1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. KORİNEUM GOLF KULÜBÜ’NDE BİR GÜN
KORİNEUM GOLF KULÜBÜ’NDE BİR GÜN

KORİNEUM GOLF KULÜBÜ’NDE BİR GÜN

Güneşin sıcaklığını esirgemediği bir Ekim günü, sabahın erken saatinde Korineum Golf Kulübü’nün kapısından girdim.

A+A-

 

 

Stella Aciman

 

Güneşin sıcaklığını esirgemediği bir Ekim günü, sabahın erken saatinde Korineum Golf Kulübü’nün kapısından girdim. “Dünyada, son yılların en gözde sporlarının başında gelen golf, neden bu kadar ilgi çekiyor acaba?” diye düşünüyordum. Bu sorumun cevabını almak için bir günümü Korineum’da geçirmeye karar verdim ve yıllardır golf oynayan bir arkadaşımın davetini vesile olarak kabul ettim.

O gün bayanlar arasında yapılacak bir küçük turnuva vardı. Sabah kahvelerimizi içtikten sonra oyuncuları sahaya yolladık. Sonra arkadaşımla golf arabamıza binerek sahaları dolaşmaya başladık. Yukarılara tırmanırken, etrafımın yeşilin değişik tonlarıyla sarılmaya başladığını görüyordum. Yemyeşil çimler göz alabildiğine… Göğe uzanan ulu çamlar, üzerleri zeytinlerle bezenmiş onlarca zeytin ağacının-ki bu zeytinlerin yağı restorandaki yemekleri tatlandırıyor- arasında sopalarla toplara vuran oyuncular. Her sahada farklı bir manzara beni karşılıyor; bir anda Akdeniz’in mavi sularına uzaktan göz kırpıyorum, diğer yandan bulundukları ortamdan belli ki mutlu olan kuşların şakımaları çınlıyor kulaklarımda. Oyuncuları izliyorum aralıklarla; yüzlerini heyecanın yanı sıra huzur kaplamış. Kimisinin elinde bir bira şişesi, diğerinde meşrubat… ‘ne keyif, yabancılar bu işi iyi biliyorlar…’ diye düşünmeden edemiyorum. O heyecanla bir deneme atışı yapıyorum; topa vuruyorum ama topun nereye gittiğini sormayın! Söyleşilerimi yapmak için aşağı inerken ‘ her ne kadar, böylesine büyük bir alanın çimlerini yeşil tutmak için çok fazla su harcanıyorsa da, turizm ve ekonomi açısından Kıbrıs’a iki tane daha golf sahası yapılmalı’ diye düşünüyorum.

 

 

 

ÖZCAN BUNDAK: ÖNCE ‘ÖFFF’, SONRA KEYİF

Golf orta yaş sporu mu?

Öyle sanılır ama değil. Gençler gibi çocukların da oynayabileceği bir spor dalı. Ve her mevsimde de oynanır. Yağmur altında oynamak bile ayrı bir keyiftir.

Kaç yaşında başlamak gerekiyor?

Bir çocuğun o sopayı sallayabilecek güce erişmesi gerek tabii. Yani 8-9 yaşlarında başlanabilir.

Gördüğüm kadar yabancılar daha fazla, yerli halktan kaç kişi golf oynuyor?

Dört kadın oyuncu var, erkeklerde oynayanlar aşağı yukarı 60 kişi kadar.

Neye bağlıyorsunuz bu durumu?

Golf sporu ilk başlarda insana sıkıntılı gelir. Ders alma süreci sıkıcı gelebilir. Mesela ilk on ders topa sopayla vur da vur… ‘ öfff… Daha ne kadar vuracağım?’ diye söylenirsiniz. Bir an önce sahalara çıkmak istersiniz. Ama sahaya çıktıktan sonra çok zevklidir.

Pahalı bir spor mu?

Evet, pahalı bir spor sayılır. Ama yurtdışında sopalar daha ucuz, oralardan getirilebilir. Kıyafet mecburiyeti var, ayakkabısı özel. Kulüp üyeliği var. Member olmak için 1600 Euro vermek lazım. Bu parayı verecek insanlar Kıbrıs’ ta yoktur diyemem çünkü var. Spora meraklı olmak gerekiyor. Bana göre Kıbrıs’ta bu merak yok. Öyle her gün yürüyen, tenis oynayan insanlarımız yok. Hele kadınlarda hiç yok nerdeyse. Şehir Kulübüne gidin mesela; orada da kadın tenisçiler yok gibidir, erkekler çok fazladır. Çocuklara sporu aşılamak lazım.  O da okulda başlar ama müzik, resim ve spor seçmeli ders oldu. Böyle bir şey olur mu? Amerika’da, İngiltere’de öğrencilere öncelikle ‘hangi sporu yapıyorsun’? diye soruyorlar. Türkiye’de bu tür kulüplerin üyeliği 20.000TL. civarındadır.

