1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. KANSER GERÇEĞİ
KANSER GERÇEĞİ

KANSER GERÇEĞİ

Sağlık Bakanlığı 2015 yılında 558 kanser vakası olduğunu tespit etti. Bu rakamın yurt dışında tedavi olanlarla daha da yüksek olduğunu tahmin eden uzmanlar ise kanserde “erken tanının” önemine vurgu yapıyor.

A+A-

Feray YALÇUK

Sağlık Bakanlığı’ndan edinilen resmi veriler ülkedeki kanser gerçeğine bir kez daha vurgu yaptı.
2015 yılı için Kuzey Kıbrıs’ta 558 kanser vakası olduğu tespitini yapan bakanlık, kanser hastası sayısının 2013'te 506, 2014'ün Ocak-Ağustos ayları arasında ise 225 olduğunu açıkladı.

YENİDÜZEN’e konuşan Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi doktorlarından Dr. Özlem Gürkut, Devlet Hastanesi’nde sıklıkla görülen kanser türlerinin akciğer, meme, prostat ve kolon(bağırsak) olduğunu belirterek kanserde “erken tanı ve teşhisin” önemine işaret etti.

Sağlık Bakanlığı, içinde bulunduğumuz yıl için 558 kanser vakası öngörüldüğünü açıklarken geçtiğimiz iki yıldan da yola çıkarak en yaygın türlerin cilt, meme, tiroit, kolon(bağırsak), mesane ve akciğer olduğuna vurgu yaptı.

Öte yandan görüş ve önerilerini YENİDÜZEN’e anlatan Dr. Özlem Gürkut, Kuzey Kıbrıs’ta en yaygın kanser türlerini, yılda ortalama kaç kişinin kansere yakalandığını ve nasıl erken teşhis konulabileceğini anlattı. Gürkut, kanserin bir grup hastalığa verilen “genel isim” olduğuna vurgu yaparken, dünyada birçok çeşit kanser olduğunu, hepsinin de tanı ve tedavi sürecinin farklı olduğunu belirtti. Diğer yandan içinde bulunduğumuz haftanın farkındalık yaratmak için son derece önemli olduğunu da kaydeden Gürkut, bilinçlenip doğru tarama yöntemleriyle ve doktor refakatiyle yapılacak kontrollerin hayati önem taşıdığı vurguladı.

Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail'den edinilen bilgilerde meme ve prostat kanserlerinin başı çektiği öğrenildi. Geçmişte kadınlarda daha az görülen akciğer kanserinin son dönemlerde fazlalaştığına dikkat çeken Kocaismail, bunun nedenini daha çok sigara tüketimine bağladı. Kocaismail, sağlıksız beslenmeye vurgu yaparken bunun mide ve bağırsak kanserlerinin de artmasında büyük etken olduğunu belirtti. Son olarak da cilt kanserinin en sık görülen tür olduğunu fakat genellikle ölümcül olmadığına da değindi.

En sık görülenler

Kıbrıs’ta Devlet Hastanesi’ne başvuran kanser hastalarının sırasıyla akciğer, meme, prostat ve kolon (bağırsak) kanserine yakalandıklarından bahseden Dr. Gürkut, yılda yaklaşık 500 yeni kanser hastasının kayıt yaptığını açıkladı. “Çok sık görülen cilt kanseri genellikle ölümcül değilken yine sık görülen akciğer kanseri maalesef tedavisi zor bir tür” şeklinde konuşan Gürkut, sigara kullanımının akciğer kanseri için başlıca etken olduğundan da bahsetti.
Bu rakamların net olmadığını da belirten Gürkut, Devlet Hastanesi’ne gelmeyip de yurtdışında tedavi olan vatandaşların varlığını da göz önünde bulundurursak bu rakamin 600’lere de çıkabileceğine dikkat çekti.

Nedenleri  nedir?

Gürkut, “Tüm kanserlerin yaklaşık olarak %20’si genetik sebeplere bağlıyken, %80 gibi bir kısmı ise çevresel etkenlere bağlı gelişmektedir” dedi. Diğer yandan kanser nedeni ile ölümlerin yaklaşık %30’unun davranışsal ve diyetsel risklerle ilgili olduğuna vurgu yapan Gürkut, bu riskleri şöyle sıraladı:

• Yüksek vücut kitle indeksi (şişmanlık)
• Düşük meyve ve sebze tüketimi
• Fizik aktivite eksikliği
• Tütün/Sigara kullanımı
• Alkol kullanımı

Nasıl davranılmalıdır?

