İlk devre tempo vardı, ancak gol yoktu. İkinci devre ise adeta nefes kesti. Kendi yarı sahasına gömülmeye başlayan Görneç’in ani bir atakta kaptan Burçin’le bulduğu gol kendilerine nefes aldırdı. Ancak bu golden sonraki bölümde orta alanda rakibinin boş bıraktığı alanları iyi kullanan, çabuk geçen ve iyi organize olan bir Tatlısu izledik. İlk devrede ceza alanı içerisinde etkili olamayan Tatlısu, ikinci devrede özellikle Emin’le sonuca gitti. Sağda Osman, solda Salih maçın başarılı isimleriydiler. Kanatların etkin kullanılması, hücuma pozitif bir katkı sağladı. Emin iki dakikada kaydettiği iki golle rakibi şoke uğratırken, Hasan’ın son darbesi maçın sadece oyun üstünlüğüyle değil, skor üstünlüğüyle de kazanılmasını sağladı.

Golü kalesinde gördükten sonra Salahi Uçkan ve kenar yönetimin soğukkanlı tavırları ve takımı pozitif yönde motive etmesi de isteği ve hırsı artıran önemli bir etkendi. Hem gollerde hem de maç sonrası toplu halde biraraya gelerek birlik-beraberlik mesajı veren Tatlısu, ikinci devrede oynadığı oyunla zirve mücadelesi verebileceğini de göstermiş oldu.

Görneç ise forvet hattında etkiliydi. Ancak orta alanda özellikle golden sonra oyundan düştüler. Rakibe verilen boş alanlar, birebirde etkili olamamaları ve savunmanın ağır kalması mağlubiyetin faktörleriydi. Özellikle uzun koşularla ve topla ceza alanı çevresinde ve içerisinde etkili olan ve iki gol kaydeden Emin’i durduramadılar.

Sonuç olarak haftayı puansız kapadılar, ama daha önemlisi maç sonrası soyunma odaları önünde futbolcular arasındaki tartışma ve yumruklaşmaydı. Maçın kaybedilmesi normal olabilir. Tartışma ise sadece futbolcu toplantısında yaşanır ve orada konu kapatılır. Ancak bugüne kadar Görneç takımında tanık olmadığımız veya duymadığımız futbolcuların kendi arasındaki bir kavga olayını açıkçası yadırgadım. Görneç futbolcularının ve yönetiminin centilmenliğiyle de takdir almış bir kulüp ve futbol takımıdır. Dileğimiz bu durumun daha fazla sürmemesidir.