Sene 1991…

Bir sabahın ‘kör’ saatinde, “Herkes arabasını alsın, gelsin, gazete dağıtacağız” dendi…

Niye?

Çünkü “dağıtım şirketi”nin araçlarına el konmuştu !..

***

Yine, yeniden döneceğiz buraya…

Ama geliniz önce ‘nostalji’ yapalım biraz.

Çok değil, gidelim 1990’ların medyasına…

***

Üç büyük gazete, koca bir sermayeyle dönmüştü Asil Nadir, memlekete.

KIBRIS, YENİ GÜN, BOZKURT…

Üçü de emrine amade, D&D’nin…

O dönemlerin medya devi Kıbrıs Postası ve Halkın Sesi!..

Dayanamadı ikisi de…

Kıbrıs Postası çok gitmedi, kapandı, Halkın Sesi gelemedi halen kendine…

***

KIBRIS’ın başında bir usta Mehmet Ali Akpınar, yanında Süleyman Ergüçlü…

Yeni Gün, Reşat Akar’la, yine ‘bulvar’ tarzında… Bir ara Şener Levent’in günlük yazıları dahi olsa, en dip tirajda…

BOZKURT, rahat uyusun Doğan Harman’ın yönetiminde, en ‘anlı şanlı’ isimleri toplamış ekibine…

Promosyon gırla...

KIBRIS’ın özelliği, haber merkezinde hepimizin ‘ilk deneyimi’ olması…

İsimsiz ‘genç’lerin ‘takım’ başarısı, biraz ‘denenmiş’lere karşı yeniliğin avantajı...

***

O dönemde, en önemli artısı kendi dağıtım şirketi var KIBRIS’ın ve matbaası...

Evet, eğer hafızam yanıltmıyorsa beni sene 1991…

Bir ‘yönetim krizi’ yaşanıyor...

Ve YENİ GÜN’le birlikte, KIBRIS’ın da başına geliyor Reşat Akar...

Hepsi hepsi bir sene...

Sonra yollar ayrılıyor…

“Yol ayrılığı” öfkesinden olacak ki, KIBRIS’ın ‘hamurundan’ yeni bir dağıtım şirketi doğuyor: AK-PA…

Akar… Paşa… (Halil Paşa, KIBRIS’ın dağıtım şirketinin kurucusu, AK-PA’dan sonra Yay-Sat’la devam etti yoluna, ediyor hâlâ)

Bir de gazete, ŞAFAK diye…

İkisi de yürümüyor tabii…

***

Bir sabahın kör saati, KIBRIS’ı dağıtan araçlara ‘haciz’ geliyor, yeni şirketten!..

Dağıtım duracak neredeyse…

İşte şimdi dönebilirsiniz yazının en başına!

***

Nereden nereye…