Bir oyun kaç saat sürüyor?

4,5-5 saat sürer. Ama kötüysen 6 saat bile yetmez. Turnuvaların  4,5 saatten önce bitirilmesi gerekir, kaide budur.

Kıbrıs olarak yurtdışındaki turnuvalara katılabiliyor musunuz?

Katılanlar var ama Kuzey Kıbrıs olarak değil. Korineum olarak katılırız. Bayrağımız yok yani. Bu turnuvalara girip birincilik alan oyuncularımız var ama yaş ortalaması yüksek olduğu için profesyonel olamıyorsunuz. Profesyonel olmak için 20’li yaşlarda olmak gerekiyor.

Siz uzun yıllar tenis oynadınız, şimdi golf oynuyorsunuz, neden golf?

Tenis çok yorucu bir spor… Golf de 4,5 saat yürüdüğünüzde yoruyor tabii. Ama dinlenme olanağınız da var. Topun başında nasıl vuracağınızı düşünmek bile dinlenmeniz için yeterli. Sonuçta tenisteki gibi bir o yana bir bu yana koşmuyor, yürüyorsunuz. Golf çocukluktan başlayarak eliniz ayağınız tutana kadar oynayabileceğiniz bir spor. Ve yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.

Mesela burası Eylül’den Mayıs’a kadar doludur. Norveç, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Fransa, İtalya’dan gelen oyuncular var. Artık Korineum da, CMC de İngiltere’deki golf federasyonuna kabul edildi. Dolayısıyla kulüp olarak turnuvalara katılabilirsiniz ama maalesef KKTC olarak değil.

Bu saha Avrupa standartlarına uyuyor mu?

Evet, Avrupa standardındadır bu saha. Profesyonellerin oynadığı sahaların aynısıdır. 2 yıl önce buraya profesyonel oyuncuları getirmeyi başardık ama ne bizim basınımız ne Türkiye basını hiç ilgi göstermedi.

CMC nasıl bir saha?

Oranın konumu çok güzeldir. Dümdüz bir saha ve denizin kenarında yürünüyor. Keşke devlet biraz üzerinde dursa da sahayı güzelleştirseler. Oranın üyeliği de çok daha azdır.

Golf hızla yükselen bir spor dalı olmaya başladı galiba…

Evet, mesela Antalya Belek’te şu an 16 tane golf sahası var. Bodrum’da bir tane vardı, şimdi 3 tane oluyor.

Gördüğüm kadarıyla İngiliz kadınlar çok oynuyor, yerleşikler mi?

Evet, hepsi burada oturuyor.

 

 

BURÇİN DİKMEN: ÇOCUKLARA ÖĞRETİYORUZ

Golf oynamaya nerede ve ne zaman başladınız?

Burada başladım. 28 yaşındaydım. Burası açıldığı zaman çok sakindi. Orada burada çay kahve içip sohbet etmektense ‘bu iş nasıl oluyor bir bakayım’ dedim ve başladım. Eskiden tenis oynuyordum. Hoşuma gitti. Başladım derslere. Birinci level diplomasını aldım. 2. Level açıldı onu da geçtim. 20013’te 3. Level açılacak. Hepsi 4 level zaten. Böylece profesyonel oldum. Dünyanın her yerinde oynayabilirim yani. Bu iş sadece topa vurmakla olmuyor. Kalın ders kitapları var, onları çalışıyorsunuz ve sınava giriyorsunuz. Geçerseniz bir sonraki senenin kitaplarını veriyorlar. Geçemezseniz bütünleme sınavlarına giriyorsunuz. Okul gibi yani…

28 geç bir yaş değil mi?

Normalde geç tabii. Ama hızlı ilerleyebilirsiniz olanaklar varsa. Ben çok çalıştım. Günde 100 toptan 10 top atışı yaptığım günleri bilirim.

En küçük öğrenciniz kaç yaşında?

5 yaşında.  3 metre ötesine bir sepet koyuyorum. Topları da koyuyorum önüne… ‘topu al ve at’ diyorum. Sonra yavaş yavaş yaklaştırıyorum sepeti…

Golfta en önemli hareket ne?

