Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimini beklendiği gibi Obama kazandı...

Obama, sonuçları beklerken, basketbol oynamış, stres atmak için!..

Bizde ise neredeyse, bastonla gidecekler sandığa artık (!)

***

“Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ” şiirleriyle büyüdük, doğru...

ABD’nin “masum” olmadığı gerçekleri de, bir kenara not ediyor yine...

Ama alacağımız “ders”, öyle çok ki bu seçimden...

***

OBAMA, kamunun eğitim ve sağlık hizmetlerine sahip çıkması, yatırım yapması, projelerinin odağına bunları koyması ile kazandı SEÇİMİ!..

Ve rakibi de “güçlü sermaye” desteği ile kaybetti...

Evet!..

Obama “devlet okullarına daha fazla kaynak aktarılması”nı öne çıkardı, “sağlık sigortası” ile özdeşleşti, her bir yurttaşın eşit sağlık hizmet alması için “kamu sağlık sistemi”ni önemsedi!..

***

Bugün kazandığımız paranın önemli bir bölümü, “eğitim” ve “sağlık” harcalamalarına gidiyor.

Hem de, “sigortamızı” ödediğimiz halde...

Ve üstelik “özel” sağlığı da eğitimi de “ayakta tutan”, yine, “kamuda hizmet verenler” oluyor, ilginç bir şekilde...

Siyasi otoritelerin gündemi ise “sendikalar” ile çatışmanın ötesine geçemiyor, kolay kolay.

***

Bu kadarla da bitmiyor almamız gereken dersler...

ABD’deki BAŞKANLIK seçimiyle birlikte kimi eyaletlerde seçmenlere oy pusulalarında yasal marihuana, kürtaj, eşcinsel evlilik gibi konularda 170’i aşkın referandum sorusu yöneltildi.

Biz bunu yapabilir miyiz, doğrudan demokrasi adına..

Geliniz ilk seçimde soralım;

“EVLİLİK ve DOĞUM dışında tüm YURTTAŞLIKLARIN durdurulmasına ne dersiniz?”

Ya da... “KIB-TEK’in özelleştirilmesi” mesela...

“Polisin sivile bağlanması...”

170 değilse de, böylesi yaşamsal 15-20 konumuz vardır, bizim de...

***

Popülizmle “vatan hainliği”ne devam etmek de var, hâlâ!..

Esnaf nefes alsın biraz

Doğru projeleri, yerinde adımları yazmaya özen gösteririm ki, “bağcı dövmek” derdinde olmadığımız anlaşılabilsin...

Ekonomi Bakanlığı ve Esnaf Odası’nın işbirliği örneğin...

5 bankayla protokol imzalandı ve düşük faizle, 3 ay ödemesiz, 60 bin TL kredi verilecek, esnafa...

Son 2 yılda, 2 binden fazla esnaf yararlandı bu kredilerden... Dahası, bu süreçte İktisatbank ve Creditwest gibi yerel bankalar da öncü...

Özel sektör ve iş yaşamındaki en önemli sorun, “yüksek faizli krediler” olarak karşımızda duruyor, biliyoruz.

O nedenle çok önemli, böylesi açılımlar...

Düşünsenize, 750’ye yakın işletme, bu kredilerle nefes alacak.

Gördüğüm tek eksiklik, proje, belirli dilimlerle genişletilebilir.

Yani yıllık bilançosu

1 milyona kadar olan işletmelerle sınırlı proje, farklı bilanço ve kredi seçenekleri ile açılabilir.

Böylesi adımlar devam etmezse, “kamu” şişmeye, “esnaf” ve “üretici” de yok olmaya devam edecek.

Bir de uyarı:

Ne olur, ağır bürokrasi ile “işkence”ye çevirmelim kredi sürecini, mutlaka “adil” olalım.