
Kıbrıs’ta sıtmayı yok eden unutulmuş kahraman: Mehmet Aziz
Mehmet Aziz, dillerden düşmeyen birçok Kıbrıs şarkısının bestecisi de olan sanatçı ve eczacı Kamran Aziz ile ilk Kıbrıslı Türk başhemşire olan Türkan Aziz’in babası…
Kıbrıs’ta İngiliz sömürge döneminde sıtmayı yok etmeyi başaran Kıbrıslı Türk Mehmet Aziz’in hikayesi, İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye konu oldu.
Mehmet Aziz, Kıbrıs’ta 1930’lu yıllarda adanın kabusu haline gelen sıtmayı, uyguladığı yöntemle yok etmeyi başarmasıyla literatüre geçmiş bir sıhhiyeciydi.
Mehmet Aziz, dillerden düşmeyen birçok Kıbrıs şarkısının bestecisi de olan sanatçı ve eczacı Kamran Aziz ile ilk Kıbrıslı Türk başhemşire olan Türkan Aziz’in babası…
“İngilizlerin Kıbrıs'taki Tarihi 1878-1960-Acısıyla Tatlısıyla Bir Ada” adlı kitabın yazarı da olan BBC’nin Kıbrıs analisti Tabitha Morgan imzasıyla Mehmet Aziz hakkında BBC’de yayımlanan yazı şöyle:
Ona büyük kurtarıcı dediler. Adı Mehmet Aziz’di ve ardından Kıbrıs’ın geçen yüzyıldaki en önemli başarısını bırakmıştı. Ama bir avuç Kıbrıslı dışında onun adını duyan yok.
Aziz, Kıbrıs’ı sıtmadan temizlenmiş dünyadaki ilk ülke yapan Kıbrıslı Türk bir sıhhiyeciydi.
Yurttaşları tarafından “sinek adam” olarak tanınan Mehmet Aziz, sıtmanın sivrisineklerle taşındığını keşfeden Nobel ödüllü sıtma uzmanı Sir Ronald Ross’dan eğitim almıştı. Aziz’in hikayesine, İngiliz kolonisi Kıbrıs hakkında bir kitap ararken tesadüfen rastladım.
1936’da Kıbrıs, her yıl 18 bin civarında sıtma vakasıyla dünyanın en çok sıtma görülen ülkelerinden biriydi.
Hastalık özellikle çocuklar için yıkıcıydı. Çocukluğunu hatırlayan yaşlı bir adam, hastalığa yakalananların hiçbir iş yapamaz hale geldiğini anlattı.
Sıtmaya karşı askeri kamp stili kampanya
Aziz, on yıl sonra baş sıhhiyeci sıfatıyla Koloniler Kalkınma Fonu’ndan Kıbrıs’ta sıtmayı bulaştıran anofel sivrisineklerini yok etmek amacıyla hibe aldı.
Kampanyasını askeri hatlar doğrultusunda planlayan Aziz, tüm adayı, her biri 12 gün boyunca tek bir adam tarafından ilaçlanabilecek 500 bölgeye böldü.
Aziz’in ekibi bu alanlarda sistemli bir şekilde içme suyu kuyuları dahil durgun su kaynaklarını DDT ile ilaçladı.
Aziz’in ekibi, sivrisinek larvalarının yumurtadan çıkmasını önlemek için su birikintilerinin yüzeylerine ince bir petrol tabakası dökerek buraların sivrisineklerce kullanımını en aza indirecek bir yöntemin öncüsü oldu.
Haziran 1948 tarihli Kıbrıs dergisine göre, "suyla kaplı zemindeki her havuz ve dereye ve alana" böcek ilacı püskürtüldü. Hayvanların ayak izleri bile ilaçlandı. Aziz'in takım arkadaşları bataklıklara doğru ilerledi ve iplerle mağaralara indirildi.
Test edilen alanlar her hafta larva bulunursa yeniden ilaçlanmak üzere kontrol edildi. Kampanya sürerken, "kirli" alanlardan "temiz" alanlara giden tüm sivrisineklerin yeniden ilaçlanması gerekiyordu.
Sıtma nedir?
Sıtma, Plasmodium parazitlerin neden olduğu önlenebilir, tedavi edilebilir bir hastalıktır ve insanlara, kanlı yiyecek arayan dişi sivrisineklerin ısırmasıyla yayılır.
Hastalığı bulaşan insanlar çok hastalanır. Parazitler karaciğerdeki hücreleri ve kırmızı kan hücrelerini enfekte eder. Sonunda hastalık beyin dahil tüm vücudu etkiler ve sonucu ölümcül olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2019’da dünyada 229 milyon sıtma vakası görüldü ve 409 bin kişi hayatını kaybetti. Bunların üçte ikisi çocuktu.
