1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Dolu yığınları ‘çaresizliği’ bıraktı…
Dolu yığınları ‘çaresizliği’ bıraktı…

Dolu yığınları ‘çaresizliği’ bıraktı…

Ulukışla’da sel felaketin ardından ortaya çıkan manzara içler acısı…

A+A-

Didem MENTEŞ

2010 yılında Güzelyurt ve Bostancı’da yaşanan sel felaketinin ardından son yılların en şiddetli yağmuru, sel felaketini bu kez Mesarya bölgesine getirdi. Düzova, Kalavaç, Yeniceköy, Serdarlı, Turunçlu yağmura teslim olurken, özellikle Ulukışla köyü sular altında kaldı. Sel felaketinin ardından Ulukışla’da ortaya çıkan manzara içler acısıydı. Şiddetli yağıştan oluşan dolu yığınları evlerin bahçelerini kaplarken, dere yataklarında tepeler oluştu. Sel felaketi nedeniyle 13 ev çamura bulanırken, birçok hayvan telef oldu. Bataklık bir hal alan dere yatağı ve çevresi Ulukışla’daki felaketi gözler önüne serdi...

Ekipler iş başında
Felaketin ardından Mağusa Kaymakamlığı ve Paşaköy Belediyesi temizlik çalışmaları sürdürürken, yol kenarları ve dere yatakları temizlenmeye çalıştı. Planlama ve İnşaat Dairesi, Sağlık Bakanlığı ve Hayvancılık Dairesi ekipleri de mağdur olan vatandaşları dolaşarak hasar tespit işlemlerini yürüttü. Elektrik Kurumu elemanları ise dün gün boyunca köyde arızalanan elektrik kablolarını tamir etti. Mağusa Kaymakamlık ekipleri ve Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü, felaket yerlerini gezerek gözlem yaptı. Köyde bulunan eski su deposu duvarının yıkılmak üzere olduğunu ve duvarın yanındaki evin zarar görüğünü belirten Tülüüc, duvarın tamiri için Eski Eserler Dairesi’nin harekete geçmediğini ancak kendisinin gerekeni yapacağını söyledi.

Halk perişan...
Mağdur olan Ulukışla halkı, yaşanan doğal felaketten perişan oldu. Sivil Savunma ekipleri, Kaymakamlık ve Belediye ekipleri yolları açmaya çalışırken, mağdur halk ise kendi çabalarıyla evdeki eşyalarını dışarıya çıkarmaya ve çamur giren evlerini temizlemeye çalıştı. Dolu yığınlarının evin içine giren ve yatacak yerleri dahi kalmayan halk, geceyi nasıl geçireceklerini ve ne yapacaklarını düşünmeye başladı. Mağdur olan yurttaş “Cana değil mala gelsin” diyerek biraz olsun kendi kendilerini teselli etmeye çalışsa da bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı Gece geç saatlerde aniden bastıran sel felaketi ile sabaha kadar uyumayan halk, günün ilk ışıkları ile de eşyalarını dışarı çıkarıp, ellerine kürek, süpürge alıp kendi çabalarıyla temizliği sürdürdü.


VATANDAŞ NE DEDİ? VATANDAŞ NE DEDİ?

Firdevs Karatosun:
“Yılbaşı üzeri felaket geldi. Çocuklarımın yeni kıyafetleri telef oldu. Kullanılacak hiçbir eşyamız kalmadı. Arabamızı da su bastı, işe gidemedim. Perişan haldeyiz. Bahçemiz de darmadağın oldu. Evdeki her şeyi atmak zorunda kaldık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz”

Dilek Özata:
“Dolu evimi alt üst etti. Battaniyelerle müdahale etmeye çalıştık. Tuvaletlerden su geldi, lağım suları eve yayıldı. Kullanılacak eşya kalmadı. Hidrofor yandı, dinamolar yandı. Belediyeden evimizi ilaçlamak içine yardım istedik”

Yıldıray Çağlar:
“Benim arabam ve alüminyum dükkanımı sel bastı. Dereden taşan dolu dev dalgalar gibi geldi. Evime pek zarar vermedi ama iş yerim gitti. Bu saat oldu dolular hala daha erimedi. Doğal afet yapacak bir şey yok ama derenin akıbeti bizi perişan etti”

Nevriye Özata:
“Benim evimin yanında düz bir duvar var. eski eserlere ait, onun tamir edilmesini bırakmıyorlar. Eski eserler kendileri de tamir etmiyor. Bu duvar eğer sağlam olsaydı selin altına kalmayacaktık, bu duvar engelleyecekti. Duvar bizi biraz korusu ancak sel anında benim bir çocuğum duvar taşlarının altında kalabilirdi. Belediye Başkanı bize söz verdi duvarı tamir ettireceğini söyledi. selden dolayı bahçemizde ne varsa çamur altında kaldı. Kümesteki tavuklarımız telef oldu”

Emine Çağlayan:
“Bizim zararımız çok. Birden bire her şeyimiz gitti. Kıyafetler, mutfak eşyaları, elektronik eşyalar ne var ne yoksa balçık oldu. Hepsi atılacak duruma geldi. Dün akşam sivil savunma ekipleri yiyecek ve içecek getirdi. Evimiz yaşanılacak durumda olmadığı için komşularda misafir olduk. Hasar tespiti için geldiler ne kadarını karşılayacaklar bilemiyorum”

Deniz Özata:
“Ben gece işten geldim saat 10 gibi uyudum. O saat yağmur yağıyordu, uyuya kaldım. Çocuğum süt istedi ve anne diye çağırınca kalktım ve sular altında kaldığımızı gördüm. Daha önce fark etseydim biraz müdahale edebilirdim ama dağ gibi gelen dolular evin içine girdi. Kapıdan çıkamadık komşularımız pencereden bizi çıkardı. Bugün oldu kapımın önü ancak temizlendi. Tüm odalar çamur altında kaldı. Hasar tespitine gelenler evin çok zarar gördüğünü, eskisi gibi olamayacağını söyledi. hatta bu evde oturulmaz hale gelindiğini söyledi. ne yapağız, nere gidebiliriz. Perişan durumdayız. Yardım edilmesini bekliyoruz.”

 

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

 

Bu haber toplam 2301 defa okunmuştur