1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Gaile’nin Gözüyle
Gaile’nin Gözüyle

Gaile’nin Gözüyle

Gaile’nin Gözüyle

A+A-

 


• 2007 Girne İkinci Bölge Kapsamlı Emirnamesi’nde öngörülen değişiklikler halktan gelen büyük tepkilere rağmen Bakanlar Kurulu tarafından onaylandıktan sonra Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Emirname’de yapılan değişikliklerle, belirli kişiler için yeni bir rant kapısı açılırken, beton yığınına dönmüş olan Girne’nin daha da betonlaşmasının önü açıldı. 

• Türkiye’de yaz saati uygulamasının yıl boyunca devam etmesi kararının alınmasının ardından KKTC Bakanlar Kurulu da aynı yönde karar üretti. Güney Kıbrıs’ta 30 Ekim’de kış saati uygulamasına geçileceğinden ve saatler bir saat geri çekileceğinden, aynı ada üzerinde iki farklı saat uygulaması gibi absürt bir durum ortaya çıktı. Uygulama çeşitli kesimlerce eleştirildi. Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Hasan Felek’in konuyla ilgili açıklaması eleştirilerin özeti niteliğindeydi. Felek, uygulamanın, hem adadaki bölünmüşlük algısını pekiştireceğini hem de gündelik hayatta çeşitli aksaklıklar yaratarak hayatı zorlaştıracağını belirtti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı sürece bu tür sıkıntıların devam edeceğine işaret ederken, Rum lider Nikos Anastasiadis bu uygulamanın, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin etkisi altında olduğunu gösterdiğini söyledi.

• Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm bulunması için yapılan yoğunlaştırılmış görüşmelerin ikinci turu 14 Eylül’de tamamlandı. İlk turda 6, ikinci turda da 8 görüşme yapan Kıbrıs Türk ve Rum liderlerin 25 Eylül’de New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ‘un da katılacağı üçlü bir görüşme yapacakları belirtildi. İkinci tur görüşmelerinin tamamlanmasının ardından açıklama yapan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, görüşmelerde tüm başlıkların birbirine bağlı olarak tartışıldığını, “Ekonomi”, “Avrupa Birliği (AB)”, “Yönetim ve Güç Paylaşımı” ve “Mülkiyet” başlıklarında kayda değer ilerlemeler elde edildiğini, buna karşılık belli özlü konularda ayrılık noktalarının mevcut olduğunu söyledi.

• Kültürel Miras Teknik Komitesi Eş Başkanı Takis Hacıdimitriu tarafından yapılan açıklamada, Ekim 2013’te başlayan Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyon çalışmalarının tamamlandığı ve Manastır’ın açılışının 20 Ekim’de yapılacağı belirtildi. Hacıdimitriu, restorasyon çalışmaları için yaklaşık 2.5 milyon Euro harcandığını söyledi.

• 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’de devam eden gözaltı ve tutuklamalara Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın gözaltına alınmaları eklendi. Savcılığın emniyete gönderdiği yazıda, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları bir televizyon programında darbe çağrışımı mesajı verdikleri, Türkiye Hükümeti ile Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettikleri ve darbenin gerçekleşeceğini beyan ettikleri belirtildi. Yazıda "şüphelilerin darbe girişimini, terör örgütünce fikir-eylem birliği içerisinde olmadan bilmelerinin ve bunu bir gün önce kamuoyu algısını şekillendirecek biçimde beyan etmelerinin mümkün olamayacağı” ifade edildi.

• Türkiye’deki bir diğer önemli gelişme, PKK-KCK ve FETÖ'ye yardım ve destek verdikleri gerekçesiyle, haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında görevden alınan ve çoğunluğunu HDP’lilerin oluşturduğu 28 belediye başkanının yerine kanun hükmünde kararname gereği 28 atanmışın görevlendirilmesiydi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu belediye başkanlarının 2'sinin il, 24'ünün ilçe, 2'sinin de belde belediye başkanı olduğu, 12'sinin ise halen tutuklu bulunduğu belirtildi. Görevden almalardan önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kanun Hükmünde Kararname yetkisiyle 15 gün içinde 28 belediyenin yönetimi Kandil'de, teröristlerde değil, milli iradede olacak" şeklinde açıklamada bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, “Seçilmişler bal gibi de görevden alınır” şeklinde konuştu. Böylece, bir yandan Erdoğan ve AKP kanadından sürekli dillendirilen “Millet’in iradesi” ifadesinin ne denli inandırıcı olduğu bir kez daha ortaya çıkarken, diğer yandan da bu gelişmeyle “muhalefetsiz Türkiye”ye doğru bir adım daha atılmış oldu. Bu gelişmeye başka çevrelerin yanı sıra ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden de tepki geldi. Büyükelçilik’ten yapılan açıklamada, “Hükümetin bazı seçilmiş yerel yetkilileri terörizmi destekledikleri iddiasıyla görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararını takiben Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki çatışma haberlerinden endişe duyuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri terörizmi lanetlemekte ve Türkiye'nin kendisini savunma hakkını desteklemektedir. Türk mercileri bazı yerel yetkililerin terörist gruplara katıldığı veya maddi destek sağladıkları yönündeki iddiaları araştırırken, hukuki süreç ve Türk Anayasası'nda saklı olduğu şekilde barışçıl politik ifade hakkını da içermek üzere, kişisel haklara saygının önemine işaret ederiz. Kayyum atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkililer seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz" denildi. Türkiyeli yetkililer açıklamaya tepki gösterdi.

• İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı verdiği 23 Haziran’dan sonra ülke çapındaki nefret suçlarında % 58 oranında artış olduğu belirtildi.

• Dünya genelinde silahlanmanın önüne geçilemezken Kuzey Kore’nin yeni bir nükleer savaş başlığı denediği tatbikat 5,3 şiddetinde depreme neden oldu. Kuzey Kore’nin nükleer denemelerine tüm dünyadan büyük tepki gelirken, ABD Başkanı Barack Obama, Kuzey Kore’nin eylemlerinin karşılıksız kalmayacağını belirtti. Ardından, ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD ile Güney Kore arasındaki güvenlik taahhütleri gereği B-1B Lancer tipi nükleer silah taşıma kapasitesine de sahip uzun menzilli iki stratejik bombardıman uçağının Güney Kore hava sahasına gönderildiği ifade edildi.

• Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Macaristan Hükümeti’nin mültecilere yönelik tavrından, ülkedeki yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğüne müdahalelerinden dolayı AB’nin temel değerlerini ağır şekilde ihlal ettiğini belirterek Macaristan’ın AB üyeliğinin askıya alınması, hatta AB’den çıkarılması gerektiğini söyledi.

• İtalya’da bu yıl 73’üncüsü düzenlenen Venedik Film Festivali’nin büyük ödülü olan Altın Aslan’ı Filipinli yönetmen Lav Diaz’ın “The Woman Who Left” isimli filmi kazandı. En iyi yönetmen ödülü olan Gümüş Aslan, “Nocturnal Animals” filminin ABD’li yönetmeni Tom Ford’a giderken, en iyi kadın oyuncu ödülü Emma Stone’a, en iyi erkek oyuncu ödülü ise Oscar Martinez’e verildi.

Bu haber toplam 1549 defa okunmuştur
Gaile 385. Sayısı

Gaile 385. Sayısı