1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Bu paket başka…
Bu paket başka…

Bu paket başka…

UBP’NİN YALANLARI VE PAKET İNCELEMESİ: Uzun süredir kamuoyundan gizlenen 2013-2015 dönemini kapsayan ekonomik paket Ankara’da imzalanarak açıklandı. 2015’e kadar ülkede olacakların sıralandığı pakette İrsen Küçük imzası var. Anc

A+A-

 

 

UBP’NİN YALANLARI VE PAKET İNCELEMESİ:

 

 

Uzun süredir kamuoyundan gizlenen 2013-2015 dönemini kapsayan ekonomik paket Ankara’da imzalanarak açıklandı.

2015’e kadar ülkede olacakların sıralandığı pakette İrsen Küçük imzası var.

Ancak esas imza Türkiye Cumhuriyeti’ne ait…

Şöyle ki; bu paket diğer paketlere benzemiyor!

Eskilerine nazaran 'keskin' bir farkı var.

Fark şu; Türkiye bu kez daha titiz davranacak, hibeleri, kredileri pakette yer alan yükümlülüklerin ilerlemesi şartına bağladı.

Bunun Türkçesi şu; anlaşmanın “KKTC” tarafı eğer imza koyarak taahhüt ettiği şeyleri gerçekleştirmezse Türkiye para vermeyecek!

Bu madde, önceki gün imzalanan pakette çok net ve açık bir ifadeyle yerleştirildi.

Programda şöyle denildi:

·        “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Teknik Heyeti, her ay Aylık Program İzleme Raporu, her üç ayda bir kapsamlı Uygulama Sonuç Raporu hazırlayacaktır. Bu raporlar Türkiye Cumhuriyeti Teknik Heyetince aylık olarak yapılacak toplantılarda değerlendirilecektir. Değerlendirme neticesinde belirlenen kredi ve hibeler Türkiye Cumhuriyeti Teknik Heyeti kararına istinaden Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı’nın onayı üzerine Hazine Müsteşarlığınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aktarılacaktır”

Yani, öyle anlaşılıyor ki eski paketten ders çıkaran Türkiye tarafı, UBP’nin yalancı olduğunu tespit etti.

Daha önceki pakette yer alan bazı maddeleri partizanlık uğruna uygulamayan UBP’yi bu defa böyle bağlayıcı bir madde ile taahhüt altına sokarak işini garantiye almak istedi.

Altında Derviş Eroğlu imzası bulunan 2010-2012 paketinde UBP’nin yapmayı taahhüt ettiği ve yapmadığı konular neydi peki?

Türkiye bu konuyu geçtiğimiz yıl içinde rapora dökmüştü.

TC Başbakanlık Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği bu konuda titiz çalıştı ve yazılı bir metin yayınladı.

Metne göre 2010-2012 paketinde UBP’nin “yapacağım” dediği ve yapmadığı konular ifşa edildi.

Buna göre;

·        2012 için TC katkısı 300 milyon ön görüldü, 225 milyon TL’si mart ayına kadar kullanıldı

·        Kamuda 816 kişi işten ayrıldı, 1.168 istihdam yapıldı. Programa göre istihdam sayısı 408 olmalıydı.Fazla istihdam yapıldı, limitlere uyulmadı.

·        Yaz mesaisinin kademeli kaldırılması hedefiyle tek mesaiye geçildi, ek mesai ücretlerinde % 25 indirim yapıldı ancak ödenen toplam tutar değişmedi.

·        Kooperatif Merkez Bankası’nın mali olmayan iştiraklerin elden çıkarılması konusunda herhangi bir gelişme sağlanmadı.

·        Tarımsal faaliyetlerde çiğ süte ilave prim verilerek, ön görülen prim ödenekleri aşıldı; “süt desteği tedricen azaltılacaktır talebi gerçekleşmedi.

·        KIB-TEK'in üretim, iletim ve dağıtım fonksiyonlarına göre ayrıştırılması konusunda herhangi bir gelişme sağlanmadı.

·        BRT'nin mali dengesini düzeltecek şekilde yeniden yapılandırılmasına yönelik herhangi bir ilerleme sağlanmadı.

                                                                                ***

UBP’nin “yapmadıklarının” raporlanmasının ardından bu kez, 2013-2015 dönemini kapsayan yeni bir paket geldi ve yüzümüze tokat gibi vuruldu.

