ALITHIA

Öldürülen solcu militanlara itibar-ı iade...

Kıbrıslırum Bakanlar Kurulu’nun, 1956-1958 arası dönemde öldürülen Kıbrıslırum solculara itibarlarının iade edilmesine karar verdiği belirtildi.

Alithia gazetesi ve diğer gazetelere göre Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu, konu hakkında yaptığı açıklamada, Kıbrıslırum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın seçim taahhüdünün yerine getirilerek haksız yere öldürülen solcuların itibarlarının iade edilmesine karar verildiğini söyledi.

Gazete, “Grivas Digenis Kurumu’nun ise bir açıklama yaparak bu karara tepki gösterdiğini yazdı.

AKEL’DEN AÇIKLAMA

Öte yandan AKEL Sözcüsü Yorgos Lukaidis yaptığı açıklamada, 1956-58 döneminde öldürülen solcuların haksız yere “ihanet”le suçlandıklarını hatırlatarak “Nihayet yarım yüzyıl sonra devlet ahlaki düzeni ve tarihi gerçekliği düzeltiyor. Onlarca yıldır Sol’un Halk Hareketi ile öldürülmüş solcu militanların aileleri, bu yönde uğraş vermekteydi. Öldürülen solcu militanlar, iddia edildiği gibi “hain” değillerdi, AKEL’i tümüyle zayıflatarak bir iç savaşı provoke etmeye çalışan Grivas’ın tahammülsüzlüğünün kurbanları idiler” dedi.

Lukaidis açıklamasında şöyle dedi:

“AKEL, masum insanların öldürülmesine kadar varan terör hareketlerine yol açan tahammülsüzlük ve fanatizm döneminin sonsuza kadar kapanmış olduğuna inanmak istiyor. Tümümüzün görevi demokrasiye, demokratik kurumlara ve siyasi kültüre sahip çıkarak benzer olayların yenıden canlandırılmasına izin vermemektir. AKEL fanatizmi hortlatmaya çalışan her türlü girişime karşı her zaman dimdik ayakta olacak, birlik ve konsensüs için çalışmaya devam edecektir.

AKEL, onlarca yıl boyunca aşağılanan ancak her zaman onurlarını ve hatıralarını koruyan, haksız biçimde öldürülmüş solcuların çok acı çekmiş yakınlarını selamlıyor. Öldürülmüş solcuların yakınlarını ve bu yönde mücadelesini sürdürmüş olan derneklerini kutluyoruz. Ne yazık ki pek çok aile ferdi ile öteki akrabaları öldürülmüş solcuların itibarlarının iade edildiğine tanıklık edemeden vefat etmişlerdir.

Son olarak AKEL, Kıbrıs halkının sömürgecilik karşıtı mücadelesinde hayatlarını veren, hangi ideolojiden olurlarsa olsunlar mücadele vermiş olan dürüst yurtseverlere saygısını da ifade ediyor...”

İTİBARI İADE EDİLENLER...

İtibarı iade edilenlerin listesi ise Cyprus Mail gazetesi tarafından yayımlandı. Bu isimler şöyle:

Neofitos Kleantus, Andreas Mihalidis, Mihalis Mikrasiatis, Hristodulos Ornitharis, Kostas Siffogs, Panayitos Tsaros, Yorgos Politehnis, Mihalis Petru, İlias Tofaris, Kiriakos Patatas, Savvas Menikos, Andreas Sakkas, Dimitris Matsukos, Panayiotis Stilyanu, Nikodemos Yuannu, Savvas Tuppos, Maria Haritu, Despula Katsuri, Pieris Pistolas.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni ile AKEL’in yaptığı açıklamadan ve Cyprus Mail’in haberinden alınmıştır – 13.12.2012)

Yıllardır mücadele ediyorlardı...

11 Mart 2005-26 Mayıs 2005 tarihleri arasında bu sayfalarda “Milliyetçiliğin Öksüz Bıraktıkları” başlığı altında yayımladığımız yazı dizimizde, Grivas’ın adamları tarafından öldürülmüş olan solcuların evlatlarıyla röportajlara yer vermiştik. Bu yazı dizimizde  Dr. Andreas Dimitriu’dan babası İliyas Tofaris’in öyküsünü dinlemiştik... İliyas Tofaris, 21 Ocak 1958 akşamı, Kumyalı (Koma tu Yalu) köyünü basan maskeli EOKA’cılar tarafından köy meydanında vurularak öldürülmüştü...

Dr. Andreas Dimitriu, “hain” oldukları gerekçesiyle öldürülmüş olan solcu militanların yakınlarının oluşturduğu örgütün başkanlığını yapıyordu ve Dr. Stella Mişaulis’le evliydi. Dr. Stella Mişaulis’in babası Kostas Mişaulis ise, Derviş Ali Kavazoğlu’yla birlikte, Kıbrıslıtürkler’in “Teşkilat”ının emriyle öldürülmüştü. Her ikisi de “teşkilatlar”ın kurbanı olan Dr. Andreas ile Dr. Stella, Moskova’da öğrenim görürken tanışmışlar ve hayatlarını birleştirmişlerdi...

Petros Petru, bizlere babası Mihalis Petru’nun 21 Ocak 1958 akşamı Lisi’de (Akdoğan) yine maskeli kişiler tarafından nasıl öldürüldüğünü anlatmıştı...  Öldürülenlerin çocukları yoksulluk içinde büyümüştü... Petros, 12 yaşında çalışmaya başlamıştı... Küçük bir çocukken, tıpkı arkadaşları gibi bir bisiklet istediğinde, annesi bir odaya kapanıp ağlamıştı... Öldürülmüş solcuların eşleri ve evlatları, ancak yakınlarının yardımlarıyla ayakta kalabilmişti...

“Hain” oldukları gerekçesiyle öldürülen solcuların aileleri bir örgütlenmeye gitmiş ve devletten bu solcuların itibarını iade etmesi talebiyle mücadele etmekteydi.

Aynı yazı dizimizde, “Teşkilat” tarafından öldürülen Kıbrıslıtürkler’in öykülerini de yayımlamıştık. Fazıl Önder’in, Derviş Ali Kavazoğlu’nun, Ayhan Hikmet’in, Ahmet Muzaffer Gürkan’ın yakınları bu yazı dizimizde yaşadıklarını anlatmışlardı...

Öldürülen Kıbrıslırum solcuların aileleri bir araya gelerek örgütlendiler ve uzun yıllar devam eden bir mücadeleye giriştiler, sonuçta devlet onların öldürülmüş yakınlarının itibarını iade etti. Ancak aynı dönemde ve daha sonra kendi toplumlarının “Teşkilat”ına mensup kişiler tarafından öldürülmüş olan Kıbrıslıtürkler’in yakınlarının böyle bir örgütlenmesi ve ortak mücadelesi yok... Aileler tek tek, devletten öldürülmüş olan yakınlarının itibarının iade edilmesini talep ediyor ancak bir araya gelerek ortak bir mücadeleye girişmiş değiller.