İstemek genelde sonuca ulaşmakta en etkili yoldur. Kazanma arzusunu bir takım olgularla desteklersek rakip kim olursa olsun sizi alt edemez.

Cihangir maça oldukça iyi motive olup başlamış. Bunun en önemli kanıtı yirminci saniyede gelen gol. Bu gol bir tesadüfün eseri değildi. Ev sahibi takım rakip takım analizini bana göre oldukça iyi yapmış. Futbolculara gerekli taktiksel bilgiler verilmiş ve başarı ile uygulatılmış. Cihangir kazanırken maçın genelinde doğru işler yaptı.

Küçük Kaymaklı genelde pas yapan ve ileriye etkili top aktaran bir takım. Özellikle Mustafa Yaşinses hazırlık paslarından sonra ilk adres olup sonuca bu futbolcu ile gidilmiş.

Cihangir bu etkinliği azaltmak için oyun planı iyi hazırlamış. Örneğin ileride Eteme ile baskı yaptı. Bu futbolcuya Halil Turan ve Fırat destek verdi. Bu sayede Bilal ve Mehmet Kaygısız geriden oyun kuramadı.

Ev sahibi aynı anlayışı ikinci bölgede de yaptı. Bu alanda devreye Sezer ve Can da girdi. Futbolcuların birinci ve ikinci bölgede birbiri ile kademeli ve yakın oynaması Küçük Kaymaklı’ya pas yapacak alan bırakmadı.

Kenarlarda Mustafa Tekpınar ve Kaan genelde başarılı bir performans çizdi. İki futbolcu da kenardan gelen Kaymaklı ataklarında oyunun büyük bölümünde doğru yerdeydi.  

Göbekte Ferda ve Burak son derece dikkatli ve ilk müdahalelerde başarılıydı. Ferda, Burak, Kaan ve Mustafa Tekpınar genelde savunma anlayışı ile oynadı.

Bu dörtlü dışında kalan tüm futbolcular çift yönlü oynadı.

Küçük Kaymaklı rakibinin baskılı oyunu karşısında adeta şok yaşadı. Oyunun ilk bölümünde rakip kale önünde sadece Bilal ile etkili oldu.

Futbolcular birbirinden uzak kaldı. Statik oyun tarzı baskı yapmayı engelledi. Cihangir belki de bu yıl ilk kez bu kadar rahat pas yaptı. İleriye sağlıklı toplar aktardı.

İkinci yarıda daha etkili bir Küçük Kaymaklı vardı.

Nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz.

Carlos etkisizdi. Oyuna Debola alındı. Debola istekli ve Mustafa Yaşinses ile uyumlu oynadı. İleride top tuttu rakip savunmaya baskı yaptı. Bu sayede takım ileriye gelme şansı buldu.

Cihangir futbolcuları önce ciddi bir sarı kart krizi yaşadı. Takımın neredeyse yarısı sarı kart gördü. Bu da dikkatli müdahale demekti. Bu durum takımın mücadele gücüne olumsuz yansıdı.

İlk yarıda Halil Turan ve Fırat takım savunması ve hücum organizasyonuna büyük bir destek verdi. Bu da yorgunluk demekti.

Penaltıdan gelen gol takımda gereksiz bir telaşa neden oldu. Cihangir bu bölümde oyunu dengelemekte sıkıntı yaşadı. Kırmızı kart işin tuzu biberi oldu.

Küçük Kaymaklı galip gelmek için kontrolsüz çıkmanın bedelini mağlubiyetle ödedi. Bence skor yakalamak için oyun disiplinine bağlılık konusunda ödün verilmemeliydi. Gücünü doğru kullanmalıydı. Eğer her aklına esen gol atacağım diye çıkar ve dönmezse bu şekilde bir hesapla karşı karşıya kalmak son derece doğal.