Tunç sahada, Musa yedek kulübesinde. Abbas’ın yokluğunda Serhan kardeşinin yanında. Deneyimli futbolcu Uğur Sönmez de onbirde oynama şansı buldu.

Bence Turan hocanın tercihleri son derece yerindeydi. Tunç’un sağ beke alınıp Hüseyin Kayalılar’ın orta alana kaydırılması sonuca direk etki eden faktörler arasında yer aldı.

Lefke her ne kadar da savunma ağırlıklı oynasa da savunma yapma problemi olan bir takım.

Salih Say ve Aykut istikrarlı ve dirençli. Joseph ise bunların yanında idare eder pozisyonda. Anlayacağınız göbekten delmek hatalı.

Lefke kanatları savunma konusunda sıkıntılı. Hele bir de o bölgede Kemal Uçaner oynarsa vay halinize. Tabii Kemal Uçaner’in iki yönlü oynamasını beklemek hayalden öteye gitmez.

Çetinkaya maçı kazanmak için ne gerekiyorsa onu yaptı. Hasan Piro tek topu dahi ileriye vurmadı. Serhan ve Serkan ile müthiş bir uyumla oynadı.

Bu sayede topu orta alana sağlıklı bir şekilde aktarıldı. Bu aktiviteye günün başarılı ismi Erdinç de yaklaşıp boşa çıkarak katkı koydu. Kanatlarda Akın ve Hüseyin Kayalılar ve Tunç sürekli boşa çıktı. Top bu alanlara da başarılı bir şekilde taşındı. Giden aynı sorumlulukla geriye döndü. Veya Erdinç her boşluğa koşup gerekli müdahaleyi yaptı.

Lefke ileride Kasım’ı tek bıraktı. Bu düşünce rakibin hazırlık pas yüzdesini artırmak için önemli bir fırsattı. Bence biran önce Kasım’ın yanına ya Kemal Uçaner ya da Akay itilmeliydi. Bu futbolculara daha yakın bir orta saha kurgusu olmalıydı. Zaman zaman Kasım’ın yanına Kemal ve Aziz geldi. Peki geriye kalanlar ne yaptı? Kırk metre geride bekledi. İleride basan üçlü paslarla oyundan düşürüldü. Geriden sürekli boş adam geldi.

Lefke her ne kadar etkisiz oynasa da belli bölümlerde topa sahip oldu. Ama ne ilginçtir ki bu bölümlerde çabuk ve doğru kararlar verilip etkili paslar yapılamadı. Futbolcuların pas tercihlerindeki hatalar maç boyunca devam etti. Bence birileri kenara oynamanın önemini, bu takıma bir kez daha anımsatmalı. Kenardan bindiren adam varken göbeğe oynamanın intihar olduğunu söylemeli.

İki takım arasındaki diğer önemli bir fark ise oyun planı ve buna bağlılık. Lefke oyun planı konusunda oldukça sıkıntılı. Çetinkaya bu konuda hayli başarılı.

Lefke’de inanılmaz bir dikkat eksikliği var. Kazanma arzusu ve gerekleri konusunda da Lefke geride.

Arka arkaya alınan başarısız sonuçlar takımı gerdi. Bazı futbolcularda ciddi bir öfke patlaması var. Öfke performansa olumsuz yansıyor.

Eğer Çetinkaya kalecisi Hasan Piro, Lefkeli futbolculardan fazla pas yapıp oyuna katkı koyuyorsa ortada çok ciddi bir sorun var demektir.

Sorunu bulacak ve çözüm üretecek olan spor yazarları değil. Bence bu noktada bazı yöneticiler spor yazarlarına asılsız suçlamalar yapmak yerine esas işlerine motive olsunlar. Eğer çok biliyorlarsa palavra atmak yerine hünerlerini gösterip çözüm üretsinler.

Lefke Süper Lig’e dün çıkmadı. Çok uzun ve zahmetli bir uğraş sonucunda herkesin beğenisini kazanan bir takım yaratıldı. Beş haftalık bir ara hade kolay gelsin!