1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Aşı olun, hayata tutunun”
“Aşı olun, hayata tutunun”

“Aşı olun, hayata tutunun”

Pandemi hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Emine Kamiloğlu, aşılanmanın önemine dikkat çekti. Tecrübe ve deneyimlerine dayanan her iki doktor da aşılı hastaların hastaneye yatış sürelerinin çok az olduğunu anlattı.

A+A-

Fehime ALASYA

Uzman hekimler Coronavirüs pandemisinde aşılanmanın önemine vurgu yaptı, aşılı hastaların hastalığı hafif geçirdiğine dikat çekti.

YENİDÜZEN, Pandemi Hastanesi’ne girdi. Pandemi hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Emine Kamiloğlu ile konuştu.

Aşılanmanın önemine dikkat çeken doktorlar, yaşadıkları tecrübe ve deneyimlere dayanarak birtakım tavsiyelerde bulundu, aşılanmanın önemine dikkat çekti. 

Her iki doktor da aşılı hastaların daha çabuk iyileştiğini, hastaneye yatış sürelerinin çok az olduğunu veya hiç olmadığını anlattı.

Kış aylarına girmeden birçok kişinin aşılanmasıyla salgında olası kötü senaryonun ortadan kalkabileceğini anlatan sağlıkçılar, ‘sadece aşılanma da yetmez, genel sağlık durumumuza da dikkat etmeliyiz’ uyarsında bulundu.


Pandemi Hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner:

“Kış aylarına girerken aşıların mutlaka tamamlanması gerek”

Kış aylarına girerken pandemiyle mücadelede yapılması gerekenlere değinen Pandemi Hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner, aşılanmanın önemine, eğitimde ve iş yaşamında dikkat edilmesi gereken genel önlemlere dikkat çekti.

Bireylerin aşılanmasındaki hayati öneme değinen Uçaner, hastanede yatan hastaların kaç gün yatış yaptığı, kaç günde iyileştiği, yaşı, aşılı olup olmadığı gibi konuların önem arz ettiğini kaydetti.

Aşılanmanın ihmal edilmemesini anlatan Uçaner, şöyle devam etti: “Aşıların mutlaka tamamlanması gerek. Kişiler bunu ihmal etmesin. Üçüncü doz aşıların da ihmal edilmemesi gerek. Tüm bunlardan beklediğimiz,  hastaların hastaneye yatışı, yoğun bakıma girişleri, gireceklerse de ölümden kurtulmalarıdır. Tüm bunlar için de işletmeler de tedbir almalı, giriş çıkışlarını denetlemeli.”

 

“Virüs ile yaşamaya alışmamız lazım”

Bir işletmede pozitif vaka çıkmasıyla tamamının kapatılması veya okullarda bir sınıfta çıkan vakayla tüm okulun kapanmasına gerek olmadığını dile getiren Uçaner, “Sınıf veya pozitif vakanın bulunduğu ortam izole edilir, herkese test yapılır ama okul kapanmaz. Online ve yüz yüze eğitimle, virüs ile yaşamaya alışmamız lazım.” şeklinde konuştu.

İşletmelerin vatandaştan rutin test sonuçlarını görmek istemesi gerektiğini anlatan Uçaner, “Tüm işletmeler ağırlıklarını koyup denetim yapacaklar. Çözüm budur. İşletmeler denetimi elden bırakmamalı. Bir hasta çıkması durumunda 14 gün kapanmaktansa varsın denetimli olunsun ve herkes sorgulansın.” dedi.

 

“Sadece aşı değil, kişiler genel sağlığına da dikkat etmeli”

Virüsle mücadelede sadece aşının önem arz etmediğini anlatan Uçaner, “Hastanın kilosu, diyabeti, diğer hastalıkları veya yaşına bağlı etkenlerin de değişebildiğini gördük.”

 

“Hastalar evde gecikmesin”

Ortalama hasta yatışı ve çıkışlarında aşılı hastaların hastanede tedavi gördüğü sürenin daha düşük olduğunu anlatan Uçaner, tedaviye daha hızlı yanıt verdiklerini belirtti. Uçaner, “Hastalar evde gecikmesin, kendini kötü hisseden kişiler rahatsızlığını savsaklamasın, test yapsın, özellikle belli bir yaşın üzerindeki kişiler lütfen hastaneye gitmek için gecikmesin.” mesajı verdi.


Pandemi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Emine Kamiloğlu:

“Aşılı hastalar daha çabuk iyileşiyor”

Aşıların hastaneye ve yoğun bakıma yatışları azalttığı yönünde görüş paylaşan Kamiloğlu, aşılı olan hastaların daha erken negatife döndüğüne de vurgu yaptı. 

Aşılı hastaların çok daha çabuk iyileştiğini dile getiren Kamiloğlu, hastaneye yatış sürelerinin de daha kısa olduğunu kaydetti.