En sık rastlanan kanser türü olan cilt kanserinin genelde ölümcül olmadığından bahseden Gürkut, bir türü dışındakilerin küçük operasyonlar veya kimyasal/ışın tedavileri ile kolayca atlatılabilineceğinden bahsetti. Güneş ışınlarının gereğinden fazla hissedildiği ülkemizde yaz-kış güneş kremi sürmeden dışarıya çıkmamamızı öneren Gürkut, özellikle yaz aylarında ya sabah erken saatlerde ya da gün batımına yakın güneşlenmenin sağlıklı olduğunun da altını çizdi.

Meme kanseri…

En sık rastlananlardan biri olan meme kanseri, kalıtımsal nedenlerle de görülebileceği için öncelikle aile ağacımızı iyi bilmemiz gerektiğini belirten Gürkut, birinci derece akrabalarda görülen kanser vakasının bizim için risk teşkil ettiğini belirtti. Risk grubunda olanlara da 40 yaşını beklemeden dokdor refakatinde gerekli taramalara başlamalarını tavsiye etti. Diğer yandan BRCA 1&2 geni bulunanlarınsa 90% meme veya yumurtalık kanserine yakalandıklarını dile getiren Gürkut, bu gibi durumlarda meme ve yumurtalıkların kanser hücresi oluşmadan alınmasının en yaygın çözüm olduğunu da belirtti.

Rahim ağzı kanseri

Diğer yandan rahim ağzı kanserininse HPV virüsü sebebiyle oluştuğunu ve rahim ağzı kanseri aşısının önlem için iyi bir yöntem olduğunu da vurguladı.

Akciğer kanseri

Marangoz, maden işçisi gibi meslek gruplarında çalışanlarla sigara içicileri potansiyel akciğer kanseri hastasıdır diyen Gürkut, sigaranın savaşmamız gereken en büyük düşman olduğunu da savundu.

Prostat kanseri

Bu kanserin kişinin kan örneğindeki PSA oranına bakılarak teşhis edildiğini ifade eden Gürkut, bu değerin yüksek çıkmasının başka nedenleri de olabileceğini, yüksek değerlerin sırf kanser olarak değerlendirilmemesi gerektiğini de vurguladı.

Özetle 40 yaş ve üzeri tüm kişilerin doktor refakatinde, bilinçli ve doğru taramalarla kanserle savaşı güçlendirebileceğine değinen Gürkut, günlük yaşamımızdaki herşeyin etken olduğunu da belirterek kaliteli yaşamamız gerektiğine işaret etti.

Kanser nedir?

Kanseri yenebilmek için önce ne olduğunu da bilmek gerek diyen Gürkut, kısaca kanseri şöyle anlattı:
“Kanser, dünyada sıklığı giderek artan ve ölüm sebepleri arasında kalp-damar hastalıklarını yakalayan, bir grup hastalığın adıdır. Kanser tek bir hastalığın adı değildir, yüzlerce çeşidi bulunan bu hastalık tek bir hücreden başlayıp çoğalarak oluşur. Sağlıklı bir vücutta hücreler belli bir kontrol altında, ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar. Hücreler bir taraftan programlı ölüm ile yok olurken, diğer taraftan da büyüme faktörlerinin etkisiyle çoğalırlar. Büyüme faktörleri normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir. Bu genler mutasyona (değişime) uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine/çoğalmasına sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur.
Hücrenin normal yaşam döngüsünde DNA hasarı olsa da hücre ya bunu onarır ya da ölür. Kanserli hücrelerde hasar almış DNA onarılamaz ve kontrolsüz çoğalma başlar. DNA çevresel etkenler (kimyasallar, virüsler, tütün ürünleri veya aşırı güneş ışını vs gibi) nedeniyle de hasar görebilir.”

----------------------------------------------------------

Sağlık Bakanlığı’ndan elde edilen bilgilere geçtiğimiz iki yıldaki kanser vakalarının sayısı ve türlerine göre dağılımları:

Bu haber toplam 3663 defa okunmuştur