Maça daha hırslı ve istekli başlayan, rakibini yarısahasında basan ve ayağa isabetli paslarla daha iyi organize olan Gençler Birliği, bu oyununu maçın geneline yaymayı başararak üç farklı skorla ve kalesinde gol görmeyerek kazandı. Ahmet Orun’un orta alandaki pozitif etkinliği, Şenol’un sakatlanana kadarki harika oyunu ve golü, savunmada İltaç ile Sinan ve kaleci Mustafa’nın kritik müdahale ve kurtarışları, solda Ogün’ün kanattan bindirmeleri takım adına olumlu yapılan işlerdi. Sadece bu oyuncular değil, takım genel olarak ta çok iyi oynadı. Maç boyunca mücadele gücü yüksek ve rakibine çok alan bırakmadan oynadılar. Birebirde fırsat vermediler. Ayağa isabetli paslar çok olunca hücuma çabuk çıkışlarla da etkili olundu. Üç golde de imzaları olmamasına karşın Abdullah ve Görkem’in topsuz oyunları, sürekli hareketli olmaları ve rakip savunma içerisinde adam eksiltmeleri, takımın hücumda daha fazla gol pozisyonu bulmasını sağladı. Uzun oynama yerine çağdaş futbolun gereği olan daha fazla ve kısa paslarla oynama, takımın oyununu ilk haftalara göre çok daha iyi duruma getirmiş durumda. Mustafa Kabakasal ve yardımcılarının doğru yolda olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Orta alanda alan daraltma yanında savunmada da neredeyse sıfır hatayla oynadılar. Kaleci Mustafa’nın özellikle ilk devredeki kritik iki kurtarışı, takımına hem motivasyon sağladı, hem de rakibin farkı erken kapatma çabasını engelledi. Maçın son bölümünde kalelerinde gördükleri baskıda ise panik yapmadılar. Oyuna sonradan giren Seyfi’nin kullandığı serbest atışta yine oyuna sonradan giren Hamit’in gol kaydetmesi, yedek başlayan oyuncuların da katkı anlamında hırslı ve arzulu olduklarının ve kadro zenginliğinin olumlu tezahürünün bir göstergesiydi. Gençler Birliği keyif veren, tempolu oyunuyla takdir almaya devam ediyor. Bu kadar olumlu faktöre ve galibiyete karşın tribünde 50 dolayında taraftara oynanması ise takım adına dünkü maçtaki tek olumsuzluktu.

Binatlı maça iyi başlayamadı. Savunmada hem boşluk verdiler, hem de birebirde rakiplerini durduramadılar. Erken gelen iki gol sarı yeşillileri demoralize etti. Hücumda ısrarla sadece Hüseyin Sarro’yu topla buluşturma isteği, zaten adam adama pres altında olan bu oyuncuya fazla pozisyon bulma şansını düşürttü. İkinci devrede Burç ve Reşat’ın etkili oyunları vardı ancak bu kez de son vuruşlar yetersiz kaldı. Direkten dönen top ise maçın adeta dönüm anıydı. Orta alanda ciddi bir organizasyon sorunu da yaşandı. Pres altında hızlı ve isabetli paslar yapamadılar. Savunma baskı görünce çok zorlandı. Kaleci Yunus’un kritik 1-2 kurtarışı da vardı ancak yeterli olamadı. Sonuç olarak haftayı puansız kapama zorunda kaldılar.

Serkan Şimşek çok iyi bir yönetim gösterdi. Faul pozisyonlarına yakındı ve çok iyi süzdü. Yardımcıları da özellikle kritik ofsayt pozisyonlarında kaldırdıkları bayraklarla doğru kararlar verdiler.