''ŞANSSIZ DEĞİL BECERİKSİZ BİR DÖNEM BAŞKANLIĞI''

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İrlanda'nın AB Dönem Başkanlığı'ndan umutlu olduğunu söyledi.

Bağış, yedi kez bu görevi üstlenmiş olması nedeniyle İrlanda'nın önemli bir tecrübeye sahip oluğunu kaydetti.

Üyelik müzakereleriyle ilgili olarak tek başına dönem başkanının müzakerelerin seyri üzerinde etkisi olmadığını, AB'nin 26 üyesinin tüm fasıllarda ikna olması gerektiğini hatırlatan Bağış, "Bunu umuyoruz zaten AB için doğru olan bu" değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs sorunu konusundaki bir soruya Bağış, "2004'de ortaya konulan Annan Planı kabul edilmiş olsaydı, Kıbrıs Birleşik Devleti şu an dünyanın en zengin ülkelerinden biri olacaktı" ifadeleriyle cevap verdi.
Bağış, Kıbrıs Rum yönetiminin AB dönem başkanlığı için "şanssız" ifadesini kullanan bir öğrenciye karşı, ''Şanssız değil beceriksiz bir dönem başkanlığı'' nitelendirmesinde bulundu. Egemen Bağış, Hristofyas'ın gözyaşları içinde televizyona çıkarak, ülkesinin krizin eşiğinde olduğunu açıklamasının nedeni olarak, Rum yönetiminin uluslararası meseleleri başarısız biçimde ele almasını gösterdi.

Sosyal medyanın kullanımına ilişkin bir soruya ise Bağış, "AA, Reuters ya da AP gibi ajanslarda bir haberi okuduğunuzda doğruluğundan yüzde yüze yakın emin olabilirsiniz. Ancak Twitter ya da Facebook gibi sosyal medya sitelerinde bu mümkün değil, çünkü insanlar dedikodular yayıyor" değerlendirmesinde bulundu.

TWİTTER ESPRİSİ GÜLDÜRDÜ

Sosyal medyaya fazla zaman harcamadan dolayı eşinin şikayetçi olduğunu söyleyen Bağış, AA Haber Akademisi öğrencileriyle bu konudaki bir anısını da paylaştı. Bir restoranda eşiyle yemek yediği sırada Twitter'a girdiğini belirten Bağış, "O arada bir mesaj gördüm ve şu yazıyordu: Egemen Bağış muhteşem bir kadınla yemek yiyor, karısını aldatıyor'' dedi. Bağış, sosyal medyada dikkatli olunması gerektiğini, sosyal medyanın bir haber ajansının güvenilirliğine asla sahip olamayacağını kaydetti.

Türkiye'nin bir emirlik ya da sultanlık değil, bir demokrasi ülkesi olduğunu vurgulayan Bağış, Türk halkının AB reformlarının ülke için iyi olduğunu anladığını, Türkiye'yi AB'nin tam üyesi olarak görmek istediğini ama aynı zamanda AB'deki karar alıcılara güvenmediği için de şüpheleri bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin AB üyelik sürecinin sonuçtan daha önemli olduğunu belirten Bağış, "AB'nin demokrasi, ulaştırma, sağlık, eğitim standartlarına sahip olmalıyız. Bundan sonra halkımıza soracağız ve onlar buna karar verecekler" dedi.

"HAKLI OLMAK YETMEZ, GÜÇLÜ OLMAK LAZIM"

Türkiye'nin kendine güvenini nasıl artıracağı sorusuna ise Bağış, bu konunun güçle aşılması gerektiğini dile getirdi. "Haklı olmak yetmez güçlü olmak lazım" diyen Bağış, sözde Ermeni soykırımı meselesinin yıllarca görmezden gelindiğini ancak şimdi Türkiye'nin başını ağrıttığını hatırlattı.

Bağış ayrıca Türkiye'nin Avrupa'daki birçok ülkeden daha ileri seviyede olduğunu dile getirirken, ilerleme için demokrasi vurgusu yaptı. Bağış, "Demokrasiniz güçlüyse bu sizin ekonominize, dışarıdan gelen yatırımlara, eğitime, ulaşıma her alana yansır. Bunun için millet olarak çok çalışmalıyız. Ancak bunları başardıktan sonra 2023'de dünyanın en güçlü ekonomiye sahip 10 ülkesi içinde yer alabiliriz" dedi.
Bağış, tercümanlık deneyiminin de kendisi için büyük fırsatlar yarattığını belirtirken, Başbakanın danışmanlığını yaptığı sırada aynı zamanda çevirmenliğini de yaptığını hatırlatarak, "4 yıl onun tarafından yetiştirildim. Onunla birlikte çalışmak, bana geniş alanı kapsayan bilgi ve deneyim kazandırdı" ifadelerini kullandı.