin bu kadar büyük borcu birikmeyecek, çalışanı sefil olmayacak, kent halkı veba korkusuyla yaşamak zorunda kalmayacaktı.

Şimdi LTB’yle birlikte ülkede bir de ‘genel erken seçim’ kararı çıkarsa kimse şaşırmasın!

Zira ülkede hükümet giderek ne yapacağını şaşırmış durumda.

Eğer ‘ilahlar’ Eroğlu-Küçük arasında ‘barış çubuğu’ yaktıramazlarsa, parlamento seçimi için de düğmeye basılması çok büyük ihtimal.

Hatta uzlaşı olursa da UBP bir ‘baskın seçim’e gidebilir.

2013’te hava epey soğuk geçiyor, ama siyasette çok sıcak günler yaşanacak.

UBP Lefkoşa’da seçime girecek mi?

En çok da şunu merak ediyorum: Acaba UBP, Lefkoşa'da seçime katılacak mı?
Ya da şöyle sorayım: UBP'nin Lefkoşa'da seçime girecek yüzü var mı?
Mesela seçim manifestosunda çalışana ne vaad verecek UBP?
"Sizi aç bıraktık, süründürdük, coplattık, tutuklattık. Bizi seçin, daha beterini yapalım" mı?
Ya Lefkoşa halkına ne diyecekler?
"Kenti başınıza yıktık, size lağım suyu içirdik, sizi ‘fareli başkentin kavalcısı’ yaptık. Bizim adaya oy verin, bütün Lefkoşa’yı foseptik çukuruna gömelim" mı?
Hangi ‘yüz’le?

Mart'taki seçimi çok merak ediyorum doğrusu!..