Lefkoşa, 11 Kasım 2012(T.A.K): Kıbrıslırumlar’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) Türkiye aleyhine yaptıkları başvurularda görev almasıyla tanınan Avukat Ahilleas Dimitriadis, Kıbrıslırum Yönetimi’nin kayıplar konusundaki tutumunu sert şekilde eleştirdi.

Mahi gazetesinde yer alan söyleşisinde Dimitriadis, Kıbrıslırum Yönetimi’nin kayıplar konusunu çözmekte başarısız olduğunu belirtirken, kayıplar listesinde yer alan pek çok Kıbrıslırum’un Güney Kıbrıs’taki mezarlıklara gömülü olduklarının çok sonra anlaşıldığını hatırlattı.

Dimitriadis, 18 Ağustos 1974’te ateşkes ilan edildiğinde bir kamyonun “Lakatamya Havaalanı” ile eski ELDİK (Yunan alayı) kışlası arasındaki bölgeye girerek 54 kişiye ait ceset topladığını ancak bu cesetlerin kimseye söylenmeden Lakatamya bölgesindeki mezarlıklara gömüldüklerini belirterek bu kişilerin ailelerinin ise 1999 yılına kadar söz konusu 54 kişinin kayıp olduklarını zannederek yaşadıklarını ifade etti.

Bu kişilerin yakınlarından birinin Kıbrıslırum hükümetine açtığı tazminat davasını kazandığını, bir diğer davanın da karar aşamasında olduğunu ifade eden Dimitriadis, benzer bir durumun da “Konstantinu ve Eleni” mezarlığındaki naaşlar için söz konusu olduğunu açıkladı.

Darbe sırasında ölen ve bu mezarlığı gömülen kişilerin mezarlarının bugüne kadar neden açılarak kimlik tespiti yapılmadığı sorusunu da gündeme getiren Dimitriadis, Güney Lefkoşa’nın “Makedonitissa” semtinde bulunan “Timvu” mezarlığında gömülü halde duran ve 1974 Harekatı sırasında Kıbrıslırum tarafından düşürülen Yunan ordusuna ait “Noratlas” uçağının enkazının neden çıkarılmadığını da sordu.

Dimitriadis, “Noratlas” uçağının enkazında Yunan askerlerinin cesetlerinin bulunduğunu ve bunların çıkarılarak kimlik tespiti yapılmamasına bir anlam veremediğini vurguladı.

Kayıpların akıbetlerine ilişkin bilgi akışının arttırılması için bilgi veren kişilerin dokunulmazlığının kurumsallaşması gerektiğini belirten Dimitriadis, kayıpların kaybolmalarından yada ölümlerinden sorumlu kişilerin cezalandırılmamasının, kayıpların akıbetlerinin tespiti için ödenmesi gereken bir bedel olduğunu ifade etti.

Dimitriadis ayrıca, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yetkilerinin, kayıpların akıbetlerini de araştıracak şekilde düzenlenmesi talebini dile getirdi.

KUKUMA: “200 ÖRNEK İNCELENDİ 300 ÖRNEK GÖNDERİLMEYE HAZIR”

Diğer yandan Haravgi gazetesi ise, Kıbrıslırum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı Skevi Kukuma’nın kayıplar konulu bir fotoğraf sergisinde yaptığı konuşmada, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi ile Bosna-Hersek’in ICMP laboratuarı arasındaki işbirliğine değindiğini yazdı.

Habere göre Kukuma konuşmasında, bugüne kadar sürdürülen çalışmalar çerçevesinde 269 Kıbrıslı Rum ve 67 Kıbrıslı Türk kaybın kimlik tespitinin yapıldığını belirtti ve kimlik tespitleri için Bosna-Hersek’teki ICMP laboratuarıyla işbirliğinin ilerlediğini vurguladı.

ICMP laboratuarının bugüne kadar 200 kayıp kemiği örneğini incelediğini ve bir kısım örneğin, kesin kimlik tespiti için Kıbrıs’a geri gönderilmiş olduğunu ifade eden Kukuma, 300 kemik örneğinin daha ICMP’ye gönderilmeye hazır olduğunu belirtti.

Kukuma ayrıca, kayıpların akıbetlerinin belirlenmesi konusunda Türkiye’yi işbirliği yapmamak ve bilgi vermemekle de suçladı.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 11.11.2012)

 KAZILARDA SON DURUM... KAZILARDA SON DURUM...

Kermiya’da beşinci “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşıldı...

Kayıplar Komitesi’nin adamızın iki tarafında yürütmekte olduğu kazılarda bir okurumuzun göstermiş olduğu Kermiya’da bir olası gömü yerinde beşinci “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşıldığı öğrenildi. Genişletilerek sürdürülen kazılarda başka “kayıp” şahıslardan geride kalanlara da ulaşılabileceği tahmin ediliyor.

Şirinevler’de de (Ayermola) yürütülen kazılarda bir “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşıldı.

Kayıplar Komitesi kazı ekipleri Alsancak’ta (Karava), Meriç’te (Mora), Akdoğan’da (Lisi), Hamitköy’de (Hamit Mandrez), Aygün’de (Ayyorgi) kazıları sürdürüyor. Kıbrıs’ın güneyinde ise 63-64 “kaybı” bazı Kıbrıslıtürkler’den geride kalanların arandığı kazılara Palyomedoho’da ve Strovulos’ta devam ediliyor.

Kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Kolay gelsin” diyoruz.