Eğitim konusunda bakanlıkta çok ciddi çalışmalar yürütüldüğüne de değinen Kamiloğlu, Üst Komite toplantısında da bu konunun adım adım planlanıp görüşüldüğünü belirtti.  

Kamiloğlu, “Çocuklar genelde erişkinlerden virüsü kapıyor. Üstelik bu durum salgının şiddetini de arttırmıyor. Bu yüzden artık en son kapatılacak yerler okullar olmalıdır” dedi.

 

“Artık en son kapatılacak yerler okullar olmalıdır”

Eğitime dair endişeleri de yorumlayan Kamiloğlu, şöyle devam etti:

“Kimlerden nasıl veya ne zamanlarda PCR isteneceğine ilişkin çalışmalar sürüyor. Sendikalar ile de görüşmeler sürüyor. Hem sağlık hem de Eğitim Bakanlıklarıyla yoğun çalışmalar sürüyor. İlk okul öğrencileri hariç, diğer tüm öğrencilerden, eğitim alanında bulunan kişilerden PCR istenecek diye biliyorum. Mesafe ve maske kuralları çok çok önemli. Bunlara uyulmalı. Barlar, restoranlar, eğlence mekanları gibi her yer açık iken okulların kapalı olmasının hiçbir manası yok. Artık bu hastalıkta birinci dönem geride kalıyor. Bununla ilgili pek çok yayınlar ve temel veriler, izlenebilecek bilimsel yolla var. Birçok ülke okulların açık olmasının salgının boyutunu büyütmediğini söylüyor. Çocuklar genelde erişkinlerden virüsü kapıyor. Çocukların okuldan alıp erişkinlere götürmesi çok nadiren oluyor. Salgının şiddetini de arttırmıyor. Bu yüzden artık en son kapatılacak yerler okullar olmalıdır. Hiç şüphesiz bu bir dünya gerçeğidir ve bizde de kabul edilmelidir.”

 

“Kışın tedbirli olursak salgın kontrol dışına çıkmaz”

Eylül ayı sonrası kış mevsimine dair öngörülerini de paylaşan Kamiloğlu, geçtiğimiz yıl mevsim hastalıklarında düşüş görüldüğünü ifade ederek bunu maske kullanımına bağladı. Bu yıl da maske kullanımı ve aşılamaya önem verilirse bulaşın kontrol dışına çıkmadan, bir nebze de artış yaşanmasına karşın kışın süreceğini anlattı.

Kamiloğlu, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl da mevsimsel hastalıkların artacağını düşünmüştük, böyle bir korkumuz olmuştu ama normal yıllara göre çok daha düşük bir seyirde geçirmiştik. Çünkü herkes maskeliydi. Maske kurallarına uyulduğu sürece yine buna benzer bir seyir olacağını düşünüyorum. Muhakkak salgının seyrinde bir artış olacaktır çünkü kapalı ortama geçiş yapılacak ama çok yüksek boyutlara ulaşacağını da düşünmüyorum. Kontrol dışına çıkacak bir şey olmayacak.”

 

“Önceden hastaneye yatan bir hasta 2 hafta burada kalırken, şimdi 2 veya 3 kalıyor”

Aşılanma ve ‘maske-mesafe-hijyen kurallarına uyulmasının önemine de bir kez daha değinen Kamiloğlu, şu anda doktor ve hastanedeki hasta kapasitesinin iyi durumda olduğunu anlattı.

Aşılanmanın hızla devam etmesinin önemine değindi.

Kamiloğlu, “Hasta sayısından çok hastanede yatış kapasitesi, hastanenin yoğun bakım doluluk oranı durumu bizim için çok daha önemli. Şu günlerde sıkıntı yaşamıyoruz, yaşadığımız zaman muhakkak çok daha katı önlemler olmaya başlayacaktır. Vakaların artmasına rağmen iyi gidiyoruz.” dedi.

Pandemi hastanesindeki yaşanmışlıklardan önem vererek aşılanmanın önemine değinen Kamiloğlu, şu örneklerle herkese aşılanması için bir kez daha çağrıda bulundu:

“Örneğin önceden hastaneye yatan bir hasta 2 hafta burada kalırken, şimdi bu süre 2 veya 3 günü bulabiliyor. Evine veya oteline dönüyor.” dedi.

 

“…aşı karşıtlarının da propaganda yapmalarına izin vermemek gerek”

Dünyanın her yerinde aşı karşıtları bulunduğuna değinen Kamiloğlu, “Kimseyi aşı olmaya zorlayamayız ama aşı karşıtlarının da propaganda yapmalarına izin vermemek gerek.” yorumunu yaptı. 

yd-destek-gorseli-198.jpg

Bu haber toplam 4444 defa okunmuştur