1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Kokina Çiçeğine Bağlanan Umut
Kokina Çiçeğine Bağlanan Umut

Kokina Çiçeğine Bağlanan Umut

Tuğba Öze yazdı: Kokina Çiçeğine Bağlanan Umut

A+A-

Yeni yıl yaklaşırken, popüler kültürün ve metalaşmış inanç biçimlerinin hayatın her alanına sızdığı bu dönemde, en çok gördüğümüz, duyduğumuz ve evlerimize taşıdığımız sembollerden biri hiç kuşkusuz kokina çiçeği. Vitrinlerde, sokak köşelerinde, kapı önlerinde…

Kimine umut, kimine görsel bir şölen, kimine ise dileğin tomurcuk hâli.
Peki, nedir bu kokina ve neden her yıl yeniden bu kadar anlam yüklenir?

Kokina; Yunanca “kokkino” yani kırmızı kelimesinden gelir. Yeni yılda şans, bereket, mutluluk ve uğur getirdiğine inanılan sembolik bir süs bitkisidir. Bir efsaneye göre, bir yıl boyunca solmadan kalırsa sahibine yeni bir evin yolunu açar. İstanbul’da özellikle yılbaşı dönemlerinde karşımıza çıkan bu kırmızı-yeşil birliktelik, nostaljik bir geleneğin bugüne taşınmış hâlidir.

Kırmızı meyveleriyle yaşam enerjisini, yeşil yapraklarıyla devamlılığı simgeler. Bir bakıma, “yeniden başlama” arzusunun sessiz ilanıdır.

Kokina, yalnızca bir süs değildir; anlam taşır.
Uğuru ve bereketi çağırır.
Yeni başlangıçlara işaret eder.
Sevgiye, bağlılığa ve birlikte kalmaya dair bir temennidir.
Osmanlı’dan bugüne uzanan bir yılbaşı ritüelidir; evlerin olduğu kadar beklentilerin de süsüdür.

En bilinen inanış ise nettir: “Bir yıl boyunca solmasın.”
Çünkü solmazsa dilek olur, umut olur, ev olur.
Aslında burada çiçekten çok insanın inancı sınanır. Beklemek, korumak, sabretmek…
Yani umudu diri tutmak.

Botanik tarafına bakıldığında romantizm yerini gerçeğe bırakır. Kokina; halk arasında tavşanmemesi olarak bilinen, kuşkonmazgiller familyasına ait Ruscus aculeatus bitkisinin kırmızı meyveleriyle; Smilax dallarının bir araya getirilmesiyle hazırlanır. Gerçek çiçekleri gözle zor seçilir. Kırmızı meyveleri zehirli olabileceğinden çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutulması gerekir. Doğa, her zamanki gibi güzelliğiyle birlikte uyarısını da yapar.

Bütün bu ayrıntıların içinde asıl mesele şudur:
Dileğin gerçekleşmesi için kokinanın bir yıl boyunca korunması beklenir.
Yani yalnızca istemek yetmez; vazgeçmemek gerekir.

Ve insan ister istemez sorar:
Biz hayatta gerçekten istediklerimize odaklansak, çaba göstersek, elimizdekini koruyup kollasak; iyi niyetle, sabırla ve tutarlılıkla yol alsak…
Başarıya ulaşmak zaten kaçınılmaz olmaz mı?

İstemek doğaldır. Ama diretip her şeyi tek bir işarete, tek bir nesneye bağlamak sağlıklı değildir.

Hayatta “olan” kadar “olmayan” da öğreticidir.
Elimizden geleni yapmak şarttır; ama akışa güvenmeyi de bilmek gerekir.
İstikrarlı olmak erdemdir; körü körüne diretmek değil.
Her kapı açılmaz. Ama açılmayan her kapının ardında, bizi başka bir yoldan koruyan bir anlam vardır.

Yeni olanın enerjisini canlı tutmalı; yaşamdan ve adım atmaktan vazgeçmemeli.
Ama geçmişi de yok saymamalı.

Ders almalı, rehber etmeli, yoldaş kılmalı.
Çünkü yarınlar, bugünden beslenir.

Ve belki de en önemlisi:
Ne bir çiçeğe, ne bir efsaneye, ne de bir insana körü körüne bağlanmamalı.
Umut kökte güzeldir; ama insan, yolunu kendi iradesiyle yürüdüğünde gerçekten var olur.

Kokina çiçeği elbette olsun.
Ya da herhangi bir çiçek…
O güzel tomurcuk, o kırmızı umut.

Ama asıl tomurcuk bizim yüreğimizde, belleğimizde, inancımızda.
Asıl yenilik takvim yapraklarıyla değil; inançlarımızla gelir. Attığımız her yeni adımda, kurduğumuz her niyette, göze aldığımız her yolculukta ve cesaretle açtığımız her kapıda…

O güç bizde.
O adım bizde.
O inanç, kimse vermese de bizde.

Yeni yıllar, kokina çiçekleri ya da başka semboller…
Bunlar yalnızca başlıklar. Hatırlatıcılar.
Asıl gerçek olan biziz.
Bakış açımız, bilgimiz, biriktirdiklerimiz, deneyimlerimiz…
Ve bütün bunların üzerine inşa ettiğimiz inanç sistemi.

Benliğimizi, ruhumuzu ve kalbimizi yönetmeyi öğrendiğimizde; doğruyu görmeye cesaret ettiğimizde, hayat da kendi düzenini bulur.
Kapılar zorlanmadan açılır, yollar kendiliğinden belirir.
Ve o beklenen çiçek, hangi renk olursa olsun, zaten olması gereken yerde açar.

Güzellikler daima sizlerle olsun.

Satırların yarenliğinde yeniden buluşuncaya dek, sağlıkla ve hoşça  kalın.

Bu haber toplam 651 defa okunmuştur
Etiketler : , ,