Telsim Süper Lig’e yeniden yükselen Gençlik Gücü, kendisine asansör takım olmama ve kalıcı olma gibi bir hedef koymuştu.

Ancak ilk devre itibari ile bu düşünce ne yazık ki puan tablosuna yansıyamadı.

Halbuki her şey sezon öncesi ve ilk iki hafta itibariyle yolunda gidiyordu. Aylarca süren hazırlık dönemi, Türkiye’de yapılan kamp çalışması, denenen yabancılar ve ligin ilk iki haftasında alınan iki galibiyetle toplanan 6 puan. Daha ne olsun.

Bu gelişmelerden sonra başkanlık değişimi, antrenör değişimi gibi etkenlerle adeta yeni bir sayfa açan GG’ye bu değişim yaramadı.

Önce üçüncü haftada oynanan Türk Ocağı maçına damgasını vuran hakem kararı ile birlikte uzatmalarda kalede görünen goller, Mehmet Solkanat döneminin pek de istendiği gibi başlamamasına sebebiyet verdi. Bu maçın ardından iki haftada Bağcıl ve Cihangir karşısında alınan galibiyetler sonrası Serdarlı deplasmanında 4-2’lik galibiyet moral ve motivasyonu yerine getirdi ancak gece oynanan Hamitköy maçında 10 kişi kalınması ve Kenneth’i durduramamaları, yine bir mağlubiyet yaşamalarına neden oldu. Girne’de Doğan Türk Birliği maçında üstün konumda olmalarına rağmen mağlubiyetle sahadan ayrılmaları her şeyin tuzu biberi oldu. Geride kalan haftalarda sadece Göçmenköy karşısında elde edilen galibiyetle 12’nci sırada tamamladı GG ilk devreyi. Bu süre zarfında yine bir başkanlık krizi, ardından teknik adamın görevi bırakması derken GG sıkıntılarla geçen bir ilk yarı yaşadı.

Devre içerisinde antrenman yapacak saha bulma sıkıntısı, Tufan’ın kadro dışı bırakılması, transferin son saatlerinde kadroya dahil edilen kaleci Erdinç’in takımı bırakması, Borga’nın futbol oynamayı bırakması, yabancı futbolcu Samuel Zokou’nun yaşadığı sakatlıklar ve savunmacı Salih Özbir’in gönderilmesi de GG’yi etkileyen diğer dış etkenler. Kısacası yeşil sahadaki performanstan çok, saha dışarısında yaşanan gelişmeler Gençlik Gücü’nün futbolunu olumsuz şekilde etkiledi diye düşünüyorum.

Yeni seçilen başkanla birlikte yaşanan sıkıntılar çözümlenmiş gibi görünmüyor. Keza transfer döneminde de suskunluğunu koruyor Gençlik Gücü. Ligde 13’üncü sırada olmalarına rağmen 5’inci sıradaki Türk Ocağı ile aradaki puan farkının sadece 5 olması ise onlar adına tek avantaj. Takımı tanıyan bir teknik adamla anlaşılması bence GG’ye büyük fayda sağlar. Takıma yapılacak takviyelerle ilk etapta hedef play-out’ta iyi bir yer olarak belirlenebilir, bununla beraber ligde kalma umutları ayakta tutulur. Çünkü henüz GG için hiçbir şey bitmiş değil...