Geçen bu uzun sürede alınabilecek siyasi tedbirlerle bu kadar ağır bir reçeteyle karşılaşmamız önlenemez miydi?..

Önlenebilirdi!

Ama yapılmadı, UBP yapmadı, kurultay kavgasına düştü, aklını fikrini kişisel çıkarlara, partizanlığa verdi.

Mesela Türkiye izleme raporunda “2010-2012 döneminde Kooperatif’te hiçbir şey yapılmadı” demişti.

Ve yeni pakette de KOOP-SÜT’ün bankadan ayrılıp özelleştirmesini emrediyor.

Bu geçen sürede KOOP ile ilgili hükümetin bir çalışmasını göreniniz oldu mu?.

Hayır, bekledi, sindi ve yeni pakette kendi öz kuruluşumuz KOOP-SÜT’ün de elden çıkarılmasına göz yumdu.

Bu ve buna benzen yüzlerce konu var, örnek var.

BRT, KIB-TEK, Sosyal Sigortalar, mesai saatleri, aşırı harcamalar ve diğerleri…

Ancak en önemlisi kamuya istihdam konusu…

UBP, 2010-2012 paketinde taahhüt ettiği istihdam oranını kat kat aştı.

İzleme raporunda açıklanan rakamların çok üzerinde bir istihdam yapan UBP hükümeti partizanlık uğruna, kurultay hesapları kaygısıyla aşırı istihdama gitti ve paketi ihlal etti.

Bunun da cezasını yeni pakette çekeceğiz!

Kamuya daha da küçülme öngören yeni paket, istihdama net bir sınır koyuyor.

Şöyle ki; pakette “Kamuda bir yıl içinde yeni istihdam edilecek toplam personel sayısı 2010-2012 arasındaki emekli olanların %25’ini aşmayacak” deniliyor.

Yani geçen 3 yılda 100 kişi emekli olmuş ise, bunların yerine bir yılda 25 kişi (geçiciler dahil) istihdam edilebilecek.

Zaten bu yeni girecek olanlar da çok az maaşa işe başlayacaklar ya, neyse…

                                                                       ***

2009 seçimleri öncesinde tüm topluma UBP denen illet BÜYÜK BİR YALAN söyledi.

Seçilmesi halinde maaşların artacağını, hayatın ucuzlayacağını, vergilerin düşeceğini söyledi.

İktidara geldi, tam tersini yaptı.

Hayatı pahalılaştırdı, vergileri artırdı, maaşları düşürdü, vs vs vs…

Detay vermeye gerek yok, hep birlikte yaşadık.

Yani bize YALAN söyledi.

Sonra 2010-2012 protokolüne imza attı, Türkiye’ye karşı bazı taahhütlerde bulundu.

Bu pakette de Türkiye’ye YALAN söyledi.

Veeee, bu kez Türkiye de uyandı.

Yeni pakette verilecek hibeleri, kredileri programın ilerlemesine bağladı.

“Ev ödevlerinizi yapmazsanız para yok” dedi, altına da İrsen Bey’in imzasını atmasını istedi.

Ve beceriksizliğiyle UBP denet illet, bizi bir adım daha bir grup Türkiyeli bürokratın eline bağladı…

Bütün mesele bu…

 


 

 

Tatar başka, Türkiye başka söylüyor

2012’DE AÇIK NE KADAR?

 

2013-2015 paketi ile Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın açıklamaları arasında bazı tezatlıklar var.

Mesela 'bütçe açığı' konusu…

3 parçalı paketin “Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı” isimli bölümde bu konuda bir saptama var.

Bütçe açığı ile ilgili olarak paketteki şu cümle dikkat çekiyor:  “…2012 yılında ise yerel bütçe açığının 20 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir…”

Yani 2012 bütçe açığımız 20 milyon TL olacak.

Öte yandan 2013 Bütçesi ile ilgili olarak mecliste konuşan Maliye Bakanı Tatar 2012 bütçe açığının 58.4 milyon TL olacağını söyledi.

20 milyon nereeee, 58.4 milyon nere?

Ersin Bey’in tahmini Türkiye’nin beklentisinin tam 3 katı!..

E şimdi biz kime inanalım?..

2012 bütçe açığımız 58 milyon TL mi, 20 milyon TL mi?

 

 

 

 

 

 



 

Bu haber toplam 1370 defa okunmuştur