Feminist Atölye (FEMA)

[email protected]

Annelik; kusmuk, bebek bezi, bok bile denemeyecek kadar önemsiz görülen kakayla haşır neşir olmak, uykusuz geceler, evham sahibi olmak, depresyon, dediklerinizi anlayamayan birisiyle baş başa kalmak, yalnızlık, karşılıksız, sebepsiz sevgi, hep endişelenmek, endişelenmezsem kötü bir şey olur diye endişelenmek, nedenini anlayamadığın ağlamaları dindirmeye çalışmak, taşınamayacak kadar ağır gelen sorumluluklar, geceleri korkuyla uyanmak, suçluluk duygusu, suçluluk duygusundan kaçmak, en iyi arkadaşının yanı başında büyümesine şahit olmak, çekip gidememek, ölmek istediğinde bile ölürsem ona kim bakar diye korkmak, başka birini kendinden çok sevmek, sevdiğin birinin gözlerinde sana karşı düşmanlık görmek, gelecek endişesi duymak, gençlik sayılan şeylere layık görülmemek, sıçtığın bokun sana akıl vermesi, yanılmak, yanıldığını kabul edememek, en çok iyiliğini istediğin kişinin sana en çok kızan kişi olması, başka birinin senden daha başarılı, daha iyi daha mutlu olmasını istemek, vazgeçmek, bir meslek, ruhsal bir hastalık, bir sığınak, hayatına el konması, başka birinin hayatına el koyma hakkından başka bir şey kalmaması, bunların hepsi ya da birkaçı, dünyanın en yaratıcı, en öğretici işlerinden biri ve insanı mahvedip yiyip bitiren bir süreçtir.

Çünkü bir ya da birkaç çocuk büyütmek tek bir kadının altından kalkması gereken bir iş değil!

Anneliği erkeklerle paylaşmak, ebeveynler olarak da kamudan ve toplumdan destek görmek istiyoruz. Yani çocuklardan erkeklerle birlikte sorumlu olalım, çocuk bakımı ve eğitimi kamunun görevi olsun, çocuklarımızı her saatte emanet edebileceğimiz bir kreş, çocuk yuvaları ve iyi bir eğitim alabilecekleri okullar, sağlıklarını emanet edebileceğimiz hastaneler bedava olsun. Ve en önemlisi kadın-erkek hepimiz sadece biyolojik bağımız olan çocukları değil, başka çocukları da sevelim, onlara bakalım, onlara karşı sorumluluk duyalım!

(Not:  Bu manifesto Pazartesi dergisinin 110. Sayısında yayınlanmıştır)

Tüm Dünyayı Harekete Geçiren Hindistan’daki Tecavüze Karşı Harekete Geçme Vakti

          16 Aralık 2012 tarihinde, 23 yaşındaki tıp öğrencisi kadın 6 kişi tarafından Delhi’de bir otobüste korkunç bir şekilde toplu tecavüze uğramış ve maruz kaldığı darba bağlı olarak organlarında oluşan hasar sonucu 30 Aralık tarihinde hayatını kaybetmiştir. Tüm ülkeyi şoka sokan bu haberin ardından, binlerce insan sokaklara dökülerek hükümetlerinin kadına yöneliş şiddete karşı adım atmasını talep etti.

         Hindistan’daki kadınlar çok uzun zamandan beri ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Hatta kadınların erkeklerin birkaç adım arkasında yürümeleri bekleniyor. Sadece kamusal alanda değil, ev içinde ve yaşamlarının her alanında kadına yönelik şiddet sıradan bir olgu halinde.   Kadının yaşamını zora koşan ataerkil geleneklerin yanı sıra, Hindistan ceza adalet sisteminde de birçok olumsuzluk göze çarpıyor. Ayaklanan feminist gruplar, yasal reform çağrısına öncülük ediyorlar. Buna göre tecavüz mağdurlarına daha duyarlı olabilecek ve tecavüzcülere yönelik denetimlerin artırılacağı yasal düzenlemeler isteniyor.

         Hindistan’da kadına yönelik şiddet konusuna dikkat çekmek amacı ile Hindistan Hükümeti’ni ve Başbakan’ı hedef alan bir dilekçe ile beraber uluslar arası imza kampanyası başlatılmıştır. Bu dilekçenin ve imza kampanyasının içeriği ise şöyle;

“Bizler Hindistan Tecavüz Karşıtı Protesto grubu olarak, Hindistan Hükümeti’nden cinsel istismar mağdurlarının ulaşabileceği 24 saat açık bir yardım ve danışma hattının oluşturulmasını talep ediyoruz.

         Peki, bu yeterli mi?

         Cevap tabii ki HAYIR!

         Bu dilekçeye onay verip, imza kampanyasını imzalayın ve Hindistan Başbakan’ı Manmohan Singh’ten kadına yönelik şiddete karşı acil önlemler alınmasını isteyin. Hintli kadınların temel insan haklarını korumak için bir destek sistemi geliştirilmesini, Hindistan adalet ve eğitim sisteminde uzun dönemli değişikliklerin getirilmesini talep edin. Geçmiş tecavüz mağdurları için adalet ve gelecekte yaşanabilecek şiddet-cinsel istismar vakalarına karşı önlem alınmasını isteyin. Hintli bir kadının evinin dışında da kendini güvende hissetme hakkı olduğuna inanıyorsanız bu imza kampanyasının altında sizin de adınız olsun. Genç bir kadının arkadaşları ile dışarı çıktıktan sonra, tacize maruz kalmadan toplu taşımacılık sistemini kullanarak güvenli bir şekilde evine dönme hakkı olduğuna inanıyorsanız, bu kampanyayı imzalayın. Tecavüzlerin ardından, devlet destek ve yardımı olmadığından sessizliğe gömülmek zorunda kalan binlerce mağdur için bu kampanyayı imzalayın. Demokrasiye inanıyorsanız, kampanyanın altında adınız olsun.

Sadece tek bir imza ile bize destek belirtmeni istiyoruz. Sesine ihtiyacımız var. Hep birlikte çoğalarak değişimi yaratabiliriz.”

Kampanyaya katkı koymak için: https://www.thepetitionsite.com/576/980/586/action-against-rape/