Bir karşılaşmada mücadele eden; yüreğini ortaya koyan takım biraz da Allahın yardımıyla bu maçı alır götürür.

İşte, dün Hamitköy’de oynanan, Hamitköy-Lapta karşılaşması böylesine bir maçtı.

Ligin ilk yedi haftasındaki performansıyla, Süper Lig’e adeta havlu attığı görüşünde bileşilen Lapta, deplasmandaki trajik Cihangir galibiyeti ile başladığı çıkışını, geçtiğimiz hafta kendi sahasında Serdarlı’yı 2-0 yenerek devam ettirmişti.

Cantürk’ün öğrencileri dün de, ilk haftalardaki çıkışı ile iyi bir hava yakalayan ancak, 8-1’lik Yenicami bozgunu ile havası sönen ve Lefke deplasmanındaki beraberliği ile  kendine gelmeye çalışan Hamitköy’ü 1-0 yenerken, Hamitköy’ü kaderi ile baş başa bıraktı.

Aslında, saha dışında ve saha içinde de takımını en iyi motive eden ve bu stratejisinde zaman zaman başarılı olan antrenör Hasan Topaloğlu belki de, takımını iyi organize edemeyince başarısız sonuçlara devam etti.

Benim dün izlediğim Hamitköy’de ne bir oyun şablonu, ne de oyunu domine eden bir güç vardı. Dün, sahanın en kötüsü olan orta hakem Serkan Şimşek’in başlama düdüğü ile oyuna hakim olan takım konuk Lapta idi.

Hatta, bu Lapta daha maçın beşinci dakikasında sahanın yıldızı Ahmet Coşkun’un ceza sahası içinde Çağın Candanal tarafından adeta biçilmesine devam derken, bu maçta hakem faciası yaşanacağının sinyalini veriyordu. Bu pozisyon öyle bir pozisyondu ki, buna Patagonya’da bile penaltı verilirdi.

Bu dakikadan sonra tam 15 dakika sahada Lapta’yı izledik. İlk 15 dakikanın ardından oyunu dengeleyen Hamitköy’de bir oyun şablonu olmayınca, “YALLAH TAZYİK” örneği orta sahada bir pres başladı. Ne var ki, kazanılan toplar olumlu bir şekilde hücumdaki Kenneth’e servis yapılmayınca, Hamitköy’ün golü Allaha kaldı.

Özellikle, orta sahada Ender, Halil Çürük, Halil Uçar, Erkan Kabasakal bir türlü kazandıkları topları oyuna sokamadılar.

Topaloğlu, baktı ki hücumda Kenneth yalnız kalıyor; oraya Çağın Candanal’ı da sürdürdü. Bu kez, gol kaçırma yarışına Candanal da katıldı. Ancak Hüseyin Hekimoğlu, Mustafa Avcı, İbrahim Kırşen ve Şahin Şeker’den oluşan Lapta defansının alan savunmasını başarışı bir şekilde yapmasını göz ardı edemeyiz.

Zaman zaman, hatalı çıkışlar yapmasına rağmen, kaleci Cenk’te son vuruşlarda kalesini iyi korudu.

Çok akıllı bir taktik ile defansını ve orta sahasını kalabalık tutan Cantürk, kontrataklar ile beklediği gole 65.dakikada kavuştu. Belki de, Kuzey Kıbrıs’a gelen en iyi yabancılardan olan Brkiç’in ortasında sahanın yıldızı Ahmet Coşkun’un kafa vuruşu Lapta’nın galibiyetleri seriye bağladığını ilan ediyordu.

Bu golden sonra, her iki teknik adam Topaloğlu ile Cantürk taktik değişikliklere gitti. Ancak, oyunu kontrolünde tutan Lapta doksan dakikayı başarı ile tamamladı.Eğer Lapta,  son dakikalardaki şuursuz Hamitköy baskısından kurtulduktan sonra, yakaladıkları net pozisyonları göle çevirebilseydi, daha farklı bir skorla Lapta’ya dönecekti.