Sivrisinek kolonileri 3 yıl arandı
Mehmet Aziz’in kızı Türkan, babasının resmi, askeri tarzdaki sıhhi müfettişin apoletler ve köşeli çift ayraçlarla tamamlanmış üniformasını hatırlıyordu.
Türkan, ayrıca babası su sızıntısı kaynaklarını yorulmadan araştırırken, çocukluk yıllarındaki piknikleri, kurumuş nehir yataklarında babasının peşinden koşarak geçirdiğini söylemişti.
Amerikalı bir sıtma uzmanı, Aziz’in çalışmalarına katılmış ve çocukların yüzde 72’sinin sıtma belirtileri gösterdiği bir köye gitmişlerdi.
Aziz, sivrisinek kolonilerini ararken "merdivenleri bulmada ve yüksek tavanları aramada ustalaştığını" ve sonunda "köy hamamının nemli duvarlarında bir yığın" olduğunu fark etti.
Şubat 1950: Kıbrıs dünyanın ilk sıtma olmayan ülkesi
Bu işler üç yıldan biraz fazla sürdü. Şubat 1950'ye gelindiğinde Kıbrıs, dünyanın ilk sıtma olmayan ülkesiydi.
Bir kahraman selamlandı ve sonra unutuldu
Aziz, London News Chronicle tarafından "Büyük Kurtarıcı" olarak selamlanırken, Kıbrıslı Rum ve Türk meslektaşları onu "sıtma ile mücadelede cephe savaşçısı" olarak tanımladı. MBE ödülüne layık görüldü ve Kolonilerden sorumlu Dışişleri Bakanı tarafından "dünyanın her yerindeki doktorlar ve bilim adamları arasında ün kazandığı" için alkışlandı.
Kıbrıs’ta sıtmayı yok etme görevini tamamlayan Aziz, sağlık başmüfettişi olarak görevini tifo ve tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıklar konusunda birçok eğitim kampanyası düzenleyerek ve Doğu Akdeniz’deki üniversitelerde dersler vererek sürdürdü.
Ancak başarısı ona kalıcı bir ün kazandırmadı. Hikayesini özellikle ilginç kılan, dikkate değer başarısı değil, bir ulusun tarihinden tamamen silinip gitmiş olmasıdır.
Bunun nedeni, kısır bir bağımsızlık öldürücü mücadelesiyle parçalanan küçük bir adanın tarihinde yatıyor.
Birleşik Krallık'ta iş başına bir İşçi Partisi hükümetinin seçilmesiyle birlikte (birçok Kıbrıslı’nın cesurca savaştığı) İkinci Dünya Savaşı'nın sonu, birçok kişinin adanın yakında sömürge yönetimini terk edebileceğini ummasına yol açmıştı.
Bağımsızlıktan bölünmeye
Maalesef Kıbrıs için Ortadoğu'nun diğer bölgelerindeki huzursuzluk, Britanya'nın "batmaz uçak gemisinin" her zamankinden daha stratejik olarak önemli hale gelmesi anlamına geliyordu. İngilizler kolay kolay ayrılmayacaklardı.
1955’te, Aziz'in yankılanan başarısından beş yıl sonra, Kıbrıslıların Britanya'nın uzlaşmazlığından duyduğu hayal kırıklığıyla şiddetli bir mücadele patlak verdi. Ada, nihayet 1960 yılında İngiltere'den bağımsızlığını kazanırken, giderek etnik, dini ve siyasi çizgilerde parçalanmış hale geldi ve Mehmet Aziz'in hikayesi çatlaklar arasında sessizce kayıp yitti.
Kıbrıs, 1974 yılından bu yana, Türkiye'nin adada askeri cuntanın desteklediği ve Yunanistan'da iktidarda olan bir darbeye yanıt olarak kuzeyi işgal ettiği zamandan beri bölünmüş durumda.
O zamandan beri, kuzeydeki üçte birlik kısımda ağırlıklı olarak Kıbrıslı Türkler, güneyde ise Kıbrıslı Rumlar yaşamaktadır.
Bu bölünme, Mehmet Aziz gibi birinin anılması için çok az yer bıraktı.
Kıbrıs'ın sıtma ile mücadele kampanyasını yöneten kahraman "sinek adam", 1991 yılında Lefkoşa'nın kuzey kesiminde, emekliliğini sessizce devlet emekli maaşıyla geçirdikten sonra 98 yaşında öldü. Resmi tören olmadan gömüldü.
Aziz'in saygınlığının hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar tarafından iadesi, Kıbrıs hakkında başka bir ulusal hikâye anlatmak için küçük bir adım olabilir.
Yazının orijinali için