Swing… Yani vücudu döndürme. Ama sonuçta herkes kendi vücuduna göre bir vuruşu buluyor ve oynuyor.

Türkiye’de golf sporuna kabiliyetli ama maddi gücü olmayan çocuklara yönelik çalışmalar var, burada bu tür çalışmalar var mı?

Korineum bu çevredeki Esentepe İlkokulu’ndan altı çocuk aldı. Böyle bir imkân verildi.  Bu altı aile demektir. Her hafta bir aile çocukları buraya getirse altı hafta eder. Okulun hocası kendi çocuğu da dâhil diğerlerini de alıyor ve buraya getiriyordu. Havalar ısınıncaya kadar onlarla çalıştık ve bitirdik. Havalar soğumaya başlayınca tekrar gelin dedim. Sezon başlayınca aradım, kem küm ettiler ve kaldı. Para da almıyoruz… Şimdi ben daha ne yapayım. Her türlü olanağı sağlıyoruz çocuklara. Su anda ders verdiğim altı çocuk var. Çocuklar iyi oynamaya başlayınca aileleri de gelmeye ve ders almaya başladılar. Golf bağımlılık yapan, çok keyifli bir spor dalı. Topa vurduktan sonra onun gidişini izlemek çok başka bir duygu.

 

 

GÜLAY GARABLİ: NE ÇOCUK, NE EŞ, NE DE EV… SADECE GOLF

Siz Kıbrıs’ın ilk Türk kadın golf oyuncususunuz… Kaç yılında başladınız golf oynamaya?

Evet Ben 2001 yılında CMC’de başladım golf oynamaya.

Neden golf?

Ben spordan gelmeyim. 100 metre koşu, voleybol… Küçük yaştan başlayarak lise sona kadar bu sporlarla uğraştım. Sporu çok seviyorum ve her türlüsünü yapabilirim diye düşünüyorum. Hep hızlı sporlar yaptığım için golfu ilk başlarda yadırgadım çünkü çok yavaş geldi. Her yıl düzenlenen bir golf yemeğinde İngilizler ‘Kıbrıs’ta golf oynayan hiç Türk kadın oyuncu görmedik’ dediler. Ben de bu söz üzerine ‘bu günden sonra göreceksiniz’ dedim ve o söz benim için bir başlangıç oldu. Sonra her sabah CMC’ye gitmeye başladım. Hiç ders almadım. İngilizlerin ve eşimin gayretleriyle bir yerlere geldim. Belki geç başladım golf oynamaya ama başladığım zamanlarda bir hoca olsaydı bugün çok daha iyi yerlere geleceğime inanıyorum.

Ne hissediyorsunuz oynarken?

Bir kere çok güzel bir spor ve benim için bir tutku. Bazen rüyalarıma bile giriyor diyebilirim. Ben sahaya çıktığım zaman top, sopa ve muhteşem doğa ile bir bütün oluyorum. Geride çocuğum mu, eşim mi, evim mi var hiçbir şey düşünemiyorum, her şeyi unutuyorum. 18 çukuru dönmek için dört saatlik bir süreçte beynimde hiçbir şey yok. Ben doğayı seven bir insanım. O temiz havada müthiş bir rahatlık hissediyor ve stresten arınıyorum.

Ne kadar sıklıkla oynuyorsunuz?

Aslında zamanım çok, çocuklarım büyüdüler. Bazen haftada bir bazen de iki defa oynuyorum. Eşlerin golf oynaması da güzel bir durum. Evde o uzun saatleri bekleme gibi bir sorun olmuyor. Paylaşacak, konuşacak farklı bir konunuz oluyor. Biz eşimle tatile çıkacağımızda golf sahalarının olduğu yerlere öncelik tanıyoruz mesela.

Türkiye’ de golf oynuyor musunuz?

Antalya’da çok oynadım hala da gidiyorum. Oradan kazandığım ödüllerim de var. Antalya’ da yapılan 29 Ekim Golf Turnuvaları’nda bir ikinciliğim bir de üçüncülüğüm var.

Burada bayanların golfa ilgisinin olmamasını neye bağlıyorsunuz?

Golf bize çok geç geldi. Gerçi CMC’nin geçmişi çok eskilere dayanıyor. Orada da hep erkekler oynardı. İngilizlerin buraya gelmesi, oynaması sonra Türklerin katılması, gazetelerde yayınların olması sonucunda golfu tanımaya başladık.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1736 defa okunmuştur