Bu yıl da bitiyor… Geçtiğimiz yıl da aynısını yazmıştık galiba… Her yıl sonu aynı şeyleri yazıyoruz. Bu da çok doğal tabii ama “bir yıl daha bitiyor” derken keşke olumlu anlamda bir şeyler de ekleyebilsek! Ne yazık ki onu yapamıyoruz işte…

Nasıl yapalım ki! Maaşların ödeneceği veya ödendiği haberini müjde şeklinde veren bir hükümet varken, “ekonomi uçuyor” diyen bir Maliye Bakanı şansını yakalamışken!, tek tanınmış belediyemiz Lefkoşa Belediyesi iflas ettirilirken, elektrik çalışanları özelleştirilmeye karşı direnirken ve borçluların akımlarını keserken hükümet üyeleri yemede içmede vakit geçirirken, okullarda hâlâ öğretmen eksiliğinden dolayı grevler yapılırken, küçücük bir yağmurda seller ortalığı yıkarken, petrol dolum tesisi yapımına ülkenin sağlığı feda edilirken, ‘artistik’ ve ‘derin’ vatandaşlıklar sürerken, UBP’nin başında yasal olarak başkan yokken, UBP içinde koltuk kavgaları sürerken geçen yıl olduğu gibi 13. maaşlar yine ortada yok.

Maliye Bakanı her zaman olduğu gibi yine açıklama yapıyor ve ayın son günü “ödemeyi düşünüyoruz” diye açıklama yapıyor. Ayın son gününde yani 31 Aralık’ta neredeyse devlette iş yokken, bankalar belki de çalışmazken, her yerde kutlamalar varken hükümet 13. maaş ödeyecekmiş… Tabii ödeyebilirse… Öderse de o gün vatandaş yeni yıl alışverişi yapacak, esnafa biraz mal satacak, yeni yıla biraz para kazanarak girecek, hiç olmazsa son gün iki kuruş kazandık diyecek…

Tabii bu da eğer maaşlar ödenebilirse olacak.

Her yıl aynı şeyi yazıyoruz demiştik ya… Bakın geçen yıl da aynı günlerde ne yazmışız;  

“Hükümetin 13. maaşları beklemede… Daha önce hatırlanacağı gibi Aralık’ın 20’si gibi 13. maaşların ödenebileceği açıklanmıştı ancak bugün 22 Aralık… Ortada maaşlar yok. Gazetemizde bugün yer alan habere göre 13. maaşların ödenmesi casinoların ödeyeceği vergilere kalmış. Casinocular öderse kamunun 13. maaşları ödenecek. Peki ya normal maaşlar? Onların da Ocak içine kalacağı söyleniyor.”

Aradan bir yıl geçti. Değişen, gelişen ne var? Gelişen şey var ama geriye… Şimdi yazacağımızı da yazmıştık daha önceden çoğu kez ama senenin son günlerinde bir kez daha yazalım; Hak ettik, çekiyoruz. Tümümüz değil elbet, bu hükümeti göreve getirenlerden sözediyorum. Ama çekilen eziyet konusunda ayırım yapmak mümkün değil. Dolayısıyla hepimiz çekiyoruz bu işkenceyi… Umarım yeni yıl çekilen işkenceyi bitirir.

 “Namaz bitti, uçak inebilir”

Yazıyı bitirirken tv’de bir haber ilişti kulağıma; İran’da uçak seferleri artık namaza göre düzenlenecekmiş. Ezan saatlerinde uçaklar iniş-kalkış yapamayacaklar… Amman Tayyip bey duymasın! ‘İran kendi icraatlarını geçti’ gibi bir izlenime kapılıp hemen Türkiye’de böyle bir düzenlemeye gidebilir. Böyle bir düzenleme de hemen bize yansır tabii ki… Başka yerden uçak seferlerimiz olmadığına göre…

“Uçuş kulesinden pilota; Tur atmayı kesebilirsiniz… Namazımız bitti, alana inebilirsiniz.”  

Mutlu yıllar!!!