Dünkü galibiyet Yenicami’yi, ligde ikinci sıraya taşırken, liderle olan puan farkını da ikiye düşürmüş oldu. Yenicami dün belki iyi bir oyun oynayamadı ama hedefi olan üç puanı hanesine yazdırmış oldu.

Oyun çok temposuz ve heyecansız geçti. Bu gibi maçlarda, özellikle başa oynayan takımlardan iyi bir futbol beklemek çok zordur, çünkü rakip yönetimsiz, ligin son sırasında bulunuyor ve üstelik de hiç puanı yok. Bu düşünce futbolcuların maça konsantre olmasını engeller. Siz teknik heyet olarak onları ne kadar motive etmeye çalışırsanız çalışın, onlar kafalarındaki rahatlıktan kurtulamazlar.

Oyun içerisinde yapılan hareketler ve sorumsuz davranışlar bunun en güzel örneğidir. Osman hoca takımın başına geçti geçeli savunmanın bu kadar hata yaptığına tanık olmadım. Okan kötü, haftalardır istikrarlı oyun oynayan Joseph kötü, sadece onlar mı, tabi ki hayır; takımın genelinde acemice yapılan hareketler vardı. Dolayısıyla, genel olarak bu maça fazla konsantre olmadıkları açıkça belliydi.

Sadece Behiç oyunun hakkını vermiştir. Attığı gollerden dolayı iyi olduğunu söylemiyorum. Çabası ve oyuna katkısı bakımından sahanın en iyisi olduğunu belirtmek isterim. Az hata yapan ve oyunu her alanda kontrol eden bir oyuncuydu. Neval ve oyunda kaldığı süre içerisinde Çağdaş da gayretli olan futbolculardandı.   

Göçmenköy’e gelince, kaybedecek bir şeyleri olmadığı için, başarıya ve camianın toparlanmasına ihtiyaçları vardır. O yüzden özellikle kendi yerinde oynadığı maçlarda oyuna daha çok adapte oluyorlar.

Başa oynayan takımlardan alacağı bir galibiyetin, camianın tekrardan toparlanmasına ve yeniden dirilmeye ihtiyaçları vardır. Bu düşünceden dolayıdır ki, dünkü maçta bunu başarabilmenin gayreti içerisine girdiler. Alacakları bir galibiyetin camiayı yeniden ayağa kaldıracağına inanıyorlar. Fakat takımın gücü belli, genç ve tecrübesiz bir takım. Ellerinden geleni yapmak için çaba harcarlarken, hırs ve delikanlılıklarının vermiş olduğu heyecana yenik düşüyorlar.

Özellikle ilgi ile izlediğim Cem, hırsına yenilerek, kendisi gibi genç ve başarılı bir oyuncu Çağdaş’a, kendisine yapmış olduğu faulden sonra, hakemin gözü önünde ve topsuz alanda rakibini göğsünden itip yere düşürmesi büyük ve yapmaması gereken bir hata idi. Tabi ki bu hatası, hakem tarafından kırmızı kartla cezalandırıldı. Bu davranışı ile hem takımını on kişi bıraktı hem de agresif tavırları ile dikkatleri üzerine çekti.

Bu davranışlar, genç ve yetenekli bir futbolcunun yapmaması gereken hareketlerdir. Cem,  başarılı ve gelecekte çok iyi olacak bir oyuncudur. Şu anda takımının en iyilerinden birisidir. O yüzden çok dikkat etmesi gereken davranışlar içerisinde olmalıdır. Kendisine bir eğitimci ve abisi olarak şunu tavsiyede bulunmak istiyorum. “Biraz daha sakin olmalı ve başarılı futbolunu sinirlerine hakim olarak ön plana çıkarmalıdır. Yeteneğini ön plana çıkartıp Kıbrıs futboluna adını yazdırmalısın.”

Bu konuda içinizden çıkan Ünal ağabeyini sana örnek gösterebilirim. Sahalardaki efendiliği ve başarısı ile kendinden olumlu söz ettiren bir oyuncu. Sen de aynı camiadan çıkıp başarılı olabilecek bir futbolcusun, bu yeteneği sende görebiliyorum, o yüzden şimdiden seni uyarmak istedim ki bundan sonraki futbol yaşantında bunlara dikkat edesin.

Evet, Yenicami dünkü maçı kolay kazandı. Belki rakip on kişi kaldıktan ve fark açıldıktan sonra fazla riskli pozisyonlara girmek istememiştir. Ancak, her zamanki top kayıpları ve bitirici paslardaki hata yüzdesi devam ediyor.

Oyunun ikinci devresi tamamen antrenman şeklinde oynandı. Her iki takım durumu kabullenip oyuna fazla asılmadan oyunun bir an önce bitmesini bekler gibi oynadılar.

Hakemin performansı, geçmiş maçlara oranla daha düşüktü. Cem ve Çağdaş’a gösterdiği kartlar konusunda haklı idi. Ancak oyun içerisindeki faul kararlarında dengeyi tutturamadı. Penaltı kararlarının ilki tartışılabilir ama ikincisi, yüzde yüz penaltı idi.