Ekonomi Bakanlığı’nı “özelleştirelim” derim...

Hatta Ulaştırma’yı da...

Çok iyi, profesyonel yöneticiler var (!)

Hem ne olacak yani, maksat, Ankara’da belirlenen ‘programları’uygulamak değil mi?

Çok da akla, mantığa yatkın.

Çünkü “bakanlar” bizden olunca,

“hatır gönül” yapıyorlar, “partizan” kararlar alıyorlar, uygulamada sorun çıkıyor...

Kalkınma Bankası’nın alacaklarını toplayamıyorlar mesela.

Münhal verilsin:

“Ekonomi Bakanı aranıyor...”

İyi eğitimli...

Uluslararası deneyimi olan...

Dil falan bilen...

Yaratıcı...

“Zeki, çevik”...

Göreceksiniz çok daha “rantabl” olacak (!)

Üstelik “sürdürülebilir” bir yapı sağlanacak (!)

Bakanlık “rekabete” falan açılacak (!)

Tek dert açılışlarda, temel atmalarda kurdele kesmek olsun, ona da alışacaklar zamanla...

***

Pilot bir uygulama yapalım.

Eğer başarılı olursa -ki mutlaka olacaktır- daha sonra belki Başbakanlığı da özelleştiririz...

“Demokrasi”den yana bir endişemiz yok nasılsa...

“Seçtiklerimizi” de gördük...

Hem “atanmışlar” değil mi son kararı veren...

En nihayetinde ekonomik program bütçe müdürü, başmüşavir falandan çıkacağına bizim “profesyonel” bakan hazırlar, ele güne de rezil olmayız böylece...

***

Mesela; elektrik paralarını “tahsil” edemediğimiz için “satıyoruz” kurumu...

Öyle!..

Ne de olsa özel bir şirket alırsa, Maliye de öder borcunu, “hatırlı” özel şirketler de...

Siyasi iktidarın etkisinden kurtarmazsak olmuyor çünkü...

Bakanlar da ilçe başkanlarının falan etkisinde değil mi?

Düşünsenize, bir ‘profesyonel’in oturduğunu o koltukta...

Mis gibi (!)

***

Sonra hastaneleri...

Okulları...

Hepsini satmalı (!)

Geliri gideri tutmuyor, hiçbirinin...

“Denk bütçe”yi sağlamalı (!)

Acaba diyorum, dağdaki bayrağı da mı özelleştirsek...

Arada kimi lambalar yanmıyor da (!)